FİNAL ( BÖYLE BİR SON MU?)

9.4K 579 132
                                    

BİR HİKAYENİN DAHA SONUNA GELDİK. ZAMAN ZAMAN AKSAMALAR, GEÇ GELEN BÖLÜMLER OLDU. ANCAK SONUNDA FİNALE GELDİK. HİKAYENİN BAŞINDAN BERİ BANA DESTEK OLAN, GÜZEL YORUMLARIYLA EŞLİK EDEN, OKUYA HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM. İYİ OKUMALAR...

Gördüğüm görüntüler zihnimde bir anlam ifade etmiyordu. Sanki anlamsız resimlerden ibaretti gördüklerim. Ancak kalbimde derin bir sızı vardı. Sanki biri demir tırnaklı parmaklarını kalbime saplamış, sıkıp duruyordu. Acı tahammül edilebilir düzeyde değildi.

Bir el beni omuzlarımdan kavrayıp sertçe sarsıyordu ama bu içimdeki acıyı bir nebze olsun azaltmıyordu. Sonra da aniden bir darbe indi yüzüme. Bakışlarım ağlayan Gizem'i bulduğunda, benim de gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

" İnci, ne olur bir şeyler söyle. Beni korkutuyorsun." Dedi Gizem yalvarırcasına. Ancak ben ne diyeceğimi bilemiyordum. Güney... Güney'i vurmuşlardı. Gözlerimin önünde kana bulanmış bedeninin yere yığılışını izlemiştim. Hem de en güvendiklerimiz tarafından. Şimdi ne diyebilirdim ki?

Başka bir kol uzandı bana. " İnci..."

" Güney" kelimesi döküldü dudaklarımdan ve arkası bir suyun önünü açmışçasına hızla geldi. " Güney, Burak Güney'i vurdular. Onu gördüm Burak. Ne olur yalan olduğunu söyle. Ne olur onun iyi olduğunu söyle. Burak ne olur söyle." Dedim ağlayarak. Ancak hiç kimseden ses çıkmıyordu.

O sırada Cem koşarak yanıma geldi. Burada ne olup bittiğini anlamamış olacak hepimize sırasıyla bakıyordu. Meraklı gözleri yeniden beni bulduğun da " Anne, babam nerde?" diyiverdi. Bu soru içimdeki tonlarcasına yüke eş değer acıya bir yenileri daha eklenivermişti. Bedenim bu kadarını taşıyamayacağını anladığında pes etti. Bilimcim hızla benden uzaklaşıverdi

******

Soğuk su tenime çarptığında biraz olsun iyi hissettirmemişti. Aksine gerçekler daha fazla belirginleşmişti zihnimde. Güney'in son hali gözümün önünden gitmiyordu. Yeniden avucumu soğuk suyla doldurup yüzüme çarptım. Yine hiçbir işe yaramamıştı. Yaramayacaktı da. Güney'i düşündükçe hiçbir şey benim için iyi olmayacaktı.

Elim istemsiz karnıma gitti. Daha ne kadar olmuştu ki onun varlığını öğreneli. Ne kadar ölmüştü ki Güney'in bunu öğrenmesi. Konuşacağız demiştik ama artık öyle bir şansımız da yok gibi görünüyordu.

Hayır, yeniden ağlamayacaktım. Bunun için yeterli zamanım yoktu. Üzülmeyi, kahrolmayı sonraya ertelemeliydim. Öncelikli bir işim vardı. Kocamın intikamını almak gibi...

Suyu kapatıp beni bekleyen kalabalığın arasına geri döndüm. Bana olan bakışları beni kahrediyor olsam da zayıflığımın beni yeniden ele geçirmesine izin vermek gibi bir lüksüm yoktu. Eğer biraz daha onlara zayıflığımı gösterecek olursam kararıma karşı çıkacaklarından emindim. Bu yüzden acımı içime hapsedip, daha doğrusu bir süreliğine zincirleyip devam etmem gerekiyordu.

" İnci," dedi Gizem dikkatle beni incelerken. Karşısında ne gördüğünü biliyordum. Ağlamaktan şişmiş ve kızarmış gözlerle oldukça zavallı bir halde karşısında duran İnci'yi görüyordu. " İyi misin?"

Direk yanıt vermek yerine başımı salladım. " Evet, daha da iyi olacağım." Onların bakışlarına aldırmadan dolabıma yöneldim. Askıda duran üniformamı çekip aldım. " Ne zaman gidiyoruz?" diye sordum giyinmeye başlamadan önce.

Bu sanki çok anormal bir durummuş gibi ayağa kalkan Burak, temkinli bir şekilde yanıma yaklaşarak elimdeki askıyı usulca aldı. " Bak, şu an çok acı çekiyorsun farkındayım İnci. Yine de sen bunu yapmamalısın." Dedi daha önce hiç olmadığı kadar yumuşak bir sesle.

KOD ADI SERİSİ-3 KAN YAĞMURUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin