Charlotte boş odayı inceliyordu dikkatle. Yerde pespaye, yırtık pırtık bir yatak, küçük bir masa ve birkaç küçük eşya haricinde pek bir şey yoktu. Neyse ki fazla kötü kokmuyordu. Boş masanın üzerinde ellerinde gezdirdi. İnce bir toz tabakası masayı kaplamıştı. Birkaç gündür bu odaya kimsenin uğramadığı anlaşılıyordu. Buraya neden gelmişti ki?
Bir zamanlar Kış Askeri'nin kaldığı odadaydı. Darthy yerini tespit ettikten sonra buraya birkaç gün gelememişti ama geldiğinde de... Anlaşılan Kış Askeri'ni kaçırmıştı. Yani parçalanan kapı ve duvarlarda ki kurşun delikleri bunu kanıtlar nitelikteydi. Hydra tarafından yakalanmış mıydı? Büyük ihtimal...
"Harika!" dedi kısık sesle. Sonra derin bir nefes alarak kapıya yöneldi.
"Darty uçağı hazırla, Amerika'ya dönüyoruz," diye emir verdi.
"Emredersiniz efendim," diye cevap verdi Darthy hemen.
Charlotte son kez odaya bir bakış attıktan sonra, çizmelerinin altında ezilen duvar parçalarının sesiyle birlikte küçük odadan çıktı.
***
Charlotte televizyona ölü bakışlarıyla bakarken, televizyonda ki bakan süper kahraman ve olağanüstü güçleri olan insanları gözetim altına alacak bir yasayı şiddetle savunuyordu. Charlotte tek kaşını kaldırdı. İçinde nedense kötü bir his doğmuştu. Bu yasa... onu da ilgilendiriyordu, değil mi? Sonuçta-hiç istemese de- bir İntikamcıydı.
İntikamcı mıydı? Bir an düşündü. Kesinlikle bir süper kahraman değildi ama bir İntikamcıydı.
"Efendim, salı günü İntikamcılar binasında bir toplantı var. Bay Stark çok önemli dedi. İçişleri bakanı da bu toplantıya katılacakmış." Lotta tek kaşını kaldırdı. İçişleri bakanı mı? Thaddeus E. Ross... O adamın ondan hoşlandığı söylenemezdi.
"Pekâlâ," diye mırıldandı. Yarının ne getireceğini bilemiyordu ama pek hoş şeyler olmayacağı kesindi.
***
Toplantı salonunda tuhaf bir sessizlik hakimdi.
Herkes biraz yorgun bir halde de olsa buradaydı. Tony, Steve, Natasha... Herkes. Thor hariç. Charlotte biran o çekiçli delinin nerede olduğunu merak etti ama Natasha sakin duruyordu o yüzden kötü bir şey olmadığını tahmin ediyordu. Tabii ki bir Karadul'a bakarak onun duygularını tahmin edemezsiniz ama en iyi seçenek görmezden gelmekti.
Toplantı birkaç saat önce bitmişti. Şimdi ise herkes onlara sunulan o 'anlaşmayı' düşünüyordu.
"İmzalamalıyız," diye mırıldandı Tony.
"Bu yasa kahramanları açık hedef haline getirecek," dedi Steve hemen karşı çıkarak. Charlotte Steve'in dediğiyle başını salladı. Yasa süper kahramanların kimliklerini açıklamasını da içeriyordu ve açıkçası bu genç kadının pek işine gelmiyordu. Ama anlaşmayı imzalasa bile anlaşmaya uymayacağı için bir sorun göremiyordu. Ne zaman kurallarına göre oynamıştı ki?
"Steve endişelerini anlıyorum ama başka çaremiz yok. Bakanın dediklerini duymadın galiba? Karşı çıkanlar en ağır şekilde cezalandırılacak!"
Charlotte derin bir iç çekti. Tony'nin de endişesini anlayabiliyordu. Süper güçleri olan insanların kontrol altına alınması gerekiyordu sonuçta. Büyük bir tehlike arz ediyorlardı. Herkes kendi kurallarına göre oynarsa -Lotta gibi- büyük bir kaos olurdu. Tekrar bir iç çekti. Sanırım bu tartışmanın dışında kalsa iyi olacaktı. Zaten eve gitmek istiyordu. Toplantı fazla stresliydi. Manyak bakan İntikamcıların bütün kirli çamaşırlarını dökmüştü resmen. Sokavia'dan New York'a kadar olan bütün can kayıplarının bir listesini çıkarmış ve onları resmen onların gözüne sokmuştu. Neyse ki o zamanlar Lotta İntikamcı değildi de bunların vicdan azabını taşımak zorunda kalmamıştı.
