Bölüm 18

129 7 0
                                    

       (Colin'den)

        Sadece öpüşme ile bile beni uçurabilen bu kızla her dakika durmaksızın öpüşebilirdim. Lena dudaklarını benden ayırdığında kaşlarını çatmış dudaklarını büzmüştü. Ah onun bu hali gerçekten çok seksi. Aklından yine ne geçti kim bilir?

      "Bugün neden okulda yoktun?" dedi. Ah hadi ama bana bunu anlattırmak zorunda bırakma Lena.

       "İşlerim vardı?" dedim basitçe sorgulamamasını isteyen tonda.

       Sevgili ailem beni tıktığı hapishanede ziyarete gelmişti. Sonucu hüsranla biten bir ziyaret. Sadece üç ay kaldı. Okul bittiğinde özgürlüğüme kavuşacaktım.

       "İşin nedir?" dedi meraklı gözlerle. Ofladım. Aile konum ne zaman açılsa canım sıkılır.

       Lena verdiğim tepkiyle belli etmemeye çalışsa da sinirlendiğini anlayabiliyordum. Başka bir kız olsa bana hesap sormasına müsaade bile etmezdim.

         "İyi ne halin varsa gör ben gidiyorum." deyip büyük bir hızla kapıdan çıktı. Gene bir şeyler mahvolmuştu. Ben de hızlıca kapıdan çıktım merdivenleri inerken "Bekle!" dedim itiraz istemeyen bir tonda. Tabi bu Lena dinler mi? Hızımı attırıp Lena'nın kolundan tuttum. Kendini benden uzaklaştırma çabaları boşunaydı. Kurtulmak için çabalarken havlu belimden düştü. Bunun benim için bir önemi yok daha önce birçok kızın karşısında çıplak kalmıştım. Lena bir anda durdu. Ben dudağımın bir kenarıyla gülümserken o ağzını açıp bir şey diyecekken sustu. Hemen kızarmaya başlamıştı. Sadece yüzüme bakıyordu. Onun bu halleri o kadar tatlıydı ki.

       "Neden hala gidip giyinmiyorsun?" dedi daha fazla dayanamayarak.

       "Gidersem kaçarsın?" dedim biraz yaklaşarak. Amacım onu sıkıştırıp kalmasını sağlamaktı.

       "Tamam! Gitmiyorum hadi giyin artık." dedi. Gerçekten ben eğleniyordum.

        "Biliyor musun? İlk defa bir kız benden giyinmemi istiyor." dedim giderken dalga geçerek.

       Koltuğun kenarında bir yastık alıp bana attı. Kahkaha atarak yukarı odama geldim hızlıca üzerime bir şeyler alıp indim. Hala oradaydı. Kollarını göğsünde bağlamış etrafı inceliyordu. Benim geldiğimi daha görmemişti. Gidip yanına oturdum. Bana bakmamaya devam ediyordu.

         "Hadi ama Lena ne oldu şimdi?" dedim. Kafasını çevirip baktı.

         "Cidden mi?" dedi. Evet, Colin anlat ve kurtul.

         "Bugün ailem geldi buraya." dedim. Lena kendini bana döndürüp devam et der gibi baktı.

         "Bak tamam baştan anlatıcam. Hollywood'ta yaşıyordum. Tamamen özgür her istediğini yapan biriydim. Ancak bir hata yaptım. Her zaman tedbirimi alırdım ancak yanlışlıkla birlikte olduğum bir kız hamile kaldı." biraz durdum. Lena'nın tepkisine bakıyordum. Dudakları hafif aralanmıştı. Tam bir şey diyecekti ki izin vermeden konuşmaya devam ettim. "Evet, az kalsın on sekiz yaşında baba olacaktım. Kız bebeği aldırmak istemedi. Babam çok varlıklı bir aileden gelir. Kıza nasıl bir teklif yaptığını bilmiyorum ama kız bebeği aldırdı. Ceza olarak iki yıldır New Jersey'de zorla tutuyor. Bu sınırları geçtiğim anda haberi oluyor dediklerini yapmazsam beni sileceğini söylüyor. Ve bunda gerçekten ciddi. O gün bu gündür ben de babama tavır aldım. Aramız hiçbir zaman düzelmeyebilir. Bugün geldiğinde de durumumu denetledi. Benim hala aynı olduğumu görünce arıza çıkardı ve kavga ettik. Annem babamın tarafında sadece ablamla konuşuyorum. Mezun olduğumda bu işkence bitecek." Lena beni pür dikkat dinlemişti. Şimdi de dediklerimi düşünüyor tartmaya çalışıyordu. İlk defa bunları birine anlatmıştım. Burada herkes benim keyiften burada olduğumu sanıyordu.

        "Peki, hiç babanın huyuna gitmeyi denedin mi?" dedi.

        "Yapma Lena babamdan özür dilemem benim de bir gururum var." dedim.

        "Hep böyle mi olcak aranız?" dedi.

         "Bana mezuniyete kadar burada kalacağımı söyledi sonra özgürüm." dedim.

         "Nereye gideceksin?" derken sesi sanki biraz titremişti.

         "Bu ülke dışında herhangi bir yere." dedim.

          "Umarın istediğini alırsın" dedi. Kafasını yere eğmiş boşluğa bakıyordu. Dayanamayarak ona sarıldım. Kollarımı arasına aldım. Saçlarının kokusunu içime çektim. Sen benim hayatımda unutmayacağım tek kız olacaksın Lena. Ama benimle bir ilişki uzun süremez bunu bildiğim için kimseye bağlanmak istemiyorum. Ben bunları düşünürken koluma bir damla yaş düştü. Lena'nın yüzünü kaldırdım.

             "Ağlıyor musun sen?" dedim onu böyle görünce içimden kendime küfür ettim. "Bana sakın bağlanma Lena ben hayallerindeki kişi olamam senden hoşlanıyorum ama ilişkimiz hep devam edemez bu benim." derken sesim fısıltıyla çıkmıştı anlamasını umuyordum. Baştan bunların bilincinde olsun kalbi kırılmasın istiyordum. Başparmağımla gözyaşlarını sildim. Sonra bana zorla bir gülümseme gönderdi. Tanrım ben lanet olası piçin tekiyim.

            "Benim gitmem lazım" dedi kollarımın arasından kalkarken. Ona engel olmadım. Kapıdan gönderirken bir süre yüzüme bakıp bana sarıldı ona bende ona sarıldığımda birbirini tamamlayan yapboz gibi parçalar yerine oturuyordu. Bu yanlıştı ama şu anki hislerimin peşinden gidiyordum. Belki ilerde onu üzdüğüm zaman pişman olacaktım. Benden ayrıldığında alnına uzunca bir öpücük verdim. Eve girdiğimde boşluktaydım sanki. Kendimce oyalandım yemek yedim. Spor odamda saatler harcadım. Odama çıkıp balkondan Lena'nın odasına baktım. Lena'nın hafif dalgalanan perdesinin ardında yatağında bağdaş kurarak oturmuş şu her zaman elinde olan defterine bir şeyler karalıyordu. Odama geri dönerek üzerime rahat bir şeyler geçirdim. Saat geç olmuştu umarım yaşlı bunak uyumuştur diye geçirdim içimden Lena'nın odası dışında ışık yanmıyordu. Gece lambasından sızan zayıf ışıklar vardı sadece. Hava sıcak olduğu için herkes camı açık uyurdu hırsızlık olmazdı çünkü buraya çok yakın bir polis karakolu vardı. Tam da istediğim gibi mutfağın penceresi açıktı kolayca içeri girip telefonumun ışığı ile yolumu bulmaya çalışıyordum. Merdivenlerden çıkıp Lena'nın odasını buldum. Kapıyı tıklamadan açtım. Odası boştu. Oysa pencereden baktığımda buradaydı. Derken banyodan su sesleri duydum. Duşa girdiğini anladım. Ben de odasında dikilmek yerine yatağına girdim.  Lena duştan çıkınca neredeyse çığlık atacaktı ama beni görünce kendi eliyle ağzını kapatıp sustu.

       “Burada ne arıyorsun?” dedi fısıldayarak.

       “Uyumaya geldim.” Dedim gülümseyerek. Bir süre ciddi miyim diye yüzüme baktı.

       “Ben nerde uyucam?” dedi. Uzandığım yataktaki boşluğu gösterdim. Tek kaşını kaldırarak bana baktı. O zaman Lena’yı incelememiştim ama dizlerinin üstündeki bornozu nemli saçları ve tek kaşını kaldırmış surat ifadesi beni benden almaya yetiyordu. Uyarılan erkekliğim sızlamaya başlamıştı.

       “Üzerini giyinip gel hadi.” Demek zorunda kalmıştım. Oda bunu fark ettiğinde kızarmaya başladı. Dolabında aldığı giyecekleri alıp banyoya hızlıca girdi. Kısa bir süre sonra da çıktı. Biraz tereddüt etse de yanıma geldi. Yatağın öbür ucuna doğru bana arkasını dönerek “İyi geceler.” Diye fısıldadı.

       Belinden tutup yanıma çektim. Bir şey diyecekken saçlarını öpüp “İyi geceler.” Diye fısıldadım.

       Bu bambaşkaydı histi. Sanki daha önce eksik olan bir boşluk vardı ve şuan tamamlanmıştı. Uyuduğum uyku hayatımdaki en huzurlu uykuydu.  

O, benim!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin