22 • ❝keder, derin bir aşk ve bøddel hakkında...❞

971 80 28
                                    

Natasha anahtarı kilide sokup çevirdi ve yavaşça kapıyı açtı. Sıkıntılı ve düşünceli olduğu her halinden belliydi. Eve girdiğinde siyah, deri montunu portmantoya asmaya bile uğraşmadan rastgele bir yere attı. Kendini yumuşak tekli koltuğuna attığında,

"Lanet olsun," diye mırıldandı. Gözlerini sımsıkı yumup, başını arkaya attı. "Üzgünüm Charlotte."

Ağlayabilseydi ağlayacaktı ama bu şeylere o kadar alışmıştı ki sadece üzülebiliyordu. Charlotte'a söyleyeceği şeyin ağırlığı şimdiden omuzlarına binmişti aslında. Bu olayda yalan söyleyemezdi zaten yalan söylemesini gerektirecek bir şey yoktu. Umarım kendini kaybetmez, diye düşündü.

"Leydim biraz sıkıntılı gibi." Boş ve küçük salonu dolduran davudî sesle etrafındaki keder sisinin biraz dağıldığını hissetti. Gözlerini açtığında Thor kollarını göğsünde bağlamış, salonun girişinden ona bakıyordu. Gülümsedi ona. Thor'da gülümseyerek ona doğru yürüdü. Yanına geldiğinde kadının önünde çöktü, Natasha'da doğrularak dudaklarını adamın alnına yasladı.

"Ne zaman geldin?" diye fısıldadı. Thor dudaklarını kadının yanağında dolaştırdı.

"Bugün geldim. Eve dönmeni bekliyordum." Nefesleri birbirine karışırken gözlerini yumdu Natasha ve alnını Thor'un alnına yasladı.

"Beni izliyordun demek. O zaman neden bu kadar sıkıntılı olduğumu biliyorsun." Thor ellerini kadının yanaklarına koydu. Başparmağıyla yavaşça kadının yanağını okşadı ve onun dolgun ve her an özlediği dudaklarına derin bir öpücük kondurdu.

"Senin anlatmanı istiyorum. İçinde mi tutacaksın her zamanki gibi?" Natasha başını salladı. Thor kadının yüzündeki kederden nefret etti. Ayağa kalkarak kadını kucağına aldı ve az önce Natasha'nın oturduğu koltuğa kendi oturdu, kucağında Natasha'yla. Kadın kollarını boynuna dolayarak, başını Thor'un boynuna sakladı. Thor kadının kızıl, kıvır kıvır saçlarında elini gezdirmeye başladı.

"Belki de ağlamalısın," dedi Thor. Söylediği şeyin komik olduğunu biliyordu. Natasha ağlamazdı.

"Keşke ağlayabilsem Thor." Thor diğer elini kadının beline sararak onu vücuduna bastırdı.

"Seni böyle kederli görmek o kadar acı ki Natasha, göğsümü bir çekiçle eziyorlar sanki." Natasha Thor'un güçlü ve geniş göğsünde elini gezdirdi. Adamın-ya da mitolojik tanrının artık her neyse, sonuçta Natasha için Thor sadece bir erkekti- boynuna bir öpücük kondurarak başını kaldırdı.

"Merak etme, unuturum. Her zaman olduğu gibi. Unutma ben aynı zamanda bir katilim." Thor gözlerini kapattı başını olumsuzca sallayarak.

"Sen katil değilsin Natasha. Yani en azından şimdi öyle değilsin. Sen şimdi bir kahramansın, İntikamcısın. Asıl sen mi unuttun?" Natasha derin bir nefes aldı. Gözlerini Thor'un gökyüzünden bile daha güzel ve mavi gözlerine dikti.

"Sadece senin için iyi bir insan olmak istiyorum." Thor gülümsedi ve başını kadına doğru eğdi. Dudakları buluştuğunda ikisi de bir an dünyadan koptu. Bu onlar için o kadar kutsal bir andıki, gizli ve derin aşklarının bir mührü gibiydi. İkisi de yaralarından ve yüklerinden bir öpücükle kopabiliyorlardı. Uzun süre birbirlerinden ayrı kalıyorlardı. Birbirlerini deli gibi özlüyorlar ve buluştukları zaman tek bir saniyeyi bile ziyan etmemeye çalışıyorlardı ama şimdi Thor'un gelişi farklıydı. Bunu hissedebilmişti Natasha. Dudaklarını ayırdıktan sonra Natasha ona gülümseyerek,

"Şimdi şöyle bakalım neden geldin?" dedi. Thor'un yüzüne birden bir gölge yayıldı.

"Babam bir hikaye anlatmaya başladı." Natasha kaşlarını çattı. "Kadim zamanlardan bile eski bir hikaye."

"Babanızın yatmadan önce size hikayeler anlattığından haberim yoktu, sütte veriyor mu bari?" dedi Natasha, Thor'un altın sarısı saçlarından bir ton daha koyu sakallarını okşarken. Ciddi ortamı dağıtmak istemişti ama pek başarılı olduğu söylenemezdi.

