Sabah saatleri. Öğrencilerin en nefret ettiği gün, pazartesi günleridir. Neden mi? Çünkü iki gün boyunca rahatça uyuyorsunuz. Hafta başı geldiğinde ne oluyor dersiniz? O alarmın iğrenç sesi uykunuzu böler. Alarm yoksa ne var biliyor musunuz? Küçük kardeşiniz.
Battaniyem. O pürüzsüz ,yumuşacık, masmavi battaniyem.
Bir anda kapım açılıyor. Gözlerimde o aynı anda açıldığı sıra, kulaklarıma ince bir ses dolanıyor. Bu kim dersiniz? Götümün kuyruğu. Yani, Chim.Babam beni uyandırma görevini Chim'e vermişti. Çünkü her sabah okula giderken, Alarmı kapatamadığım için, yerinden söker ve duvara fırlatırdım. O iğrneç alarmı kapatabilene ödül vereceğim.
"Abişiiiim!"
Tanrım.. Yasıtığımı alıp, kafamı içine hapis ediyorum. Keşke alarm gibi, Chim'i de duvara fırlatabilseydim. Ama yapamıyorum işte. Kardeşim, kıyamıyorum Bir noktada.
"Git başımdan Chim."
Sesim yastık yüzünden boğuk çıkıyor. O sıra tam sırtımda bir ağırlık hissediyorum. Tepiniyor, sürtüyor. Küçük olmasaydı, ne yaptığı bilirdi. Yazık, çok yazık.
"Deh abi Deh!"
Beni at yaptı. Nereye kardeşim? Boynuzlumuyum bari? Şu çizgi filmlerdeki kanatlı atlara mı benzettin?
Minik ellerini yakamda hissediyorum. Tutmuş çekiştiyor. Boğazım.. Sanırım nefes alamıyorum. T-şörtümün yakası boğazımı kesmeye başlamıştı sanırsam. Başkası olsa eline kırbaç vermiştim.
"Ch- Chim. Ulan kalk üstümden! "
"Dıgıdık abiiişş!"
Acaba babam Chim'e beni uyandırması için maaş veriyormudur? Sigortası varmı? Yoksa şuan ihtiyacı var çünkü döveceğim.
"Chim siktir giit!"
Başımı gömdüğüm yastıktan çıkartıyorum ve elimi boğazıma koyup çekiştiriyorum. Evet, tşörtüm yırtıldı. Sırtımdaki velet mal mal gülüyor. Tam dayaklık.
"Abiş, yine oynayalımmmm!"
Saat sabahın 7'si ve biz kardeşler olarak, sadece ben ve Sentinus okula gidiyoruz. Hepimizin odaları ayrıdır. Benim odam Full mavi renktir. Yatağım, yastıklarım, koltuklar, duvarlar. Hepsi Mavidir. Mavi en sevdiğim renktir. Benim için ayrı bir anlam taşır. Her tonu ayrı güzeldir.
Abimin odası, benim odamın hem yan kapısıdır. Chim çaprazımda, Chen ise hemen karşı odadadır.Ve süpriz. Bugün Chen'de erken kalkmak zorunda. Çünkü, okula başlıyor. 7 yaşına çoktan girdi.
"Hayır Chim. Tamam kalk hadi, hazırlanacağım."
"Peki abiş."
Kısa bacaklar yavaşça üzerimden çekildiğinde, derince nefes almış ve yırtık tişörtümü, eteklerinden tuttuğum gibi çıkartmıştım. Havanın sıcaklığı, bedenimi taradığında ayağa kalkmış ve dolabımın karşısına geçmiştim. Evet, dolabımda mavi.
Gri eşofmanımı, bacaklarımdan çıkarırken, elime geçen okul pantolonuna baktım. Bir kaç dakika süzdükten sonra arkamdan fırlatmıştım. O sırada gelen hafif sese bakmak için Arkamı döndüğümde pantolonu Chim'in başına serildiğini gördüm. Dudaklarımda bir gülümseme oluşurken, tekrar dolaba dönüp siyah pantolonumu giyindim.
"Sen gitmedin mi hâlâ Chim?"
Pantolonu minik elleriyle başından yere atığında, mavi yatağıma oturmuş aynadan bana gülümseyerek bakıp, Yere değmeyen ayaklarını sallandırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAVATHANE [Tamamlandı.]
HumorKardeşler. Babaların dediği Laftır "Gavathane" Haklıda, gavatız. En güzel modelinden.