Ep.10

4.2K 398 156
                                    


Kafamı duvarlara vurmak istiyordum.

Ben tam bir aptaldım.

Ne diye söz vermiştim ki?!

Daha kendimin buradan kurtulup kurtulmayacağı belli değilken bir de Taehyung'a söz vermiştim onu da yanımda götüreceğime dair.

O anki parlayan gözlerini düşününce ona böyle hissettirmekten mutluluk duysam da bu konuda kendime güvenim eksilerdeydi.

Şimdi gidip ona 'Imm, şey Taehyung ben sana bir söz verdim ama tutamayacağım galiba. Kusura bakmazsın değil mi?' de diyemezdim.

Kendi kendimi bir bok çukuruna itip üzerime de çamur atmıştım.

Aferin bana.

Yatakta sola döndüm. Aklımı uzak tutmaya çalışsam da dönüp dolaşıp Yoongi'ye kayıyordu düşüncelerim.

Son birkaç günde o kadar şey yaşamıştım ki doğru düzgün düşünmeye vaktim olmamıştı. Şimdi ise o vakti Yoongi'nin ne yaptığını düşünerek geçiriyordum.

Tabii ki uyuyordu, ne yapacaktı ki başka? Saat sabahın körüydü. Benim de uyumam gerekiyordu ancak uyanıvermiştim.

Yüzümü ovuşturarak yatakta oturur pozisyona geçtim. Düşünceler yine birbirine dolanmıştı.

Yataktan ayaklarımı sarkıttığım sırada bacağımın seğirdiğini fark ettim. Kaşlarımı çatıp birkaç kere ayağımı salladım ancak seğirme geçmemişti.

"Ne biçim bacaksın sen. Rahat dursana."

Bir kez daha, bu sefer daha sert bir şekilde bacağımı salladım. Seğirme azalacağı yerde arttı, bacağım ağrımaya başlamıştı.

Daha sonra birden tüm vücudum seğirmeye başladı. Sanki her tarafa çekiliyor gibiydim. Bundan kurtulmam gerekiyordu, çıldıracakmış gibi hissediyordum. Ancak nasıl kurtulacağımı bilmiyordum.

Seğirmeler birden kesildi. Tüm kaslarım kasılı kaldı. Felç geçirmiş gibiydim, hareket edemiyordum. Ne ağzımı açabiliyordum, ne parmaklarımı oynatabiliyordum.

Tanrım, neler oluyordu bana böyle?!

Korkmaya başlamıştım. Tek yapabildiğim nefes alıp vermek ve gözlerimi kırpmaktı. Sanki dondurulmuştum.

Sonra birden tüm kaslarım gevşeyiverdi. Kasılmaktan ağrıyan kaslarım jöle kıvamına gelmişti.

Neden böyle oluyordu? Bilmeden zehir falan mı yiyip içmiştim yoksa?

Birkaç dakika öylece bekledim. Hiçbir ses yoktu. Vücudumu elimle yokladım. Anormal bir şey yoktu.

Kafamı iki yana salladım. Acaba psikolojik olarak kendimi mi etkiliyordum?

Kapı çalındı. Ağzımdan onaylayıcı bir mırıltı çıkardığımda içeri yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Taehyung girdi.

Onu görünce istemsizce dudaklarım hafifçe kıvrıldı.

"Günaydın."

"Günaydın. Kahvaltı saati mi?"

"Evet. Kahvaltıdan sonra Lider seni görmek istiyor."

Suratım asılmıştı. Taehyung kapıyı tekrar açıp dışarıdaki birinden tepsiyi aldı, teşekkür etti ve kapıyı örttü.

Hâlâ yatağın ucunda oturur pozisyondaydım. Elindeki tepsiyi getirip kucağıma bıraktı ve uzaklaşıp beni izlemeye başladı.

"Lider beni neden görmek istiyormuş? Dünkü görüşme yeterli gelmemiş mi?" derken pirinç kekini ısırıyordum.

"Bilmem. Bana bilgi verilmez, emir verilir. Ben de yerine getiririm."

Consciousness // Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin