3 - Defter

14.9K 868 123
                                    

İki hafta

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İki hafta... Yekta ile tanışalı tamı tamına iki hafta olmuştu. Ne bir dakika eksik, ne de fazla. İlk tanıştıkları yerde Yekta ve arkadaşlarıyla küçük bir kutlama yapacaklardı. İki haftalık ilişkinin (!) neyi kutlanacaksa artık?

Bu sürede Zeynep'in planı tüm kusursuzluğuyla işlemişti. Ve bu sabah itibariyle de hayatının en güzel haberini almıştı.

Zeynep hamileydi.

Henüz hamileliğe dair vücudunda hiçbir belirti olmasa da regli bir hafta geciktiği için soluğu hastanede almıştı. İki farklı hastanede kan testi yaptırmıştı. İlkinde sonuç pozitif çıkınca rehavete kapılmadan başka bir hastaneye daha gidip sonucu doğrulamıştı.

Anne oluyordu. Hayaline kavuşmuştu.

ANNE. Küçücük bir bebeği olacaktı. Onu sonsuza kadar sevecek bir bebek, onun sonsuza kadar seveceği bir bebeği...

Bu gece Yekta ile son gecesi olacaktı. Ona sessizce veda edip ardında iz bırakmadan hayatından çekip gidecekti sanki hiç var olmamış gibi.

Bütün gün sevinçten ağladıktan sonra son kez aynanın karşısına geçip güzelce hazırlandı Zeynep. Uzun ince boynunu saran kolsuz gümüş renkli bir elbise giymişti. Vücuduna ikinci bir deri gibi oturan elbise kalçalarının altında bitiyordu. Elbisenin bitiminden üç parmak aşağıda da uzun, topuklu siyah çizmeleri başlıyordu. Su dalgası şeklini verdiği saçlarını hafifçe kabartıp doğal bir görüntü vermişti. Son olarak da kıyafetine uygun gölgeli bir makyaj yaptığında bakanın kalbini hoplatmaya hazırdı. En çok da Yekta'nın. Genç adam Zeynep'i gördüğünde şaşkınlıktan çenesi yere yapışacaktı neredeyse. Zaten her haliyle çok beğendiği kadını böyle kışkırtıcı kıyafetler içinde gördüğünde kutlamayı falan boş verip direkt yatak odasına kapatmayı düşündü. Az kalsın yapacaktı da. Fakat Zeynep'i arkadaşlarıyla tanıştırması gerekiyordu artık.

İki hafta Yekta için uzun bir süreydi. En uzun ilişki bir ay sürmüştü. Bu gidişle Zeynep ile rekor koşabilirdi. Ciddi düşündüğünden değil elbette. Evlilik hiçbir zaman ölmeden önce yapılacaklar listesinde olmamıştı. Daha önce ailesinin baskısıyla birkaç kez nişanlanmıştı ama o kızlar de diğerleriyle aynı hazin sonu paylaşmıştı. Yekta spontane yaşamayı seviyordu. Görünüşe göre Zeynep de öyle. İkisinin de birbirinden belli beklentileri vardı ve bu beklentilerin dışına çıkıp aralarındaki ilişki cazibesini kaybetmediği sürece alayına kadar giderdi Yekta.

Kuğu gibi narin bedeniyle karşısında arzı endam eden kadını son kez beğeniyle süzdükten sonra iki koca adımda aralarındaki mesafeyi kapattı Yekta.

"Her zamanki gibi çok güzelsin bir tanem," dedi Yekta tutkulu bir sesle. Yekta konuşurken sıcak nefesi Zeynep'in vücuduna çarpıp lodos etkisi yaratıyordu. Genç kadın hala bu iltifatlara alışamadığı için utançla ensesini kaşıdı. O an Yekta'nın gözlerindeki tutku dolu bakış yumuşayıp şefkatle parıldadı. Bu zamanlarda utanan insan pek bulunmuyordu.

HAİN PLAN 🚼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin