13 - Babacık
Bekâr bir anne olmak her koşulda zordu. Zeynep bunu ilk olarak önüne konan dosyadan anlamıştı. Hastane için gerekli evrakları doldururken bebeğinin babasının adının olması gerektiği yere ne yazması gerektiğini bilmiyordu.
Yekta Toprak?
Hayır. Bu intihara teşebbüsten başka bir şey değildi. Uyduruk bir isim yazardı daha iyiydi. O boşluğa ne yazacağını düşünürken odanın kapısı çaldı ve içeriye Elif ile uzun zamandır görmediği dostu Kay girdi. Zeynep heyecanla elindeki dosyayı bırakıp yatakta doğruldu.
"Kendini yorma," dedi Kay aksanlı İngilizcesiyle. Zeynep gülümsedi.
"Gayet iyiyim Kay. Endişelenmene gerek yok," diye karşılık verdi Zeynep.
"Az önce kızını gördüm. Tanrım o muhteşem bir şey. Ama üzülerek söylemeliyim ki sana benzemiyor." Zeynep ince bir kahkaha attı.
"Biliyorum," dedi kısaca. Kızının babasına benzediğini itiraf edecek kadar hazır hissetmiyordu henüz.
"Çok güzelleşmişsin Zeynep. Annelik sana iyi gelmiş," diye iltifatta bulundu Kay. İltifatlara alışık olmayan genç kadının yanakları pembeleşti.
"Teşekkürler," dedikten sonra Elif ile Kay'i tanıştırmadığını fark etti. "Elif sana Kay'den bahsetmiştim zaten; Kay, Elif ile tanış. O benim her şeyim diyebilirim kısacası."
"Abartma," dedi Elif. Ayrıca biz Kay ile az önce tanıştık hatta senin dedikodularını yapmaya başladık bile. Geç kaldın."
Akşam olduğunda her şey rayına girmişti. Zeynep hareket etmeye başlamıştı. Ayağa kalktığında gittiği ilk yer kızının yanı oldu. Arya erken doğduğundan gelişimini tamamlaması için kuvöze alınmıştı. Hiçbir sağlık sorunu olmaması Zeynep'in tek tesellisiydi. Cam fanusa benzeyen kuvözün içinde uyuyan bebeğini izlerken canı sıkıldı. Yekta yüzünden bu durumdaydılar. Kilometrelerce öteden dahi hayatını mahvetmeyi becermişti.
"Ya seni kaybetseydim," dedi kızına. "Babanı öldürürdüm muhtemelen. Senin gibi bir meleği bana hediye etmişken ardından elimden çekip almasına dayanamazdım," diye fısıldadı. Bebeğinin minik parmaklarına dokunduktan sonra yanından ayrıldı.
Kay onu odanın çıkışında bekliyordu. Genç adam kollarını göğsünde kavuşturmuş ciddi bir ifadeyle kadına bakıyordu.
"Hala gitmedin mi diye sordu Zeynep?"
"Seninle konuşmak istemediğim bazı şeyler var. Onları konuştuktan sonra gideceğim."
"Peki," dedi Zeynep. "Hastanenin kafesine gidelim." Kay onu başıyla onaylayıp genç kadının peşinden gitti.
Kay bir kahve ve bir tane meyve suyu aldı. Meyve suyunu Zeynep'in önüne koyup oturdu.
"Ne soracaksın?" dedi Zeynep.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAİN PLAN 🚼
Ficção AdolescenteZeynep 27 yaşında hayattan pek beklentisi olmayan genç bir kadındır. Teknik olarak anne, baba ve çocuktan oluşan bir ailesi olduğu halde o ailenin sevgisini tatma fırsatı olmamıştı hiç. Bu nedenle bir tarafı yarımdı. Parçalanmış bir ailede büyüdüğü...