Sizi çok beklettim. Bu yüzden binlerce kez özür diliyor ve binlerce kez Hermes'e lanetler yağdırıp neden otel odasındaki wifi bağlantısını yavaşlattığını soruyorum.
Sırf işte bu otelin dandirik internet bağlantısı yüzünden yeni bölüm atamadım bir süre. Ama bakın şimdi karşınızda multimediaya Kimberley'ciğimizin resmi bulunan(maalesef saçında pek mavi yok) ve bölümle alakası olup olmamasına aldırmadan koyduğum ve hasta olduğum Shakira ft Rihanna Cant Remember To Forget You şarkısı var. Yorumlarınıza sunulur...
Neyse iyi okumalar ^_^
Ciddiyim. Bayılmaktan nefret ediyorum.
Burnuma gelen nemli bambu ve çilek kokusu ile rüyasız geçen tek uykumdan uyandım. Gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şey tavandaki pervaneydi. Ve buda hastanede olmadığımı ve bayılmadan önceki olan her şeyi doğruluyordu.
Gözlerim odada biraz daha gezinince burasının bir tür revir olduğunu anlamam uzun sürmedi. Bir hastaneden başka bir hastaneye. Ve bronz bir ejderhanın sırtında...
Ah evet. Maalesef her şeyi hatırlıyordum.
Sadece Leo çok sevimli(!) ejderhası festusu gösterince bilincimi kaybettim. Onun dışında bayılmamı sağlayan fiziksel bir acı yoktu. Nitrik asitin gücü diyelim. Herneyse. Hatırladığım bir başka şey ise havada uçarken -çok merak ettiyseniz ekonomi sınıfı Festus Hava Yolları'yla uçtuk-Leo'nun bana nutellalı ekmek tadında birşey yedirmeye çalıştığını hayal meyal hatırlıyordum.
Ben hafızamı zorlarken aniden revirin kapısı açıldı. Ve içeriye sandalyeli bir adam,çekik gözlü bir çocuk ve siyahi kıvırcık saçlı bir kız geldi.Benim uyandığımı fark edip hemen yatağın ucuna geldiler.
Kıvırcık saçlı kız heyecanla konuşmaya başladı.
"Ah merhaba! Ben Hazel. Hadesin kızıyım. Ah doğru ya daha bilmiyorsun. Kafanın karıştığını farkındayım ama ilk önce iyimisin onu sormam gerekiyor. Aslında revire bakan çocuk yediği bozuk çorba yüzünden rahatsızlandı. O yüzden senle pek ilgi-
Çekik gözlü çocuk Hazel'in susturarak konuştu.
"Kısaca iyi olup olmadığını soruyor."
Güldüm. En azından ortada anlaşılması zor tipler yoktu.
"Ah ben gayet iyiyim. Zaten bayılmamın sebebi şok geçirmem."
Sandalyeli adam sonunda konuşmaya başladı.
"Biz de buna şaşırıyoruz ya zaten. O empusayı tek başına yendiğini bize Leo anlattı. Ama tek bir yara bile almamışsın."
Dedi ve sandalyesini geriye sürüp-
Pekala. Buda ne ? Evet sentorları biliyorum. O kadar da cahil değiliz. Hiç mi Narnia izlemedik canım.Sadece sorun şu:
Burası Narnia değil. Ve Narnia'daki sentorlar dışarıdan yaşlı başlı sandalyeli amcalar şeklinde gözükemiyorlar. En azından orjinal seride böyle bir şey yoktu!
Hazel 5 karış açık olan ağzıma bakıp güldü.
"Ah. Merak etme alışırsın. Eğer kendini iyi hissediyorsan neden bizle Büyük Eve gelip her şeyi ayrıntılı bir şekilde öğrenmiyorsun?
Dedi ve cevabımı beklemeden beni kaldırdı ve bir sentor bir çekik gözlü ,15 yaşlarındaki siyahi bir kız ve ben düz bir sıraya kaç farklı şekilde oturu-
Ve saçmaladım. Evet beni kaybettiniz.Zihnimde faktöriyel problemleri üretmeye başladıysam durumum cidden vahim çünkü.
İçimden saçmalamayı bırakıp önümde duran ve büyük ev ismine pek uymayan bir evin kapısından geçtik . Odadaki tüm güneş ışıklarını sönük bırakan bir adamın masada oturduğunu gördüm. Bana...bir yerlerden tanıdık geliyordu ama...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nothing Left To Say
FanfictionKimberley 16 yaşında normal hayatı olan bir genç kızdı. Bazı olağandışı durumları saymazsak tabi... Bir gün bir çocuk ona Melez Kampına gideceklerini söylediğinde tek istediği sorularının yanıtlarını alabilmekti. Ama acaba yanıtlar merak ettiği kada...