Steve ve Tony tartışmaya devam ederken Lotta ayağa kalktı. Daha fazla bu tartışmayı dinlemek istemiyordu. Görünmeden gidebileceğini düşünürken birden ortam sakinleşti ve Lotta durmak zorunda kaldı. Arkasında ki bakışları hissederken,
"Nereye gittiğini düşünüyorsun acaba küçük hanım? Burada önemli bir konu konuşuyoruz!" dedi Tony.
"Evet, Charlotte. Kalmanı ve fikirlerini açıklamanı istiyorum," dedi Steve sert bir sesle.
Charlotte gözlerini devirdi. Kimin umurundaydı? Onlar ne kadar verirse ona uyacaktı zaten! İmzalamak veya imzalamamak onun için önemli değildi. Aniden arkasını dönerek ellerini kaldırdı.
"Hey, bir fikrim yok tamam mı? Kararınızı verin ve ben de o karara uyayım!"
"Karara uyuyormuş gibi görüneyim demek istiyorsun galiba," dedi Natasha alaycı bir gülümsemeyle. Charlotte yalancı bir gülümseme gönderdi ona.
"Ne kadar da akıllısın öyle!" dedi. Natasha omuzlarını silkti.
"Seni birazcık bile tanıyan bir insan bunu anlayabilir, kaldı ki ben uzun zamandan beri tanıyorum."
"Ah maalesef. Yıldönümümüz ne zaman? Sana birkaç gül yollayayım, malum çekiçli deli bunu akıl etmek fazla naif." Natasha ona hareket çekerken Charlotte aynı şekilde karşılık verdi.
"Bazen ben mi çocuğum yoksa onlar mı anlayamıyorum," dedi Wanda elini başına yaslarken. Kardeşi ise aptal aptal Charlotte'a bakmakla meşguldü.
"Asıl konumuza dönebilir miyiz?" dedi Steve. "Charlotte senden biraz ciddiyet rica ediyorum."
Charlotte ağzının ortasına bir tane yumruk atmamak için kendini zor tutuyordu. Steve'i reddetmiş olabilirdi ama bu resmiyet de neydi böyle? Steve reddilmeyi hazmedemeyen bir çocuk gibi görünüyordu. Tek kaşını kaldırdı Charlotte.
"Ben söyleyeceğimi söyledim," dedi ve arkasını dönüp diğerlerinin adını söylemesini umursamadan çıktı gitti.
Başı çatlıyordu zaten. Şu aralar ne kadar uyursa uyusun bir türlü kendini dinlenmiş hissedemiyordu. Gördüğü ama hatırlamadığı kabuslar ise cabasıydı. Neydi bu böyle? Tek hatırladığı karanlıklar içinde bir denizdi. Ah, hayır, bir okyanus. O okyanusun içinde kayboluyordu her seferinde. Sanki ölüyormuş gibiydi...
Başını salladı hafifçe Charlotte. Şimdi bunları düşünmenin zamanı değildi. İlk önce şu anlaşmaya bir çare bulması gerekiyordu. Kimliği açıklamak gibi bir aptallık tabii ki yapmayacaktı. Zaten başında bir sürü dava vardı bir de bunlarla uğraşmak istemiyordu. Ayrıca Kış Askeri ise ortadan kaybolmuştu. Hiçbir iz yoktu. Darthy Hydra'nın neredeyse bütün sistemlerine sızmıştı ve birkaç belge bulabilmişti sadece. O belgelerde yüksek koruma içeriyordu. Onları kırmak için birkaç algoritma geliştirmiş ve Darthy'nin sistemine işlemişti ama onunda bu şifreler konusunda çalışması gerekiyordu. O kadar kolay kırılacak gibi görünmüyorlardı.
"Efendim Matt Murdock sizinle görüşmek istiyor," dedi Darthy kulaklığı aracılığıyla.
"Uygun bir zamanı bul," dedi Charlotte.
"Emredersiniz Efendim," dedi.
Matt Murdock'tan hala teklifi hakkında bir cevap gelmemişti. Bu onunla ilgili olmalıydı. Ama içinde kötü bir his vardı. Fazlasıyla kanunlara bağlı biri gibi görünüyordu, o yüzden Charlotte umutlarını fazla yükseltmek istemiyordu. Neyse, yapilacak bir şey yoktu. Yine de Matt'in ona bir şekilde yardımı dokunabilirdi. Bekleyip, neler olacağını görecekti...
***
Sonunda yeni bölüm geldi! Umarım okuyucum kalmıştır fkkfkf Yorumları eksik etmeyin lütfen! Yorumlar motivasyon kaynağı! ♡♡♡
