Charlotte içkiyi tam olarak bitirmeden bardağı öfkeyle duvara fırlattı. Ağzındaki iğrenç tadı düşünerek duyduklarını sindirmeye çalışıyordu. Darthy o çocukların akıbetini ayrıntılarıyla anlatırken içinde yine o his uyanmaya başlamıştı. Durdurmaya çalıştığı o istek, tutku... Kan arzusu! Kan dökme ve öldürme isteği... Kendini bu yüzden kötü biri olarak görürdü ama şimdi bu isteklerin beyninde yazdığı senaryolar korkunç olmasına rağmen kendini kötü biri gibi hissetmiyordu. Çünkü bu sefer karşısındaki insanlar kötüydü, hemde onun bile tahayyül edemeyeceği bir kötülük seviyeleri vardı.
"Çocukları bir pedofili çetesi kaçırıyor ve onları zengin insanlara satıyorlar. Bu insanların arasında politikacılar, iş adamları ve ünlüler de var. Büyük partiler düzenleyip çocukları kullandıktan sonra... öldürüyorlar. Bu işin üzeri bir çok kez kapatılmış, ölen çocuklarla özel bir ekip ilgileniyor, normal polislerin ilgilenmesine izin vermiyorlar."
Ellerini yumruk yapıp, serbest bıraktı. Parmak uçları karıncalanıyordu. Elinde o iğrenç insanların listesi vardı. Sadistçe onları öldürmeli miydi? Yoksa hepsinin maskelerini indirmeli miydi?
Dosyadaki fotoğraflara baktı. Gülümseyen, sahte bir yüz... Ve ölümün soğukluğuyla bütün masum pırıltısını kaybeden bir çocuk yüzü... Kaşlarını çattı. Damarlarında hızlanan kanı hissedebiliyordu.
"Bu... korkunç," diye fısıldadı.
"Efendim ne yapmayı planlıyorsunuz?" dedi Darthy.
"Ne yapmam gerekiyor Darthy? Şu adamın geçen gün filmini izledim ben! Orada romantik bir prensi oynuyordu. Bir sahnede bir çocuğu kucağına almıştı!"
Dosyayı sehpaya doğru fırlattı.
"Hepsini... öldüreceğim!"
Ve bundan bir kez bile pişman olmayacaktı...
●
Tony asansörden inip salona girdiğinde koltukta sızan bir Charlotte bulmayı beklemiyordu. Gülümseyerek genç kıza baktı. Charlotte ona arkadaşının emanetiydi. Genç kız aynı babasına benziyordu. Annesinin güzelliğini de almıştı elbet ama hem görüntü hem karakter olarak babasına daha çok benziyordu. Sehpadaki kağıtlara dikkat etmeden kızın yanına gitti ve hiçte kibar olmayan bir şekilde kızı dürttü. Charlotte gözlerini hafifçe açmış ama daha sonra yine kapatmıştı.
"Git başımdan Tony," diye mırıldandı ve koltukta diğer tarafa döndü. Tony tekrar onu uyandırmak için hareketlendiği sırada genç kız birden koltuktan fırlayarak ayağa kalktı. Tony'nin şaşkın bakışları arasında sarsılıyormuş gibi oldu ama daha sonra kendini toparlayarak sehpadaki kağıtlara yöneldi. Hızlı hızlı kağıtları düzenlerken Tony ona kaşlarını çatarak bakıyordu.
"Sorun mu var?" dedi Tony ve bir tane kağıda uzandı. Charlotte onu engelleyerek,
"Hayır," dedi. "USB'yi taradın mı?"
"Taradım, anti-madde konusunda çalışmaları olmuş evet ama bunu enerji için kullanmak istiyorlarmış. Bomba, silah gibi fikirler yok yani."
"Dünyanın belki de en tehlikeli maddesini enerji için kullanacaklar ha?" dedi Charlotte kaşlarını kaldırarak. Sonunda kağıtları toparlamış ve bir köşeye arkalarını döndürerek koymuştu.
"Ne onlar?" dedi Tony.
"Hiçbir şey Tony. Seni ilgilendirmiyor, şirketimin gizli bilgilerini sana söyleyecek değilim." Tony omuz silkti.
"Peki.." diye kestirip attı. "Ne düşünüyorsun?"
"Büyük ihtimal önemli bir şey yapacaklar. Bunun içinde büyük bir enerjiye ihtiyaçları var ve onun içinde anti-madde kullanacaklar. Çalışmalar hala devam ediyor mu peki?"
"Evet ama çok aksaklıklar var projede."
"Anti-madde maliyetli bir şey. Para babalarını pek ikna edememişler anlaşılan."
"Öyle görünüyor." Tony kendini koltuğa attı. "Bir kahve alabilir miyim acaba? Yoksa şurada uyuyup kalacağım." Genç kız adamın morarmış göz altlarına baktı. Adamın gözlerinden uykusuzluk akıyordu. Yanına oturarak parmaklarını adamın göz altlarında gezdirdi.
"Neden uyumadın?" diye sordu sakin bir sesle.
"Boş ver," dedi Tony.
"Hadi uyu, merak etme uyandığında kaçırdığın bir şey olmaz."
Tony gözlerini devirip koltuğa daha da yayıldı ve gözlerini kapattı. Tony'le ne kadar yakın olsalar da ikisininde birbirleri hakkında bilmedikleri şeyler vardı. Tony'nin neden uyumayı sevmediğini bilmiyordu mesela. Babasına bunu sormuştu ama bir cevap alamamıştı. Derin bir iç çekerek kendide tekli koltuğa geçti. Çenesini eline yaslayıp düşünmeye başladı.
Gece sızıp kalmış olmalıydı. Bu iyiydi yoksa aklındaki düşünceler onu delirtebilirdi. Hala midesi bulanıyordu...
"Efendim," dedi Darthy.
"Bir dakika," diye fısıldadı Charlotte. Tony'i uyandırmaktan korkarak yavaşça kalktı ve salondan çıktı. Çalışma odasına girdiğinde, "söyle," dedi.
"Bir hafta sonra bir parti var. Siparişler verilmiş." Charlotte duyduğuyla sarsıldı. Sonra başını salladı.
"Parti nasıl olurmuş gösterme zamanı o zaman..."
●
Böyle bir bölüm yazdım ama yayımdan kaldırabilirim :/