18
Ayhan ve Elif günlerdir Zeynep'i yurda geri döndürmenin çaresini düşünüyordu. İki genç de kıymetli zamanlarından feda edip iki huysuz aşığı bir araya getirmeye çalışıyordu.
"Yekta'nın nişanına sayılı günler kaldı ve elimizde koca bir hiç var," diye hayıflandı Ayhan. Hala bir arpa boyu yol alamamışlardı ve bu durum onun iş bitirici karakterine oldukça tersti.
"Artık son çare benim fikrimi uygulayalım. Ne kaybederiz ki?" diye konuştu Elif kupasının içindeki çayı evirip çevirirken. Bir sonuca ulaşamamış olmak genç kızın da canını sıkıyordu.
"Zeynep'i kaybederiz," dedi Ayhan. "Ailesiyle arası iyi olmasa da bu olay onu sarsar. Sırf Zeynep'i çaresiz bırakıp para akışı kesilsin diye ailesiyle arasını bozmak... Çok adice bir fikir gibi geliyor. Ki Zeynep'i azıcık tanımışsam yine de pes etmeyip kendi ayakları üzerinde durur."
"Haklısın," dedi Elif keyifsizce. Ayhan'ın en yakın arkadaşını kendisinden iyi tanımış olması biraz sinirine dokunmuştu. "Son çare kartları açık oynayıp ikna etmeye çalışmak kaldı. Hatta Yekta'nın nişanını avantaja çeviririz. Zeynep böylece onun hayatına bulaşmayacağını düşünüp geri döner. Sonuçta evlilik yolunda olan birisi eski aşıklarının peşine düşmez, değil mi?"
"Mantıklı ama Zeynep ikna olur mu ki?"
"İkna etmekten başka çaremiz yok," dedikten sonra telefonunu eline aldı Elif. O tokattan sonra Zeynep ile bir daha görüşmemişti Elif. Genç kadını deli gibi merak etse de gururu bir adım geri durmasına sebep olmuştu. Şimdi bir de uygulaması gereken bir plan vardı. Bunun için elinden ne geliyorsa yapacaktı Elif. İstanbul'da öğleden sonra olsa da Amsterdam'da öğlendi şimdi. Zeynep'i aramak için ideal bir vakitti. Elif çabucak Zeynep'in numarasını bulup arama tuşuna bastı. Telefonu kısa bir çalıştan sonra açıldığında Elif hoparlörü açtı.
"Elif," dedi Zeynep tonsuz bir sesle. Elif'in aniden onu aramış olmasına şaşırmıştı pek ala. Amsterdam'dan o ani gidişi sonrasında belki de bağlarının tümüyle koptuğunu düşünüyor olabilirdi Zeynep. Arka plandan Arya'nın bebeksi mırıltıları duyuluyordu sanki ortamı neşelendirme görevi ona düşmüş gibi. İki genç de o sesler karşısında gülümsemelerine engel olamadılar.
"Nasılsınız?" diye sordu Elif. Elinden geldiğince samimi olmaya çalışıyordu ki Zeynep hala küs olduğunu düşünmedi.
"Gayet iyiyiz. Bu sabah Arya'nın kontrolleri için doktora gittik. Hiçbir sorunu yok çok şükür. Gelişimi gayet iyi. Şimdiden dört kilo oldu. Minicik doğdu ama çabuk toparlıyor kendini," dedi Zeynep neşeyle. Uzun zaman sonra heyecanını birileriyle paylaştığı için mutluydu. "Sen nasılsın peki?"
Kısa bir sessizlik oldu.
"İyiyim," dedi Elif düz bir sesle. "Ama daha iyi olabilirim."
"Nasıl?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAİN PLAN 🚼
Roman pour AdolescentsZeynep 27 yaşında hayattan pek beklentisi olmayan genç bir kadındır. Teknik olarak anne, baba ve çocuktan oluşan bir ailesi olduğu halde o ailenin sevgisini tatma fırsatı olmamıştı hiç. Bu nedenle bir tarafı yarımdı. Parçalanmış bir ailede büyüdüğü...