"Natasha babamın hikaye anlatması çok ciddi bir olay. Bir ayin gibi bir şeydir," dedi Thor.

"Ayin mi?" dedi Natasha. Thor başını salladı.

"Özel bir ayin. Babam hikaye anlatır ve kehanetlerde bulunur. Bu kez biraz farklı. Bu kez kadim zamanlardan daha eski bir hikaye anlattı. Zamanın başlangıcına ait hikayeler. Sonsuzluk Taşları hakkında da bir çok şey öğrendim." Thor ağzını açtı ama tekrar geri kapadı. Bir şey söyleyecek ama söyleyemiyor gibiydi. Natasha devam etmesi için başını salladı. "Aynı zamanda Charlotte konusunda bizi uyardı."

"Charlotte mu?" dedi şaşkınlıkla Natasha. Thor başını salladı. "Vision'ın alnındaki Sonsuzluk Taşından etkileniyordu ama... Sonsuzluk Taşları'yla bir bağlantısı mı var?"

"Babamın hikayeyi anlatması aslında bin yıl sürmesi gerekiyor ama bu sefer hızlıca anlattı. Bunda benim de etkim olabilir." Thor'un dudağının ucu alaycı ve kendini beğenmiş bir şekilde kıvrıldı. Natasha bu gülümsemeyi çok seviyordu ama şimdi önemli bir konu konuşuyorlardı, o yüzden bu gülümsemenin keyfini pek fazla süremedi. "Zaman bile yokken bütün kadim güçler tek bir cevherdi," dedi Thor. Sorusuna direk bir cevap veremeyecekti. "Bütün kadim ve kutsal güçleri kendi içinde saklayan, korkunç güçte bir cevher. Cevherin sahibi bütün zamanların, zamanın olmadığı zamanların bile, en kudretli varlıklarından biri ama sizin Büyük Patlama dediğiniz olayla cevheri parçaladıktan sonra ortadan kayboldu. Ama tekrar gelecek. Ragnarok'u başlatacak. O yüzden ona Bøddel denir. Yani cellât. Ölüm getiren... Hayat onun vesilesiyle oluşmuştu, sahibi olduğu cevher sayesinde. Şimdi cevheri geri almak için gelecek. Babam onun geldiğini müjdeledi. Taşları toplayacak ve yine tek bir cevher haline getirecek. Bunun anlamı... Bu evrenin yıkılması demek."

"Kıyamet," dedi Natasha mırıldanarak.

"Kıyamet, Ragnarok... Artık nasıl bir isim verirsin bilemem," dedi Thor. Natasha keskin bir bakışla Thor'a baktı. Yeşil gözleri tedirginlikle ay ışığında parlıyordu. Thor irislerine gömülmüş soru işaretlerini görebiliyordu.

"Bunların Charlotte'la ne alakası var?" dedi tereddütle. Thor başını sallayarak,

"Bilmiyorum, babam uyardı sadece," dedi. Natasha keyifsizce güldü.

"Bøddel... O şeyin Charlotte olduğunu düşünüyor değil mi? Hatta sende öyle düşünüyorsun," dedi. Thor bir cevap vermedi. Neden sonra konuşmaya başladı.

"Bunu anlamak için test gibi bir şey yapacağım," dedi. Elini ileri doğru uzattı ve Mjölnir nereden geldiği belli olmayan bir şekilde hemen sahibine doğru uçtu. Thor çekicin sapını kavradı ve Natasha'ya baktı. "Mjölnir'i sadece onu hakeden kaldırabilir. Birde... Onun ve bizim bile gücümüzü aşan kadim varlıklar." Natasha Thor'un kucağından kalkarak salonda volta atmaya başladı.

"Kaldırırsa şüpheleriniz doğrulanacak, peki. Ya kaldıramazsa?"

"O zaman bir sorun kalmaz. Buradaki tek sorun kaldırabilme ihtimali," dedi Thor. Elinde çekiçle ayağa kalktı. Natasha onun duruşuna bakarak kaşlarını çattı.

"Soruyu değiştiriyorum o zaman. Kaldırırsa ne yapacaksınız?" Thor çekicine baktı.

"Buna babam karar verecek. Natasha... Kararlarından biri Charlotte'u rahat bırakmak ve kıyameti beklemek olabilir."

"Diğer kararı?"

"Diğer kararı ise... Gücünü ve taşları toplamadan onu öldürmek olabilir."

Charlotte'un yeni düşmanları mı doğuyor? kfkdkd Sizce Charlotte Mjölnir'i kaldırabilir mi? 😏 Peki 'Bu kızda ne çekiyor be?' diye düşüneniz var mı? jdndmdd Bu arada Natasha ve Thor aşkını nasıl buldunuz? :D
Umarım beğenerek okumuşsunuzdur! LÜTFEN yorumlarınızı eksik etmeyin :D

Carnifex || MarvelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin