Multimedya: Lena'nın elbisesi
Beni doğum gününe bekliyormuşmuş. Hah serseri! Ne ara okula girdiğimi bilmiyorum ama çok hızlı yürümüştüm. Hemen kızlar tuvaletine girdim. Aynadan kendime baktığımda Tanrım ne kadar kızarmıştım böyle. Beyaz tenli olduğum için kendimden nefret ediyorum.
Utandığımda, kızdığımda, yalan söylediğimde hemen kızarırdım. Kısacası duygularım hemen belli oluyordu. Bundan nefret ediyorum. Yüzümü yıkadıktan sonra yüzümün kızarıklığının geçmesini bekledim. Bir süre tuvalette oyalandıktan sonra Nancy'den mesaj geldi. 'Nerdesin 2. Kata gel?' yazmıştı. Dediğini yapıp yukarı çıktım.
Nancy beni görünce hemen yanıma geldi yüzü endişeliydi. "Lena, Jessy çıldırmış durumda. Seni bahçede Colin ile samimi görmüşler." dedi. Nancy'e baygın baygın bakarak "Yani? Bak ne o sürtük ne de onun serseri sevgilisi Colin beni hiç ilgilendirmiyor. Aramızda birşey yok." dedim. Nancy tedirginliğinen hiç taviz vermiyordu anlıyorum onu Jessy etkilemiş ama bana bulaşmayı hiç istemez. İstememeli.
"Tamam sen yine de Jessy için hazırlıklı ol ne yapacağı belli olmaz." diye uyardı. Birlikte derse girdik. Ders matematikti. Nancy bana yardım ettiği için bir çok soruyu çözmüştüm. Derse katılınca derste sıkıcı geçmemişti. Son dersten çıktığımızda Nancy'e dönüp "Bize gelip birşeyler yapmak ister misin? Film falan izleriz." dedim. Kitaplarımı bırakmak için dolabıma ilerlerken Nancy'e göz ucuyla baktım. "Hadi ama bu kadar düşünme bugün cuma haftasonuna giriyoruz biraz rahat ol." dedim.
"Yapamam Lena bugün küçük kardeşime bakmam lazım." dedi. Yüzüm düşmüştü çünkü burda yapılacak şeyler kısıtlıydı ne bilim canım sıkılıyordu. "Ama yarın belki gelirim." dedi. Hafifçe tebessüm ettim. Nancy gülümsemesini genişleterek "Yüzmeye de gideriz bu beyaz tenini New Jersey moduna almamız lazım." dedi. İkimizde kahkaha atıyorduk, kitaplarımı dolaba koymak için kilidi açtığımda yüzümden aşağıya yeşil boya sıvısı üzerime döküldü.
Resmen donmuştum. Baştan aşağıya batmıştım. Birkaç adım ötemde Jessy sürtüğü ve yanındaki kızıl sürtükle kahkaha atmaya başladı. Etrafımıza birkaç öğrenci toplanmıştı. "Bana itaatsizliğin sonu budur." dedi Jessy. Kızıl sürtük telefonundan resmimi çekti. Nancy kolumdan tutup çekmese hala orda dikiliyor olacaktım. Bana bunu nasıl yapabildi?
Tuvalete girdiğimizde sinirlerimi saç diplerimde hissediyordum. Birkaç kız aynada makyaj yapıyordu beni görünce şaşırdılar. "Neye bakıyorsun sen?" diye üzerine yürüdüm. "Defolun burdan hemen!" diye sertçe bağırdım. Anında çıktılar. Aynadan kendime baktığımda ucubelere benziyorudum. Kabaca inleyerek tuvaletin kapısına tekme attım. "O sürtüğü doğduğuna pişman edicem." diye bağırdım. Çantamı boynumdan çıkartıp yere fırlattım. Ellerimle lavabodan destek alarak hafifçe eğildim.
Nancy köşeye sinmişti. Ne kadar korkutucu olduğum aklıma geldi. Derin nefes alarak sakinleşmeyi bekledim. Nancy ağır adımlarla yanıma geldi kolumdan tuttu "Hadi gel spor salonundaki duşa gir." dedi. Başımla onaylayarak onu takip ettim. Birkaç tane öğrenci vardı. okulun çoğu boşalmıştı. Bir zavallı gibi gözükmüştüm ama asıl zavallının kim olduğunu ona göstericem.
Nancy bana kıyafet bulmaya giderken bende iğrenç yeşil sıvıdan arınmak için duşa girdim. Nancy bana kayıp eşya odasından kimin olduğunu bilmediğim tişörtü ve şortu verdi. Başkasının kıyafetini giymeye tiksinsemde başka çarem yoktu şuan. Nancy'e teşekkür edip vedalaştıktan sonra bisiklete atlayıp eve sürdüm. Hemen eve gidip derin banyo yapmak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O, benim!
Teen FictionDaha önce başka erkeklerle öpüşmüştüm. Şuan öpüşmenin tanımını yeniden keşfederken diğer erkeklerle yaptığım öpüşmenin gerçek bir öpüşme olmadığını yüzeysel olduğunu anladım. Dudakları dudaklarımı kaplarken dili ağzımın içinde keşfe çıkmıştı. ...