.09.

80 13 3
                                    

Geçmişe bakarak, kuracağımız gelecek. Her bir yaş büyüdüğünde, ne olacağına karar vermek. Hatta bu hayallerin hedeflerini belirmemek, artık büyüdüğünüzü gösteren kanıtlardır.

Küçükken hayalleriniz Chim gibi bir tek boynuzlu at olmak, Mars gibi Mars'a gitmek ya da Chen gibi prens olup kenfi krallığını kurmak, Sentinus gibi yedi karılı kral olmak gibidir. Hangi velet "ben büyüyünce doktor olacağım" derki? Boşuna derler diye beklemeyin derim. Çünkü demezler. Bu yüzden Noel baba'nın olmadığını onlara söylerseniz, hiç bir şeye inanmazlar. Hayalleri ölür çünkü. Yetişkin bireyler ise çocuklarına, hayal güçlerine gülerek karşılık verir.

Benim hayalim neymiydi? Para sıçmak. Ve bunu bulan mükemmel para sıçan bir baba. Daha öncelerde de söylediğimi hatırlıyorum. Ama çocuğuz işte. Bir geçmiş olayımız yok ki, geleceğin tedbirini alalım.

Ve ne büyüyünce ne olur biliyor musunuz? Sorumluklarınız artar. Tek bir hedefiniz olan mesleğinizi istersiniz. Her insanın modren dünyası budur.

****

"Mars nerede kaldı? İyi ki marketten bira al gel dedik anasını satayım. Babam gelecek birazdan."

Aradan tam tamına 8 sene geçti. Hepimiz 8 sene daha büyüdük. Abim ve ben 18 yaşında birer yetişkin olmuşken, Chen 17, Chim 15 Mars ise 13 yaşına gelmişti bile. Cocukluğumuz ise hep beraber geçmişti. Şimdi ki gibi olduğu gibi.

Yine kardeşlerim ile o devasa büyük salonumuzda oturuyorduk. Ben yine her zamanki gibi ayağımı Chen'nin omuzuna, Abim tekli koltukta, Chim ise yerde oturuyordu. Chen artık alıştığı için, burun deliklerine pamuk tıkayıp, önlemini alıyor. Zeki Piç. Ben öyle yaparak eğleniyordum. Mars'ı markete göndermiştik. Babam gelmeden Abim, ben ve Chen bir şişe de olsa içmeye karar verdik. Gerçi babam artık Abim ve benim içmemize bir şey demiyordu artık, çünkü reşit olmuştuk. Fakat Chen'e biraz kızabilirdi.

Chim'in rahatlığına bir bakın. Nasıl olsa tahtını Mars'a devir etmiş. Mars olmadan önce her zaman bakkala ya da bir Markete Chim'i gönderirdik. Şimdi devir Mars'a geçti tabi.

"Arayalım?"

"Telefonu burada.."

Telefon modern ve zengin adamların vazgeçilmez bir iletişim aracı haline gelmişken, bizim gibiler için mesajlaşma, kız tavlama, video izleme -Gavathaneden bahsediyorsak eğer bu videonun, porno olduğunu söylemek gerekmiyor. - gibi sosyal iletişim için kullanırız.

Chim masanın üzerinde ki telefonu göstermişti. Derince iç çekmiş ve ayaklarımı çektiğim gibi ayaklandım.

"Mars'a bakıp geleceğim."

"Bende geliyorum."

Abimde Peşim sıra ayaklandığında Kafamı sallayıp onay vermiştim. O sıra Chen'de ayağa kalkmış ve bize bakınarak telefonunu cebine yerleştirmişti.

"Bende geleceğim abilerim."

"Ee ben?"

Chim yerde oturduğu halini bozmayarak tek elini havaya kaldırmış ve başında kaldırarak bana bakmıştı. Dudaklarımı birbirine bastırıp cevap verecekken abim lafımın arasına girdi.

"Sen evde kal. Babam gelirse birimiz burada olsun."

"Aynen öyle Chim. Arabasının sesini duyduğun anda bizi ara. Biz arka bahçeden atlar geliriz."

Abimin dediğini onaylayıp, Chim'e söylemiştim. Eğer babam bizi evde görmezse, sinirlendirdi. Özellikle de Chen'i yanımıza aldığımıza. Ya da Mars'ı tek başına göndermemize. Tamam simdi düşündümde acayip köpürürdü.

GAVATHANE [Tamamlandı.] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin