O nasıl bir adam...

319 67 472
                                    

Kafamı kaldırdığımda ne ile karşılaşacağımı hiç bilmiyordum yine rezil oldum derken mahcup bir ifade ile buğulanmış gözlüklerimin arasından bakmaya çalışırken onu gördüm. Ve bittim. O nasıl göz, o nasıl kas! Okuduğum kitapların başkahramanlarından oluşan erkek yığını arasında hepsinin en beğendiğim özelliklerini almış biri duruyordu

Ne bakıyorsun çocuğun yüzüne mal mal diyen iç sesime cevap vermek yerine, rüyalarında bile zar zor göreceğim gözlere odaklanmıştım. İyi misin demesiyle havalanmış kalbim yer çekimine yenik düşmüş olduğum dünyaya çakılmıştım

Kafamda uçuşan yıldızlar da kaybolmuş bana bakan gozlere odaklanmaya başlamıştım. Elini omzuma değdirmesiyle irkilmem bir oldu. Sanki yıllarca erkek görmemiş erkeksiz bir adada yaşamış ve şaşırıp kalmışım gibi hareket ediyordum. Malım gerçekten. Ağzının salyalarını artık toplada çocuğa cevap ver!

"Şey özür dilerim sizi görmedim."

"Söylenmektendir o önemli değil"

"Sen, şu Koray'ın burnunu ısıran kız, bence iyi yapmışsın da ilk defa burun ısırmak diye bir şey duyuyorum."

Ne diyor bu çocuk yha resmen baltaları sıyırdım- zaten sıyırmış olduğun şeyi ikinci kez sıyaramazsın şekerim _ sen sus be surda güzel güzel bir aşık ettirmedin.

Hala nutkunu tutulmuş, iç sesimin çenesi açılmış bir vaziyette ona bakıyordum. salyalarını topla Abaza!...

"Hey burada mısın?" derken yanımıza annesi geldi

"Seran uzun süredir gelmeyince seni merak ettik, aaaa oğlumla tanışmışsın, Yusuf bu Seran Koray'a ders anlatacak olan kızımız. Artık iki hafta boyunca bize gelecek okul çıkışlarında, kendisi çok akıllıdır, maşallah.

"Öylemi, umarım benim başaramadığımı başarır ve aptal kardeşime anlatabilirsin" dediğinde

"Evet, gerçekten aptal" derken buldum kendimi ama çok utandım çünkü bunu iç sesime söylemem gerekiyordu.

Çocuğa çarptıktan sonra ilk söylediğim kelime Koray'in aptallığı oldu. Katıksız salağım ben

Sibel ve Koray da "giden gelmiyor" diye Hole doğru geldiler ve Sibelin resmen dibi düştü abisini görünce, hemen tanışmaya çalıştı.

Ama yedirmezler canım onu ilk ben gördüm o benim. Ne bu don mu ilk tutanın elinde kalsın!

"Of hadi yemek yiyip başlayalım şu derse" diyen Koray sanki asabileşmeye başlamış gibiydi abisini görünce, yine de ona "abi sen yemek yiyor musun? gel sende annem kuru dolma yapmış Seran için, anlayacağın üzere yemek yemeyi seven bir kız var karşında " dedi.

Onu umursamayacak kadar mallaşmıstım. Hayatımda ilk defa birine gözlerimi hiç kırpmadan bakasım onu ezberleyesim vardı. Kadere bakın ki bu Korayın abisi idi.

"Yok, ben yemeyeceğim derse yetişmem lazım malum öğrencileri bekletmek olmaz, zaten danışman ile de randevum var, geç kalmak olmaz beni öldürür."

Düşünebiliyor musun konuşması, tonu nasıl bu kadar muhteşem olabilirdi ki, hayatımda gerçekten ilk defa birini bu kadar çekici buluyordum. Sonra aklıma kendim geldim, görünüşüm, saçlarım, gözlüklerim ve bufalo tipli görüntüm. Benim saniyeler içinde bu kadar düşünmem, bakışlarım, onların fark etmediği iç sesimin uyardığı salyalarım ile çok ta ilk görüşte âşık olunacak bir kız tipim yoktu. Onun da dediği gibi ben aptal kardeşinin burnunu ısıran kızdım.

Hala neden holde dikildiğimizi de anlamış değildim. Herkes muhabbeti orada yapıyordu. Aaa dur demin ne demişti bu çocuk adı Yusuf'tu, ders anlatması lazımdı, yemek yemeyecekti... Dünyaya dönüyorum sonunda.

Kalbime GelenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin