Hani insanlar kendilerine eğlence aramak için yapmadığı bir bok kalmaz. Mesela bu yıl sırf selfie uğruna ölen yaklaşın bine yakın insanımız var. Yok binaların tepesine çıkmalar ya da bir hayvanat bahçesinde aslanla fotoğraf çekmek falan. Ben farklı olarak kaçak yarışlara katıdım. Amacım sadece eğlenmek. Belki sinirimi atmak. Ama bu pek mümkün olmuyor. Çünkü yanımda gördüğünüz kız, sabahtan beri bağırıyor. Kulaklarım sikildi. Nereden çıktı karşıma bu?
"Dur dur yavaş!"
"Yavaş olursam yarışı kaybederim!"
Gözlerimi devirmiş ve yoluma bakmaya devam ediyordum. Hız sınırım çağı aşmış durumda. Ayağım gaz pedalından asla çekilmedi.
Bakın ben şansa inanmam. Ya kazanırım ya da öğrenirim. Kaybetmek asla. Nyks imparatorunun veliyahtıyım ben. Tamam biraz kendimi yücelttim ama kesinlikle ego değil bu. Kendime iltifat ediyorum.
Ve önümde gördüğünüz araba beni sinir ediyordu. Açıkçası boka bastım diyebilirim çünkü yanımda elli bin Won yoktu. Bu yarışı almak adına daha da bir gazü kökledim. Direksiyonu parmaklarımla sıkıca kavramış ve frene basmaksınız ilerliyordum. Geçeceğim az kaldı. Çok az kaldı.
Kırmızı kırmızı bikini takımı ile elinde bayrak taşıyan ve bitiş çizgisinde duran kadın görüş açıma girdi. Tamam dikkatimi dağıtıyordu lanet olsun kaza yapıp ölemezdim.
O kadına bakmaya dev etmeliyim evet. Çünkü sarı arabayı geçtim. O kadın beni kendine hızla çekiyordu. Bakmaya devam etmeliyim. Güzel memeler evet evet.
Tanrım beni affet.Hızla bitiş çizgisini geçtiğimde yavaş yavaş durmuştum. Tam olarak durduğumda etraftan çığlık ve eğlence içinde bağırış sesleri geliyordu. Hayattımda ilk defa Yaptığım yarışı kazandım. Yüzümdeki sırıtışla arkama yaslandığımda yan tarafımdaki kıza baktım. Korkmuşa benzemiyordu. Aksine o da gülümsüyor ve eğlenmişti. Bana sapık dediğini var saymazsak tabi.
Ve şimdi nereye gidiyorum biliyor musunuz? Tabiki para mı almaya. Hak ettim ve kazandım. Gözlerimi aynaya çevirmiş ve gelen beyaz tişörtlü adama bakmıştım. Hiç arabadan inmeden pencereyi açmış ve elindeki kalın para tomarlarını pencereden bana uzatmıştı.
"Bir dahakine görüşeceğiz."
"Yanılıyorsun. Görüşmeyeceğiz."
Neden görüşeyim ki? Görüşmek için bir nedenim yok. Abim gibi biseksüel gibi mi duruyorum? Hadi karı oldum ama bu tipe yine bakmazdım. Ben paraya bakardım. Şimdi olduğu gibi.
Uzattığı parayı almış ve pencereyi kapatmıstım. Sarı saçlı kız mı? Onunla yatmayacaktım. İşimi hallettim ve şimdi de gidiyorum. Bu kadar basit. Tamam biraz ibne olduğum doğrudur.Ayağımı tekrar gaza yüklemiş ve geldiğim yerden devam etmiştim. Yarış alanından uzaklaşıyordum. Aldığım para ne olacak? Birazdan öğreneceksiniz ama telefonumdan kardeşimi aramam lazım. Ama telefonum nerede?
Arabayı kullanırken etrafıma bakınırken yan koltuğa koyduğumu hatırladım. Başımı çevirmiştim yan tarafa ama telefonumun üzerinde şuan bizim kül kedisi var."Ee.. Telefonumu alabilir miyim?"
"Bana niye soruyorsun al."
"Şuan üzerine oturuyorsun."
Kül kedisi gözlerini başka bir noktaya çevirmişti. Yanakları pembeleşirken utandığını anlayabildim. Kuruyan dudaklarımı dilimle ıslatıyorken, yavaşça bedenini koltuktan kaldırmıştı. Bende oraya doğru elimi uzatmış ve tam poposunun altıma elimi yerleştirdim. Dokunup dokunmama savaşı bunun içindeydi tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAVATHANE [Tamamlandı.]
ComédieKardeşler. Babaların dediği Laftır "Gavathane" Haklıda, gavatız. En güzel modelinden.