Kabus olmalı!

233 61 388
                                    


"Senin gibi tatlı patatesler ile işim olmaz benim."

"Burger King patatesi gibi incecik olsam da mı?"

"Bak kızım! Ben diyorum ki olmaz. İçim istemiyor seni, yağlı yağlı vıcık vıcık, iğreçsin."

"Benden iğreniyor musun yani? Anlayamıyorum, nasıl olur?"

"Ne sandın? Azıcık motoruma bindirdim diye seni sevdim mi sandın? Cübben büyük ama beynin küçük senin."

"Hakaretlerine anlam veremiyorum, istediğin canımı acıtmak mı"?

"Öf! Uzak dur benden! İstemiyorum seni, anlasana. Yoksa anlama kıtlığımı mı var sende?"

"Lütfen, bir şans ver.  İncecik olayım, yağsız vıcık vıcık olmayanından, izin ver"

"Hey yediğin yemekler beyninin çalışan kısmında yağa dönüşmüş herhalde, benden uzak dur!"

"Dur gitme, gitme Yusufummmmmmmm" diye sersem bir kabustan haykırarak uyanmıştım sabaha. Bu sefer uyandıran ne tatlı patatesler ne sucuklu yumurtalardı, uyandıran onun beni istemeyeşi, bana vıcık vıcık diyen birini gurursuzca, fütursuzca geri çağırışımdı.  Yatarken o patates cipsinden yemeyecektim ben...İşte şimdi gerçekten iğrencim...

"Kızım, kalksana artık sabah oldu. Elini yüzünü yıka bugün sınavların yok mu senin? Hadi !" diyen annem soluğunu odamda almış, yetmemiş kıyafetlerimi de toplarken söylenmeye başlamıştı. Neymiş efendim, beni akşam alan sabah getirirmiş de, anca ben popiş devirmeyi bilirmişim de, adamın önüne sıcak bir kepçe çorba bile koyamazmışım da, bana hamileyken komşunun salatalığından çaldığı için aç gözlü olmuşum da. Vıdı vıdı... Resmen beynimin içine etti.

"Şevketttttttttt (annemin takma adı), yeter ama! Hem ben okuyacağım, çok para kazanacağım, hizmetçilerim olacak benim, sen beni hiç düşünme." derken çoktan hazırlanmaya başlamıştım bile.

"Eminim öyle olur, her okuyanın hizmetçisi vardı bir seninki eksikti yavrum. Bak aile dostumuzun kızı Senem'e,  kızı okulu birincilikle bitirdi, KPSS' de derece yaptı ama yine de atanamadı, düşün şimdi koca elindeki üç kuruş para ile geçinmeye çalışıyor."

"Of anne, ne yapayım? Benim sorunum mu?  O da tutacak bir bölüm okusaymış."

"Sus kız! O zamanlarda onun okuduğu bölüm revaçtaydı, sen de öyle dersin yazarsın, apışıp kalırsın, büyük konuşma, hanım hanımcık bir kızdır o."

"Hehehe anne, adamda iştah bırakmadın sabah sabah."

"Sahi mi diyorsun kızım? Sevindim bak buna, o zaman her sabah böyle tartışalım da zayıflarsın belki."

"Pışırkkk, iştahım açıldı bile,kimse beni sucuklu yumurtamla arama girip iştahımı kaçıramaz hehehe" diye söylene söylene indim odadan.

Hemen kahvaltımı yapıp, servisin gelmesiyle ayrıldım evden. Allahım sabah sabah yaşayacaklarım geri kalan günümde de enseme yapışacak mı? Annem devreye girince iç sesim ayak altından çekiliyordu, o bile annemle baş edilmeyeceğinin farkındaydı.

Sınava girmeden önce Koray yanıma geldi:

"Dün neden çekip gittin öylece? Akşam akşam kurt kapar diye üzüldük senin için."

"Sana da günaydın, Koray!"

"Söylesene cidden merak ettim, neden gittin?"

"Ya gittim işte, hadi sınıfına git, son bir kez gözden geçir çalıştıklarımızı!"

Kalbime GelenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin