BİRAZ GEÇ OLSA DA İYİ OKUMALAR....
Odadaki sessizlik Burak'ın küfürleriyle bozulmuştu. Ancak Güney'in bunu umursadığı falan yoktu. Sessizce küfürlerin sona ermesini beklerken Cem'i kucağına alarak ilgilenmeye başlamıştı. Burak'ın küfürlerine Cem'in kahkahaları eşlik ederken, geri kalanlar bir Burak'a bir Güney'e bakıp duruyordu. Sonunda daha fazla dayanamayan İnci " Yeter!" diye bağırdığında Burak küfürlerine ara verip İnci'ye döndü. Güney hala oğluyla ilgileniyordu.
Burak öfkeyle elini kaldırıp Güney'i işaret etti." Hiç bana bakma. Ne diyeceksen önce sevgili kocana söyle. Kafayı yedi en sonunda. Sen ona bir çözüm bulamayacaksan söyle ben iki yumrukla halledeceğim." Güney'in ilgisizliği onu daha fazla çıldırtıyordu.
" Saçmalamayı kes Burak. " sonra kocasına baktı. " Senin için de geçerli bu. Ne demek işi bırakıyoruz? Böyle bir günde söylenecek şey mi bu?"
Güney bu soruyla önce İnci'ye ardından Burak'a baktı. Öfkeli bakışlarıyla karşılaşmak şaşırtmamıştı onu. Hiç duruşunu bozmadan " Duydunuz işte. İşi bırakıyoruz. Daha fazla Red'i işletmeye devam etmeyeceğiz."
Burak yeniden küfürlere başlamıştı." Güney şakayı tadında bıraksan diyorum. Burak zaten yeterince sinirli daha fazla çileden çıkarmasan diyorum." İnci de sinirlenmeye başlamıştı. Red'i kapatmak demek her şeyden vazgeçmek demekti. Artık MGS'ye de dönemeyeceklerine göre ortada kalmaktan farkı yoktu bu kararın. O nedenle kabullenmeyi de düşünmüyordu. Diğerleri gibi.
Güney ciddiyetini hiç bozmadan " Şaka yaptığımı da nerden çıkardınız? Böyle bir zamanda şaka yapacak biri olduğumu mu sanıyorsunuz? Az çok tanıyorsunuz beni, bu kadar berbat bir dönemden geçerken şakayla zaman harcar mıyım?"
Burak öfkeyle ayağını kapıya geçirdiğinde, kapıda bir göçük oluşmuş ve kapı açılıvermişti. Kimse ona karışmamış ya da engellemeye kalkışmamıştı. " Ben böyle işin...."
" Güney..."
" İnci artık yeter diyorum. Daha fazla buna devam edemem."
Kobra şaşkınlık içinde " Neye devam edemezsin?" diye sordu."
" Sizin anlamadığınız yer tam olarak neresi?"
Kobra daha fazla tutamadı kendini. O da Burak gibi kızmıştı. Bunca kayıptan sonra öylece her şeyi bir kenara atmalarını nasıl isteyebilirdi. Üstelik bunu söyleyen kişi en umulmadık kişiyken nasıl kolayca kabullenebilirlerdi. " Güney, tamam son yaşananlardan sonra dinlenmek istersen anlarız seni ancak bu sözlerin sana ait olduğuna inanmamızı bekleme bizden. Sen vazgeçmiş olamazsın."
Güney Cem'i yere indirerek ayağa kalktı. " Neden? Neden ben de pes edemem? MGS'de yıllarımı geçirdim diye zayıflıkların, korkularım olamaz mı? Benim daha ne yaşamam gerekiyor durmam için?"
" Nasıl yani?" Burak kendini sakin tutmaya çalışsa da sesinden bunu yapamadığı kolaylıkla anlaşılıyordu. " Sen de emekliler gibi İzmir'de bir ev alıp balığa çıkıp sebze mi büyüteceksin. İnci de evinde oturup yemek yapıp çocuk büyütecek öyle mi?"
" Olabilir. Kulağa oldukça güzel bir fikir gibi geliyor."
Burak sinirle Güney'in yakasına yapıştığında Cem korkuyla sinmişti. İnci oğlunu kucaklamak istemiş ancak yarası buna izin vermeyince devreye Gizem girmişti." Bana bak seni adi herif. Sen bizimle kafa mı buluyorsun?"
Güney ona karşılık vermedi." Daha ne başıma gelmeli ki artık durmam gerektiğini kabulleneyim? Karım defalarca kez ölümden döndü, oğlum kaçırıldı. Ekibim havaya uçuruldu. Müdür öldü. Daha ne olmalı söylesenize. Pes etmek için ne beklemeliyim? Birinizin daha ölümünü mü?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD ADI SERİSİ-3 KAN YAĞMURU
مغامرةYARIM KALAN HESAPLAR GÜN YÜZÜNE ÇIKTIĞINDA BU KEZ SON OLDUKÇA KANLI OLACAK... Kaybın acısı hala yüreklerdeyken her şey daha katlanmaz hissedilir. Siyah ekip de böyle bir karanlığın içine sürüklenmişti. Hayatlarındaki tek mutluluk aralarına katılan...