“Lütfen sabit durun,” diyen terzi kadına her ne kadar ölümcül bakışlar atmak istese de yapamadı. Burada korkudan ölmesi işten bile değildi. Az önce, sadece birkaç dakika önce gözyaşlarına hakim olamayıp ağladığında odaya klan reisi asık suratıyla girmiş onu tehdit etmişti açıkça. Misafirlere karşı gülen yüz asla esirgenmeyecek, gözler asla yaş akıtmayacaktı.
Ellerini önünde birleştirip dudaklarını sıkı sıkıya yumdu. Göz pınarlarını zorlayan yaşlara direnmek zor olsa da başardı. Bir süre sonra giyim işkencesi de bittiğinde odada yalnız bırakılmış, çok sevgili nişanlısını beklemeye başlamıştı. Tedirgin ve acı doluydu. Gözlerinden akacak olan yaşlara daha fazla direnemeyeceğini anlayınca hızlı hızlı nefes alıp odada dolanmaya başladı.
Odanın kapısının açıldığını duyunca dönüp içeriye giren Tory'e baktı. Adam yüzüne yapışıp kalmış sırıtışla kendisine bakıyordu. Dünyada hiçbir dert yokmuş gibi...
Kaçınılmaz sonun yaklaştığını sezince kalbine çöreklenen acının göğüs kafesini kapladığını hissetti. Tory yaramaz çocuklar gibi yanında bittiğinde kıza sırıtıp kapıya dönerek,"Gelebilirsiniz," diye seslendiğinde Leslie merakla oraya döndü; ancak gördükleri nefesinin boğazında tıkalı kalmasına sebep olmuşu. Nicolas ve ardından Desmond girmişti odaya. Ağzı açık kalmış Nicolas'a bakıyordu. Genç adamın bakışlarından ne hissettiği anlaşılmadığı gibi ağzını açıp tek kelime etmemesi genç kızı endişelendirmişti. Bir yığın özür sıraladı aklından ancak daha hiçbirini söyleyemeden kendini Nicolas'ın huzurlu ve aşk dolu kollarında buldu. İşti şimdi kalbindeki ağırlık kalkmış, dünyasına bahar gelmişti.
****
"Bu yaptığımıza inanamıyorum," diye homurdandı Nicolas. "Bir delinin peşinden gitmek için deli olmak lazım herhalde."
Desmond abisinin homurdanmasının yanında kendisini takip etmeyi bırakamamasına kıs kıs gülüyordu. Nicolas... kalbini yıllarca kafese kapatmış bu adam; sevdiğini bulabilmek, onu kurtarabilmek adına, deli olduğunu bildiği halde bir adamın peşine takılmış gidiyordu.
"Ona buralarda Acair diyorlar. Tıpkı bir 'çapa' gibidir. Ayrıca kaleyi avcunun içi gibi bildiğine eminim. Bizi Leslie'ye kolayca ulaştıracak," derken bir yandan da elinde sopası hem yürüyüp hem de kalenin pencerelerini inceleyen adama bakıyordu. Leslie'nin bulunduğu odayı onlara göstermesi yeterdi. Odaya tırmanıp kızı aynı yolla kaçırabilirlerdi ancak. Şansları yaver giderse böyle olacaktı...
Nihayet Acair bir pencerenin önünde durup uzun uzun yukarıya baktıktan sonra hiç seslenmeden sopasıyla odayı göstermişti. Desmond'u keyifli, Nicolas'ı da kararsız bırakarak ayrıldı yanlarından. Önünde durdukları odaya kökü kuvvetli bir sarmaşık uzanıyordu. Nicolas bundan şüphe duysa da aldırmadı. Sonuçta adam deli olsa da söyledikleri doğru olabilir, sarmaşığın ucunda nazlı Leslie'si de olabilirdi. Sarmaşığın sağlamlığını kontrol edip kardeşini beklemeden tırmanmaya başladı. Pencere elbette ki kapalıydı. İçeride dolanan kızları farkedince Leslie'nin de bu odada olduğuna kanaat edip pencereyi tıklattı.
İçeriden telaşlı çığlıklar bir an yükselirken hizmet edenlerden yaşlı bir kadın pencereyi açtığında paldır küldür içeriye daldı genç adam. Onun hemen arkasından da Desmond...
Çığlık çığlığa karışan hizmetçiler can sıkıntısı okurken ikisinin de farketimiş oldukları şey; bu odanın beklediklerinin aksine Tory'nin giyinme odası olduğuydu. Odada orta yaşlı bir adamın haricinde iki hizmetçi kız ve pencereyi açan yaşlı kadın bulunuyordu.
Tory Nicolas'ın görüş alanına girdiğinde gözlerinden ateş çıkıyordu genç adamın. Soluk alıp sakinleşmeyi beklediğinde Tory gülümseyerek, yardım çağırmak için hareketlenen adamı durdurdu. Ellerini iki yana açıp Nicolas'ı bir dostu gibi tanıtmak adına , "Senden de başka türlü bir tebrik beklenemezdi dostum," dediğinde Nicolas ve Desmond şüpheyle birbirlerini süzdüler. Kapıya doğru hareketlenen adam durmuş, Tory hizmetçilere kapıyı göstermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Annabella
Historical FictionGenç adam öfkesinden sağa sola saldırmamak için dişlerini birbirine kenetlemişti. Ölülerin cesetlerini yavaş yavaş toprakla buluşturuyor bir yandan da bunu yapan klana lanetlerini okuyorlardı. Son olarak hâlâ sıcak olan közleri söndürmeleri için bi...