"Bu adam ne yapmaya çalışıyor?!""Tanrım! Yeterince derdimiz yokmuş gibi bir de bu çıktı."
Alnımı ovaladım. Sıkıntılar bitmek bilmiyordu. Yoongi'nin babasını tanımıyordum ancak bir keresinde görevlerini onun verdiğini söylemişti.
"Baban devlet için çalışıyordu değil mi? Yani eğer beni ona verirsen özel mahkemeye çıkacağım."
Kısa bir sessizlik oluştu. Bu demek oluyordu ki tahminim doğruydu.
"Seni ona vermeyeceğim."
"En son babana karşı çıktığında seni hastane köşelerinden toplamıştık hyung." diye araya karıştı Jimin. Mutfağa girdiğini fark etmemiştim.
Yoongi ona sinirle dönerek bağırdı.
"Ne yapmamı bekliyorsun?! Onu kendi ellerimle teslim mi edeyim? Hem de babama?"
"Ben öyle bir şey demedim. Başka bir planım var."
Pür dikkat ona odaklandığımızda biraz utansa da konuşmaya başladı.
"Bence noonayı saklamalıyız. Senin arayıp da bulamayacağın bir yere. O sırada sen aramaya başlarsın. Sürekli farklı yerlerden yanlış ihbarlar veririz. Baban sana başka bir görev verene kadar bunu devam ettirebiliriz. En fazla 2 haftamızı alır."
Planı düşündükçe mantıklı yanı ortaya çıkıyordu. Hepimiz onayladık ve nereye saklanacağım hakkında konuşmaya başladık.
"Benim diğer yazlığa gidebilir. Buradan 2 saatlik mesafede. Hem benim evimde saklanacağı kimsenin aklına gelmez değil mi? Sonuçta babam önemli bir bakan."
Eliyle omzundaki hayali tozları silkeledi.
"Neyden bahsediyorsun? Hepimiz babandan nefret ettiğini biliyoruz." dedi Jungkook.
"Her neyse. Bence iyi bir plan. Bugün uygulasak daha da iyi olur hatta."
Kafaları hepsi bana döndüğünde bir anda neye uğradığımı şaşırdım.
"Tabii. Ben toparlanayım."
"Ben sana geniş bir çanta bulayım." diyen Yoongi de benimle birlikte kalktı.
Yukarıya yan yana çıksak da konuşmadık. İkimizin de aklı fazlasıyla doluydu.
Ben kendi odama yönelirken o bir üst kata daha çıktı.
Odaya girip küçük dolabı açtım. Benim için aldıkları kıyafetlerin yanında Joon Ki'nin kesinlikle giymemi istediği birkaç parça da vardı.
Hepsini askılarıyla birlikte çıkarıp yatağın üzerine attım. O sırada kapım açıldı, Yoongi elinde genişçe bir çantayla odaya girdi.
"O çok büyük."
"İçinde sadece kıyafetler olmayacağı için bence ideal."
Çantanın fermuarını açtığında birkaç şampuan, duş jeli, lif, diş fırçası gibi şeylerle karşılaştım. Havlu bile vardı.
"Ah, teşekkür ederim."
Kıyafetleri ikiye katlayıp çantaya yerleştirirken beni izledi. O beni izlerken gergin oluyordum bu yüzden hızlı hızlı bitirmeye odaklandım.
"Bitti." Fermuarı çekip çantayı askılarından tutarak kenara koydum. O sırada belime dolanan eller ve arkamda hissettiğim sıcaklıkla ne yapacağımı şaşırmıştım.
Yoongi çenesini omzuma dayadı ve tutuşunu sıkılaştırdı.
"Ne yapıyorsun?" diye fısıldadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Consciousness // Min Yoongi
Fanfic"Gelecek, geçmişin ellerinde doğar." [Tamamlandı] {250317-180617}