26. BÖLÜM

83.3K 3.2K 57
                                    

Herkese mutlu yıllar. Tüm okuyucularıma yeni yıl hediyesi olarak bir bölüm yayınlamak istedim. Bölümü bugün yazdım her ne kadar aceleye gelse de beğenmenizi umut ediyorum. Bu arada bir yıla daha girmiş olduk hepinizin yeni yılını tüm kalbimle kutluyorum.
Keyifli okumalar dilerim.
***

Betül kısacık eteğine dikkat ederek şoförün açtığı arabanın kapısından indi. Buraya büyük sorunlar sonucunda gelmişti ve dikkat etmesi gerektiğini adı kadar iyi biliyordu. Yanına gelen Hamza'nın elini tutarken kocası yanağına tüy gibi bir öpücük kondurup kulağına fısıldadı, "O eteğine içeride dikkat et Betül, anlaşıldı mı?" Kadın her ne kadar gözlerini devirmek istese de dışarıda aç kurtlar gibi üzerlerine üşüşen gazatecileri görünce bu dürtüsünden vazgeçerek o da Hamza'nın yanağına, dudağındaki kırmızı ruju bulaştırmadan hafif bir öpücük kondurup gülümsedi. Daha sonra güç bela yemek için hazırlanan büyük ve gösterişli mekana girebildiler.

İçerisi tamamen zenginlik ve güç kokuyordu. Birçok takım elbiseli adam ve aynı şıklıktaki kadınlar o kadar resmi ve yapmacık geliyordu ki Betül yüzünü kimseye belli etmeden buruşturdu. Şimdi evinde sıcacık yuvasında çocukları ve kocasıyla güzel vakit geçirmek varken burada ne işi vardı Allah aşkına. Zaten çocuklarını, özellikle de kızını bıraktığı için içi hiç rahat değildi ama neyse ki sadece birkaç saat sonra onları tekrar görebilecekti bunu düşünerek kendini avuttu.

Yanında elini tutan Hamza'ya başını kaldırıp baktı. Ah ne kadar delicesine seviyordu bu adamı. Bazen öküzlüğü tutuyordu ama Betül onu böyle seviyordu. Biraz romantik fazlasıyla da ormantik. Yanındaki adam bu ucube mekandan daha fazla güçlü ve sarsılmaz geliyordu ona, bu hislerini neyin tetiklediğini bilmiyordu ancak zaten öğrenmek gibi bir gayesi de yoktu. O kocasının ona vereceği her duyguya razıydı.

Hamza adımlarını salona doğru ilerletince Betül'de ona uyum sağlamak adına adımlarını hızlandırdı. Tamamen içeriye girdiklerinde birçok göz onlara döndü. Kiminin gözünde kıskançlık, kiminin memnuniyet, kiminin ise ifadesizlik kol geziyordu. Betül Hamza'nın gerildiğini hissedince başını kaldırıp ona baktı. Kocası gözle görülür bir şekilde gerilmişti ama bunu sadece Betül'ün gözleri görebilirdi. "İyi misin?" diye sordu Betül ellerini Hamza'nın ellerinde sıkarken. Hamza başını sallayıp adam ve kadınlarla çevrili bir kokteyl masasına yürümeye başladı. Betül de peşinden giderken Hamza'nın bu kadar gerilmesine anlam yüklemeye çalışıyordu. Masaya geldiklerinde Hamza herkese başıyla selam verdi ve uzatılan elleri sıktı. Aynı eller Betül'e de uzanınca kadında uzatılan elleri aynı şekilde sıktı. Bu insanlardan sadece bir kaçını tanıyordu, nerdeyse hiç biriyle aynı camiadan değildi çünkü bunlar daha çok tehlikeli adamlardı. Kimsenin bulaşmak istemeyeceği ve bulaştığında ise yakalarını kolay kolay kurtaramayacağı adamlar. Bir süre bu yeni evli çifte sorulan meraklı sorulara cevap verdiler. Birkaç kadının kendisine imayla sorular sorduğunu fark eden Betül hepsine cevaplarını vermenin rahatlığıyla masada elindeki meyve suyu içiyordu. Alkol kullanması elbetteki yasaktı bu kadar düşüncesiz bir anne değildi henüz kızını emziriyordu ve zaten sorumsuz biri olsaydı dahi bu dedikoducu insanların yanında asla alkol kullanmak gibi bir aptallık yapmazdı. Eline alacağı tek kadehte bile onu tüm magazin dünyasında rezil etmeye çalışırlardı.

Betül bir süre daha Hamza'yla birkaç masa gezdi ancak şimdiden çok yorulmuştu. Hem yemeğe de daha yarım saat vardı ve şimdiden evini ve çocuklarını özlemişti bile. Betül yanında duran kocasına baktı ancak Hamza karşısında ki yaşlı adamla derin bir mevzuya dalmıştı ve onu kısa bir süreliğine unutmuş gibi görünüyordu. Elinin içinde olan Hamza'nın elini sıkınca adam tüm dikkatini ona çevirdi. "Annemi bir arayayım çocuklar ne durumda merak ettim," diye fısıldadı kulağına. Hamza, "Dikkat et," dedikten sonra Betül başını sallayım çantasını da alarak onların durduğu yerin tersine doğru yürümeye başladı. Önünden geçtiği bir masada otuzlu yaşları da ki bir adama takıldı gözleri. Adam o küçük ve çirkin gözleriyle Betül'ü baştan aşağıya süzdü ve en sonunda dudaklarında tiksinç bir gülümsemeyle kadının gözlerinde durdu. Betül gelecek olan tehlikenin farkındalığıyla hızla balkona doğru yürüdü. Eğer Hamza bu adamın bakışlarını görseydi buraya gelmeden önce söylediği gibi ikisinde canını okurdu. Neyse ki hemen balkona ulaştı ve derin bir nefes aldıktan sonra çantasından telefonunu çıkararak annesini aradı. Kısa bir çalıştan sonra kadın telefonu açıp, "Efendim kızım," diyerek cevapladı.

SERT VE GÜZEL (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin