Elif Hollanda'dan döneli neredeyse bir ay olmuştu. Bir aydır hiçbir şekilde Zeynep ile iletişim kurmadığı gibi Zeynep de ona dönüş yapmamıştı. Planı uygulamak için bir adım atması gerekiyordu. Zeynep artık ülkeye geri dönmeliydi. İşlerin hızlanması için elinde geçerli bir sebep de vardı.
Yekta'nın ay sonunda gerçekleşmesi planlanan nişanı.
Adam Zeynep'i unutup yeni bir sayfa açma işini fazla ciddiye almıştı. Öyle ki karşısına çıkan ilk adayla evleniyordu.
Şaka gibi!
Yekta hayatını çıkmaza sokma yolunda emin adımlarla ilerliyordu ilerlemesine de işin ucu Zeynep ve Arya'ya dokunacaktı.
Zaman harekete geçme zamanıydı.
İstanbul baharı tüm canlılığıyla kucaklarken Elif düşünceli bakışlarını Ayhan'a çevirdi. İkili an itibariyle Toprak Medikal'in önünde zorlu bir karşılaşma için bekliyorlardı.
"Bir şey sorabilir miyim?" dedi Elif mırıltı gibi bir sesle.
Ayhan elleri takım elbisesinin pantolonunun cebinde, heykel gibi hastaneye bakarken göz ucuyla genç kıza baktı.
"Sor."
"Biz ilk bu kadına geldik ama ya planımızı baltalarsa?"
Ayhan hafifçe gülümsedi. "Amaç da o ya. Planımızı baltalamasın diye ilk onun başını ezeceğiz."
"Ya yapamazsak?" Zeynep'e yaptıklarından sonra Elif deli gibi korkuyordu bu kadından. Nasıl bir hırssa gözünü kör eden, kardeşini öz çocuğundan ayırmak için iğrenç oyunlar çevirmişti.
"Yapacağım."
Elif güvenle genç adama baktı. Bu kadar emin konuştuğuna göre vardı bir bildiği.
Hastanenin önünde daha fazla oyalanmayıp içeri girdiler. Danışmanın önünden geçerken kendilerine yöneltilen şaşkın bakışları fark etmişti Elif. Fark etmemek ne mümkündü? Herkes açıkça Ayhan'ı gösterip hararetle aralarında konuşuyordu. Ayhan Yekta'nın arkadaşı olduğu için hastanede tanınması şaşılacak bir durum değildi ama insanların tepkileri de normal tepkiler değildi. Elif işin içinde bir iş olduğunu biliyordu. İçini kemiren huzursuzluğu gerilere itip çekingen adımlarla Ayhan'ı takip etti.
İkinci katın sonunda bir kapının önünde durdular. Kapının üzerindeki tabelayı okuduğunda Elif'in kalp atışları hızlanır gibi oldu.
Başhekim Yeşim TOPRAK
Ayhan kapı koluna uzandığında yan taraftaki sekreter korkuyla ayaklandı.
"Ayhan Bey," dedi genç kadın. Konuşurken sesi titremişti.
"Yalnız mı?" diye sordu Ayhan soğuk bir ses tonuyla. Genç kadın temkinli bir baş işaretiyle onu onayladı. "Kimseyi içeri alma," dedikten sonra Elif'e baktı. "Hadi."
Ayhan kapıyı tıklatma nezaketi göstermeksizin kapıyı açtı ve içeri girdi. Elif de zoraki adımlarla peşinden girip ardından kapıyı kapattı. Her şey fazlasıyla anormal olmaya başlamıştı.
Ayhan iri cüssesiyle görüş alanını kapattığı için hiçbir şey göremiyordu Elif. Bu yüzden iki adım kenara kaydı. Önündeki engelden kurtulup ileriye baktığında çalışma masasının arkasında elinde kalemle donup kalan kadınla göz göze geldi.
"Bu da ne demek oluyor Ayhan? Sen ne hakla kapı çalmadan odama girersin?" diye cırladı Yeşim adeta. Yekta ile aynı tondaki kahverengi gözleri nefret tohumları saçıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAİN PLAN 🚼
Ficção AdolescenteZeynep 27 yaşında hayattan pek beklentisi olmayan genç bir kadındır. Teknik olarak anne, baba ve çocuktan oluşan bir ailesi olduğu halde o ailenin sevgisini tatma fırsatı olmamıştı hiç. Bu nedenle bir tarafı yarımdı. Parçalanmış bir ailede büyüdüğü...