6 – Acı ve Öfke
Oda tokat sesiyle yankılandı. Zeynep yaptığı karşısında şaşkın olsa da Yekta tepki vermedi. "Ne diyorsun sen be?" diyerek ayağa kalktı Zeynep. Duyduklarının etkisiyle bedeni zangır zangır titriyordu. Yekta'nın çatal dilinden dökülen sözleri can yakıcıydı. Kendisini geçti, canından bir parça taşıyan bebeğine resmen... Başka bir sinir krizi geçirmemek için dişini sıktı.
"Yalan mı?" diye sordu Yekta. "Birkaç kere birlikte olduk diye hemen hamile kalacağını mı sanıyorsun? Hem de ilk geceden sonra ertesi gün hapı almışken. Araştırdım Zeynep. Çok etkili bir hapmış. Kim bilir kimden..."
Yekta'ya o anda bir aydınlanma geldi. Hapı içmemişi. Doğum kontrol haplarını kullanmadığı gibi onu da kullanmamıştı.
"Yeter," diye bağırdı Zeynep. Daha fazla aşağılatamazdı kendini. Hafif bir kadın gibi kendini bir adamdan diğerinin kucağına atacak değildi. O hatayı bir kere yapmıştı o adam da çocuğunun babasıydı.
"Gücüne mi gitti?"
Uyarırcasına işaret parmağını genç adama doğrultup, "Bu yaptığımdan sonra senin nazarında her şeyi hak ediyor olabilirim, kısmen haklılık payın da var ama iffetime laf ettirmem. O hatayı sadece seninle yaptım, bunu sen de biliyorsun," dedi Zeynep o gece olanları öne sürerek. "Sırf canımı yakmak için bu sözleri söylemene müsaade etmem."
Hızlı adımlarla çıkışa ilerlerken aklında Elif'in sözleri yankılanıyordu. Yine haklıydı. Keşke, keşke onu aylar önce dinleseydi de başına böyle bir bela almasaydı.
Yekta onu durdurmak için arkasından seslendi ama Zeynep dönüp de bakmadı bile. Bu sefer onu elinden kaçırmayacaktı Yekta. Masanın üstündeki telefonu alıp sekreterini aradı. Hattın karşısındaki kadına konuşma fırsatı tanımadan, "Durdur onu ve gitmesine izin verme," diye emretti. Peşinden de koşmayacaktı. Tıpış tıpış yanına gelmesini bekleyecekti Zeynep'in.
Zeynep çağırdığı asansörün gelmesini beklerken sel olan gözyaşlarına dur diyemiyordu. Gidecekti bu şehirden. Hatta ülkeyi terk edecekti. Elinde ne kadar imkânı varsa kullanıp uzaklara gidecekti. Keşke daha önce yapsaydı bunu. Aylarca ondan kaçmıştı da ne olmuştu?
Birkaç saniye sonra koluna dokunulmasıyla bakışlarını o yöne çevirdi. Gelen Yekta'nın sevimsiz sekreteriydi.
"Yekta Beyin kesin emri var. Gidemezsiniz."
Zeynep, "Ne demek gidemem?" diye sorduğunda asansör geldi. Asansöre binmek için hamle yaptığında kadın bu sefer kolunu kavradı.
"Gidemezsiniz," diye yineledi.
"Bırak kolumu," diye bağırdı Zeynep. Gördüğü muamele sinirlerini bozmuştu.
"Aşağıya inseniz bile güvenlik durduracak sizi. Zorluk çıkarmayın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAİN PLAN 🚼
Novela JuvenilZeynep 27 yaşında hayattan pek beklentisi olmayan genç bir kadındır. Teknik olarak anne, baba ve çocuktan oluşan bir ailesi olduğu halde o ailenin sevgisini tatma fırsatı olmamıştı hiç. Bu nedenle bir tarafı yarımdı. Parçalanmış bir ailede büyüdüğü...