-Alıntı-
Yaşlı kadın Annabella ve Leslie'nin ellerini tutup kucağında birleştirirken iki gelinini de şaşkınlığa sürüklemişti. Yorgun bir gülümsemeyle süzdü ikisini. "Kalbi taş kesilmiş bu yaşlı kadını affedebilecek misiniz?" Diye hırıltılı sesiyle sorduğunda şaşıran yalnızca Annabella olmuştu. Leslie yaşlı kadının pişman hallerine alışmıştı. Artık kalbi ona karşı kırgın değildi. Anna'nın da Leydi Sarah'ı affedebilmesini diledi.
Annabella tereddütle, kendisine tebessüm eden Leslie'ye göz ucuyla bakıp Leydi Sarah'a dönmüştü. Boşta kalan eli çekinerek Leydi Sarah'ın elini bulurken huzursuz bir gülümseme peyda olmuştu dudaklarında. Ne söyleyeceğini bilemez vaziyette duraksadı. Kalbinden kopup gelmeyen bir gülümsemeyle ve yalnızca kendisinin anlayabileceği samimiyetsiz bir ses tonuyla, "Be-ben size nasıl kızarım Leydim? Haddim olmayan bir yetkiyle sizi affettiğimi nasıl söyleyebilirim," diye konuştu. Kendisini zorlasa da onun yanında güvende hissetmiyordu. Bakışını salonun kapısına çevirip Desmond'u görmeyi bekledi. Kahretsin, neredeydi ki bu adam...
Leydi Sarah anlayışla karşılamıştı onun sözlerini. Elini güven verircesine sıktı. "Biliyorum... yaptıklarımı hemen affedemezsiniz. Ama... çok vaktim kalmadı, bunu hissediyoum kızım. Sen ve Desmond'u yanımda görmek istiyorum."
Bu sözleri sarfedip bir elini Annabella'nın belirginleşmiş karnına koydu. Genç kadın irkilse de dişlerini sıktı. Yaşlı Leydi devam etti konuşmasına. "Mutluluğunuza gözlerimle şahit olmak istiyorum. Sizin bana rağmen mutlu bir hayat yaşadığınızı görüp günahkar kalbimi avutmak istiyorum. Torunumu görüp öyle ölmek istiyorum. Lütfen beni bundan mahrum bırakmayın," dediğinde Anna'nın şaşkınlığını gizleyemediğini gördü.
Genç kadın yüzüne yapışan şaşkın ifadeyi sileyi beceremeden sordu. "Na-nasıl... kaleye dönmemizi mi istiyorsunuz?!"
Şaşkındı gerçekten. Desmond'un bunu bilip bilmediğini merak etti. Biliyordu ve ona söylememiş miydi? Öfkesinden kasılan kasığını umursamamaya çalıştı. Ancak ikini bir sancı dalgası kasıklarını sarınca inlemesine engel olamamıştı. İki büklüm olup acıyla bir çığlık daha attığında Desmond'un odaya daldığını farketti.
Kasıklarından başlayıp bütün vücuduna yayılan sancı olmasa ona gününü gösterirdi ya...
Yine de yakışıklı kocası yanına koşarak gelip müdahale etmeye çalışınca kendisine hakim olamayarak eliyle uzaklaştırmıştı onu. "Dokunma bana!" diye bağırdı can havliyle. Desmond bir an duraksamıştı onun tepkisine, ancak anlamıştı annesinin kalede kalma mevzusunu açtığını.
Leydi Sarah ve Leslie şaşkınlıktan ne yapacağını bilemez halde kalmışlardı öylece. Ancak Leslie doğumun başladığı anladığında telaşla kalktı yerinden. "Be-ben gidip Mary Anne'yi çağıracağım. Siz Anna'yı odasına çıkarmalısınız Lordum. Sanırım doğum başladı."
Desmond'un gözleri şaşkınlıkla açıldı ardından korku yayıldı bakışlarına. Hala onu kendisinden uzak tutmaya çalışan karısına dönüp itiraz dinlemeden itinayla kucakladı.
"Sevgilim... seninle seve seve kavga ederim ancak... sen bu haldeyken yapmak istediğime emin değilim," diye takıldı ona. Karısını yüreklendirmek, sakin kalmasını sağlamak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Annabella
Historical FictionGenç adam öfkesinden sağa sola saldırmamak için dişlerini birbirine kenetlemişti. Ölülerin cesetlerini yavaş yavaş toprakla buluşturuyor bir yandan da bunu yapan klana lanetlerini okuyorlardı. Son olarak hâlâ sıcak olan közleri söndürmeleri için bi...