Kırmızı kostümlü adam karşısındaki eli bıçaklı adamın yüzüne yumruklarını indirirken kenarda gözleri dehşetle açılmış orta yaşlı bir kadın onları izliyordu. Bir yandan açılmış yakasını çantasıyla kapatmaya çalışıyordu. Yüzü yaşlardan dolayı sırılsıklam olmuştu. Gözleri kan çanağı gibiydi.
Kostümlü adam ölesiye dövdüğü adama bir tane daha tekme savurduktan sonra kadına döndü. Kadın korkuyla ona baktıktan sonra arkasına bakmadan ondan uzaklaştı. Hızlı hızlı yürürken birden işlek caddeye doğru koşmaya başladı. Kostümlü adam biraz daha kadının arkasından baktıktan karanlık sokağa doğru ilerledi. Öldüresiye dövdüğü adamı umursamadan kendini ara sokakta sürüklemeye başladı. Eli karnına doğru gitti. Yaralıydı. Parmaklarının arasından süzülen kan yere damlıyordu. Yara fazla derin değildi ama yine de müdahale edilmesi gerekiyordu. Fazla kan kaybetmeden eve ulaşabileceğini umuyordu. Küçük bir inleme döküldü ağzından.
"Yardım ister misin?" Gölgelerin içinden gelen tanıdık kadın sesiyle irkildi. Hemen başını sesin geldiği yöne çevirdi. Kadını göremeyeceğini bilerek. Bir şey söylemeden öylece dikilmeye başladı. Kadında konuşmaya devam etti. "Gündüzleri normal bir insan, geceleri.. Bir kahraman dersem yanlış olmaz herhalde."
"Sen... Nasıl?" dedi adam sakin bir sesle. Charlotte yaslandığı duvardan sırtını ayırarak sarsak adımlarla ona doğru gelmeye başladı.
"Gerçekten görme engelli misin Bay Murdock?" dedi.
"Kısmen Bayan Williams," dedi Matt. Lotta'nın ona yaklaşan adımlarını hissedebiliyordu.
"Sende farklı bir şeyler hissetmiştim. Hislerimin yanılmadığını görmek beni memnun etti. Tabii ortak dostumuz Natasha'nın küçük bir pot kırması da tahminlerim açısından kötü değildi."
Matt güldü. Geçenlerde Natasha'yla küçük bir sohbet yapmışlardı. Charlotte'un avukatı olmasının nedeni ana konuydu tabii ki! Ama Natasha herhangi bir bilgi koparamamıştı. Dava açılmadan, müvekkilin bilgisi olmadan başka birine davayla ilgili bilgiler vermek etik değildi.
"Avukatımda bir süper kahraman çıktığına göre kendimi bir yerden atabilirim sanırım ha?"
"Süper kahraman lafı biraz fazla kaçmadı mı? Ben bu işi bunun için yapmıyorum."
"Bende öyle diyordum ama şimdi tescilli bir süper kahramanım!"
"O ne demek?" dedi Matt merakla.
"İntikamcılarla çalışıyorum demek, yani kısmen. Zorla el konuldum! Neyse, bir hafta önce bir hapishane patlaması oldu seninde çok iyi bildiğin gibi," dedi Lotta kollarını göğsünde birleştirirken.
"Evet," dedi Matt soru sorar gibi.
"Fazla uzatmayacağım, Matthew. O patlamayı gerçekleştiren benim."
"Carnifex sen misin?" dedi Matt şaşkınlıkla.
"Utanç verici takma ismimi yüksek sesle söyleme lütfen! Neyse evet o benim."
"Benden ne istiyorsun Charlotte? Charlotte diyebilirim değil mi?"
"Tabii ki! İstediğimi söylemeden önce evine gitsek iyi olacak ama.. Şu yarana bir bakalım!"
Matt zar zor gülümseyerek yarasına daha çok bastırdı.
●
Charlotte Matt'in yarasını dikerken Matt ise inlememek için kendini zor tutuyordu. Charlotte'un eli hızlı ve ağırdı. Ama soğuk eller cayır cayır yanan yarasına iyi geliyordu.