İYİ OKUMALAR...
Harabenin kapısından içeriye girmek üzere olan ekip Kobra'nın kulaklıklardan yankılanan ikazıyla bir anda duruvermişti. " Sakın ilerlemeyin." Fısıltı gibi gelen ses bir anda durmuştu.
Herkes ne olduğunu merak ederek oldukları yerde çevrelerini kolaçan ederek beklerken " Sorun ne?" diye sordu Güney. Neden durduklarını anlamamıştı ancak ortada sıkıntılı bir durum olduğunu sezerek eli tetikte boş gibi görünen harabeyi daha dikkatli bir şekilde süzmeye başlamıştı.
O sırada kulaklıklardan bir el silah sesi duyuldu. Sonra da onu bir başkası takip etti. Ancak etrafta bu sesi destekleyecek ne bir çatışma vardı ne de tehlike sinyali. Ne olduğunu merak ederek beklerken sonunda beklenen yanıt geldi.
" Dikkatli olun. Harabede patlayıcı var. Tetikleyicileri imha ettik ancak başkaları da olabilir."
" Anlaşıldı" diye karşılık verdi Güney. Jammer ile gelmedikleri için şu an pişman olmuştu ancak son pişmanlık bir işe yaramıyordu.
Eliyle Virüs'e ilerlemesini işaret etti. Sonra da İnci ve Gizem'e harabenin çevresini dolaşmaları için gereken izni verdi. İki kız farklı yönlere doğru ilerleyerek dikkatli adımlarla yürümeye başlamıştı bile. Her an her şey olabileceğinin farkındaydılar. Bunun bir tuzak olduğundan artık şüpheleri yoktu. Polislerin binayı onlardan önce arayacağını bildiklerinden bomba düzeneğini uzaktan kumandayla çalıştırmayı planlamışlardı. Onların istediği polislerin ölmesi değil içlerinden birinin ölmesiydi. Ama bu öyle kolay olmayacaktı.
Güney ve Virüs ön kapıdan içeriye girmek için hazırdılar. Ancak bir anda elini havaya kaldırdı Virüs. Kapının hemen yan tarafında elle yapıldığı belli olan diğerlerine oranla kırıkları daha yeni görünen oyuğu yavaşça Güney'e işaret etti. Polisler içeride bomba olabileceğini düşünmedikleri için görmemiş olmalarını anlayabiliyordu. Eğer kendileri de oldukça hazırlıklı olmasalardı polisler kadar şanslı olmayacaklardı.
"Patlayıcıyı burda."
" Tamam, siz onu halledin. Ben arka pencereden içeriye girmeye çalışacağım." Diye yanıtladı İnci onu. açık pervaza doğru bakarak silahı kemerine sıkıştırdı ve geri çekilerek zıplamaya hazırlandı.
" Dikkatli ol." uyarmasına kalmadan İnci üzerinde keskin nişancının kırmızı ışığını kalbinin üzerinde hissetmişti. " Orada da patlayıcı olabilir. Birden fazla kişi var çevrede.
İnci kıpırdamayı bırakıp keskin nişancının yerini tespit etmeye çalışıyordu. Hedefte olduğunu Güney'e söylemek istememişti. Boş yere gerginlik çıksın istemiyordu ve sayılı saniyesi olduğunun farkında olarak Güney'e haber vermek yerine adamın yerini tespit etmeye çalışıyordu.
Bunun için ilk yaptığı şey kendini hızla yere bırakmak olmuştu. O sırada da üzerinden bir kurşun geçerek toprağa saplanıverdi. Ucuz kurtulmuş olabilirdi ancak keskin nişancı hala yerindeydi. Üstelik kendisi şu anlık kurtulmuş olsa da hala hedefteydi.
Kulaklığında Gizem'in sesini duydu. " İçerideyim." Ona yanıt vermeden önce kendini korumaya alması gerekiyordu. Zira kurşunun ucundaydı. Gözüne koşarak birkaç saniye mesafede olan çöp konteynırını kestirmişti. Koşmaya başladı.
" Kobra," diye seslendi. Onların uzaktan kendilerini izlediğini bildiğinden. Bu taraf onun bölgesiydi.
" İnci."
" Saat dört yönünde, yedi katlı turuncu binanın çatısında " O sırada bir kurşun daha üzerine geldiğinden konuşması yarım kalmıştı. Zorlukla bir çöp konteynırının ardına gizlenebilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD ADI SERİSİ-3 KAN YAĞMURU
AdventureYARIM KALAN HESAPLAR GÜN YÜZÜNE ÇIKTIĞINDA BU KEZ SON OLDUKÇA KANLI OLACAK... Kaybın acısı hala yüreklerdeyken her şey daha katlanmaz hissedilir. Siyah ekip de böyle bir karanlığın içine sürüklenmişti. Hayatlarındaki tek mutluluk aralarına katılan...