"HAMİLESİN! "
Hamza'nın ağzından çıkan tek kelime Betül'ü dumura uğrattı. Kaskatı kesildi adamın elleri arasında. Yanlış duymamıştı. Hamza ona hamile olduğunu söylemişti.
Nasıl!
Hamza bir bebeği olacağını öğrenmişti. Bu bilgiyi kendisinden bile saklamaya çalışırken Hamza nasıl öğrenirdi ki. Yavaşça kafasını kaldırıp aşık olduğu yeşil harelere baktı. Sinir öfke veya başka bir şey aradı orada. Yoktu...
"Evet." Betül'ün ağzından fısıltı ile çıkan kelime Hamza'nın beklediği bir şey değildi. Şaşkın bir ördek gibi bakıyordu ona. Hafifçe tebessüm etti. Eğilip kadının alnına minik bir öpücük kondurdu. Betül hala olduğu durumdan kurtulamamıştı.
"Nasıl?"
Hamza Betül'ü belinden tutup kendisine çekti. Nefesi kadının yanağını yalayıp kulaklarına ulaştığında Betül irkildi. Minik bir öpücük kondurdu yanağının bitimine.
"Her şey burada oldu kadın. Bu banyoda. Seni buraya dayayıp içine sokulmuştum." Betül'ü geriye doğru itip lavaboya dayadı. Adamın ağzından dökülen her kelime Betül'e şok etkisi yaratıyordu.
"Her ne kadar beni sevmediğini söylesen de o gece bana kendini hediye ettin. Her saniye mıh gibi aklımda." Derken, sesi insanı eritecek kıvamdaydı.
Betül kıpkırmızı kesildi. Ne diyeceği, nasıl konuşacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Kendisini toparlamaya çalıştı. Hamza'nın beline sarılı ellerini ittirip kendisini ondan uzaklaştırdı.
"Ne zaman öğrendin peki? "
Hamza'nın yüzü seğirdi. Yanak kasları dalgalanıp yerine oturduğunda kafasını çevirdi.
"Asansörde bayıldığın gün..."
"Hastanede doktor hamile olduğunu söyleyince kötü bir şaka yaptığını sandım. Ama çok ciddi olduğunu görünce..." Sinirle gözlerini yumdu Hamza. O gün gelmişti yine aklına. Salak gibi kendi kendine kurup kaldırmıştı. Başka şeylere inandırmıştı kendisini.
"Açıkçası çocuğun başkasından olduğunu düşündüm." Diye devam etti.
Betül yutkundu. Derin bir ağlama hissi doldurdu tüm bedenini. Aptal adam diye söylendi içinden. Belkide çocukları günlerdir bu yüzden göstermiyordu ona.
Sonra daha fazla dinlemek istemedi Hamza'yı. Banyodan çıkmak için kapıya ilerledi. Taki Hamza'nın eli onu durduğunda hafifçe kafasını çevirdi ona.
Genç adam bitkin bir halde hayatının kadınına baktı.
"Sonra küçük bir test yaptırıp çocuğun bende olduğunu öğrendim Betül. O çocuk benim, bizim çocuğumuz."
Betül sıkıca kapattı gözlerini. Keşkeler fayda etmeyecekti. Her ne kadar bu adamı seviyor olsa bile eskiler bir nüfus ediyordu beynine. Ya yine aynı hatalar olursa. Yine bilmeden incitirse Betül'ü...
Betül bileğini kurtarıp dışarıya attı kendisini. Hamza kalakaldı kadının arkasından. Şimdi ne yapsa boştu onun için. Geçen zamanı durduramamıştı ama gelecek zaman için büyük planları vardı.
Yeniden ailesini kuracaktı...
****
Bir hafta sonra...
Betül elindeki çırpıcı bir kenara koyup arkasında eteklerini çekiştiren minik oğluna çevirdi kafasını.
"Anne Portakallı kek yapıyorsun değil mi hem babamda çok seviyor onu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERT VE GÜZEL (Düzenleniyor)
RomanceKızgındı. Öfke tüm bedenini sarmıştı. Kırmızı dudaklarını büzmüş, sarı saçları kuş yuvasına dönmüştü. İnce parmaklarını hışımla çantanın olduğu masaya çarpıp öne doğru eğildi. "Çocuklarım nerede?" diye öfke ile bağırdı. Hamza gözlerini genç kadını...