Consciousness // Min Yoongi

Ep.13

Yanlış duymuş olmalıydım.

Ya da Min Yoongi'nin içine bir şey kaçmıştı.

Duymak istediklerimin de üstünde sözcükler olsa da söyledikleri, hâlâ inanamıyordum.

Ona dönmeyi akıl ettiğimde banyonun kapısını kapatmakta olduğunu gördüm.

Ya işini bitirmesini bekleyecektim ya da uyumaya gidecektim.

Odama doğru yürümeye başladım. Banyodan çıkmasını bekleyince ne diyecektim ki? Teşekkür mü edecektim? Boynuna mı atlayacaktım?

Yok daha neler.

Yatağıma yüz üstü uzandım. Artık uyumalıydım yoksa tüm gün ortalıkta zombi gibi dolaşacaktım.

•°•°•

Gözlerimi zar zor açtığımda o kadar uykum vardı ki birkaç yüzyıl daha uyumak istiyordum.

Ancak omzumu dürten parmaklar hem beni sinir ediyor, hem de bu isteğimi imkânsız hale getiriyordu.

Elimi arkaya doğru savurdum ancak hamlemden kaçtı ve aynı işleme devam etti.

"Her kimsen kalktığımda seni çok fena pataklayacağım."

Kafamı o tarafa çevirip gözlerimi kısık bir biçimde açtım. Jungkook sırıtarak bana bakıyordu.

"Bittin oğlum sen. Uyuyan canavarı uykusundan ettin. Sonuçlarına katlanacaksın."

"Sonuçlarına sonra katlanabilirim ama şimdi kalkman gerek noona. Saat 1 oldu. Diğerleri uykunda öldüğünü falan düşünüyor."

"Tamam kalktım işte. Git sen gelirim birazdan."

Tabii ki de gitmeyecektim.

"Noona~"

Gözlerimi kocaman açıp ona baktım.

"Ne yaptın sen az önce?"

"Hiçbir şey. Hadi herkes seni bekliyor aşağıda noona."

Oflayıp yerimden tepinerek kalktım.

Yüzümü yıkayıp aşağı inerken banyo yapmam gerektiğini düşünüyordum. Ne zamandır pislik yuvası haline gelmiştim. Neredeyse kafam bitlenecekti.

Esneye esneye mutfağa girdim. Yoongi hariç herkes buradaydı, birbirleriyle konuşuyorlardı.

"Günaydın, çok açım."

"Günaydın Mi-ah kusura bakma." Jin'e bakmadan elimi salladım önemli olmadığını göstermek için. O sırada yiyecek bir şeyler bulabilmek umuduyla buzdolabını karıştırıyordum.

"Beni öyle çağırabilirsiniz. Alışmış sayılırım. Zaten kendimi ikisiymişim gibi de hissetmiyorum."

Buzdolabından birkaç şeyi çıkarıp tezgâha koydum. O sırada mutfağa Yoongi girdi.

"Joon Ki'yi aradım. Buraya geliyor."

Jimin ve Jungkook gülmemek için çabalarken Hoseok sinirle kaşlarını çatmıştı.

"Joon Ki'yi mi aradın?! Bildiğimiz Joon Ki?"

Yoongi ona baygın bakışlarını attı.

"Şu adama hâlâ antilik yaptığına inanamıyorum."

Jin kahkaha atarken konuştu.

"Ya! Neden yapmasın? Her geldiğinde kendini Hoseok'a sürtmeden bir dakika geçiremiyor."

Hoseok'a dönüp elini göğsünün sol tarafına koyarak konuştu.

"Sana acıyorum. Tüm kalbimle."