-Bir Ay Sonra-
Gelinliğin beyaz tüllerini eliyle hissetti genç kız. Aralıklı olarak serpiştirilmiş buz mavisi tüller ayrı bir hava katmıştı eteklerine. Gelinliğin temsil ettiği masumluk kendisinde olmasa da hüzün değildi hissettiği. Tamamıyla mutluluktu. Desmond'a tertemiz gidebilmek isterdi elbette, ancak Tanrı biliyor ya kalbi dipten uca Desmond'la doluydu.
"Leydim, Lord Desmond size eşlik etmek üzere hazırlar," diye seslenen Gabriella'ya kocaman bir tebessüm bağışladı. Zaten son bir aydır yüzü her an tebessümle süslüydü ya... Son bir aydır mutluluktan uçuyordu. Şu an olduğu gibi... Ancak şimdiki mutluluk farklıydı. Şimdi , tam da burada mutluluktan ölecekmiş gibi hissediyordu.
Derin bir nefes alırken göğüs kafesinin titremesini apaçık hissetmişti. Kendisine gülümseyerek bakan Leslie'ye göz ucuyla baktıktan sonra kapıya doğru döndü.
Beklenen an gelmiş, iki aşığın gözleri hasretle buluşmuştu. Hizmetçi ve terzi kızlar odayı kıkırdayarak boşaltırken Desmond'un görüş alanına giren yalnızca Annabella'nın meleği andıran sureti oluyordu.
Annabella hafiften kızarırken genç adam müstakbel karısına doğru yürümeye başladı. Elleri kızın heyecandan buz tutmuş narin elleri bulduğunda Annabella istemsiz titremişti. Desmond kızın gözlerine bakarak avucundaki elleri ısıtmaya başlamıştı. Öncelikle hafif bir iki hareketle kendi avucunda ovuşturmuş ardından, dudaklarına götürerek ılık nefesinin üşüyen ince parmakları ısıtmasına izin vermişti.
"Yazın bile üşüyebilen bir yapın var sevgilim," dedi muzipçe. Kızı nasıl utandıracağını biliyordu doğrusu. Annabella kızaran yanaklarına çare aramayı bırakıp gülümsemeye çalıştı.
"Ah, sanırım öyleyim Lordum. Size bu konuda büyük masraf çıkaracağıma emin olabilirsiniz."
"Merak etme. Üşüdüğünü hissetmem yeterli. Seni ısıtacak türlü yollar bulabilirim"
İşte film buraya kadardı. Annabella az önce Desmond tarafından kurulan cümlenin manasına erişebildiğinde inleyerek ellerini ondan kurtardı ve yüzüne kapadı. Son derece utanmış hissediyordu. Ve yüzünün yandığını... gerçekten de ısınmıştı.
Desmond kızın ellerini kavrayıp zorlukla yüzünden indirdiğinde onun pembe yanaklarıyla karşılaştı. İçine dolan mutlulukla Annabella'nın bir elini azat etti ve yanaklarındaki pembelikleri sevdi. "Hadi kızıl güvercinim... insanlar bizi bekliyor," diyerek kızın koluna tutunmasını sağladı.
Gelinin odasından çıkıp kiliseye doğru yürümeye başladılar. Annabella huzurla gülümsüyor, Desmond gönül rahatlığıyla ona karşılık verebiliyordu. Bir ay önce olanları unutmuş gibiydi herkes. Annabella'nın öldüresiye dövülmesi, Andras'ın ölmesi ve tabi Samuel'in kaleden ayrılıp kızın anne ve babasının çiftliğine geri dönmesi unutulmuştu. Onun yerine daha mutlu haberler gündem konusu oluyuordu klanın insanları arasında.
Genç kız henüz tam iyileşemediği için anne ve babasını görmeye gidememişti. Ancak Desmond düğünden sonra onu anne ve babasının yanına götürecekti. Bir ay sonra evleneceklerini duyduğunda yaşadığı heyecanı dün gibi hatırlıyordu. Bu önceki habere benzemiyordu. Aidiyet hissi her yanını sarmış ve mutluluğu sonuna kadar yaşayabilme özgürlüğünün olduğunu bilerek sevinmişti. Heyecan tüm ağırlığıyla kalbine bastırınca müstakbel kocasının kolunu sıktı. Desmond ona dönmüş ve gülümsemişti huzurla.
Kilisenin kalabalığını görünce genç adam da istemsiz duraksamıştı. Annabella'nın elinin üzerine diğer elini koydu ve yürümeye başladı. Gerçekten kalabalıktı kilise. Nikahtan sonra halka verilecek bir şenlik tertip edilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Annabella
Historical FictionGenç adam öfkesinden sağa sola saldırmamak için dişlerini birbirine kenetlemişti. Ölülerin cesetlerini yavaş yavaş toprakla buluşturuyor bir yandan da bunu yapan klana lanetlerini okuyorlardı. Son olarak hâlâ sıcak olan közleri söndürmeleri için bi...