1- Tanışma

20.3K 928 50
                                    

1- Tanışma

7 Ay Önce;

Genç kadın tüm şıklığıyla kulüpten içeri adımını attığı anda adeta nefesleri kesti. Özenle taradığı sarı saçları disko ışıkları altında ışıl ışıl parlıyordu. Bronz teniyle uyum içindeki saks mavisi elbisenin hakkını veren düzgün hatları vardı. Ela gözleri yoğun sarı ışıkların altında bal rengine çalıyordu.

Vücudunu saran tek omuzlu elbisenin yürüdükçe yukarı doğru toplanmasından rahatsız olsa da renk vermedi. Karşı cinsin dikkatini bu şekilde çekecekse bazı şeylere katlanmak zorundaydı elbette.

Minik adımlarla bar tezgâhına ilerleyip barmenden alkolsüz bir içki istedi. Gecenin sonuna kadar ayık kalıp kontrolü elinde tutmak istiyordu. Ne kadar da ihtiyacı vardı şimdi bir kadeh içkiye. Zihnini zehirleyen mantığını uyuşturursa her şey daha kolay olabilirdi onun için. Önüne bırakılan bardağa bakıp sıkıntıyla nefes verdi genç kadın.

"Alkolsüz demiştim," diye uyardı barmeni ve bardağı işaret parmağıyla geri itti. Başında motorcu bandanası olan genç barmen içten içe söylenirken yeni bir tanesiyle değiştirmek üzere kadehe uzanmıştı ki ondan önce başka biri kaptı bardağı.

Kadın ve barmen aynı anda içkiyi alan adama çevirdi bakışlarını. İçkiyi kafasına dikip tek seferde bitiren adam alnına dökülen asi tutamlar düzeltip genişçe gülümsedi. O anda nefesini tutma sırası kadındaydı. Yakışıklı bir yüzü, sağlıklı güzel dişleri olan adama hayranlıkla baktı. Kahverengi gözlerini sık kirpikleri gölgelemişti.

"Güzel hanımefendiye yeni bir tane daha ver," diye buyurdu adam barmene. Duyduğu sesle kadının karnına ılık bir şeyler aktı sanki. Son anda adamın efsunundan kurtulup barmene döndü.

"Alkolsüz," diye üsteledi. Sonra tekrar yanındaki adama döndü. Kendini izlerken bulmuştu adamı. Uyarıcı bir bakış atsa da adam hiç oralı olmamış, aksine karşısındaki güzel yaratığı incelemeye devam etmişti.

"Yalnızsınız galiba?" diye sordu kadına. Kulübe adım attığı anda kadrajına takılmıştı karşısındaki güzellik. Yanında birisi olmadığı gibi birini bekleyen bir hali de yoktu.

Tam istediği gibi.

"Bugün tek takılmak istedim," dedi kadın. Genç adamın kaşları çatıldı. Bu, yanımda kimseyi istemiyorum, anlamında bir cümle miydi acaba?

"Peki, size eşlik etmek istediğimi söylesem kabalık mı etmiş olurum," derken masanın üstündeki elini tutup yumuşak bir öpücük kondurdu adam. Genç kadın ise adamın kibarlığında gözleri kamaşmış bir şekilde başını hayır anlamında iki yana salladı. İçmediği halde hafif bir baş ağrısı nüksetmişti. Bugün koruyucu kalkanını kaldırdığı için adamın flörtöz hareketleri sarsıcı birer darbe olarak işliyordu kadına. Daha ilk dakikalardan zincirleri kırılmaya başlamıştı.

"Aksine, çok mutlu olurum," derken çekingen bir tebessüm paylaştı adamla. Yeryüzünde böyle naif adamlar vardı da karşısına hiç mi çıkmamıştı, yoksa bu güzel adam türünün son örneği miydi?

Eğer adamın karakteristik yüzü ve flörtöz hareketleri aklını başından almamış olsaydı maskenin ardında gizlenen art niyeti fark edebilirdi.

"Sevindim. Açıkçası senin gibi bir güzelliğin tek başına eğlenmesine vicdanım müsaade etmezdi," deyip ortadaki çerezden bir tane attı ağzına. Sizden sen'e keskin bir geçiş yaptı adak. "Bu arada unutmadan, adım Yekta. Burada yeni misin? Seni daha önce gördüğümü hatırlamıyorum," diye sordu. Aynı zamanda tokalaşmak için elini uzatmıştı. Kadın onun hareketlerini izlerken kuruyan boğazını kokteyliyle ıslattıktan sonra konuştu.

HAİN PLAN 🚼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin