HUZUR

145 14 67
                                    

Kimse birine kolay kolay ısınmaz . Bazı an olur, bazıları çıkar ve senelerdir tanıyormuşsun hissi verir .Sebebi ise bence o kişide seni tamamyalan şeyleri görürsün.
Benim şu an yaşadığım bu şeyin sebebinin söylediğimden başka bir sebebinin olabileceğini düşünmüyorum. Başlayacak ya da başlamış olan her neyse bu bir an önce bitmesi gerek. Üstelik onlar tarafından daha yeni tehdit edilmişken.
Bu yüzden ondan uzak durmam gerektiğini de çok iyi biliyorum.

Asansöre binip yukarı çıktım. Kapının önüne geldiğimde zili çaldım ama açan olmadı.
Eun Jin'in uyuyor olduğunu düşünerek çantamdan anahtarı çıkartıp içeriye girdim.

Tahmin ettiğim şey gerçek olmuştu .Eun Jin televizyonun karşısında uyuya kalmıştı. Kulağına eğilip seslendim.

- Jin-ah kalk birtanem hadi yatağına yat.

+ İstemiyorum ( mırıldanarak )

- Hadii kalk bakalım.

Kollarından tutup odasına kadar götürdüm. Ama bahse girerim sabah uyandığında bu anı hatırlamayacak.
Eun Jin , Herkesin hayatında bir melek vardır ya da melek yerine koyduğu insanlar vardır. İyi ki karşıma çıktın canım arkadaşım yoksa...zorun da zoru bir hayat nasıl oluyorsa öyle yaşardım , eminim.

Kelimelerimi daha fazla devam ettirmek yerine odama geçip üzerimi değiştirdim.
Düşündükçe düşünüyor ya insan yanlız kaldığında bende şu an öyleyim.
Düşünceler sanki dipsiz bir kuyu gibi ne o kuyudan kurtulabiliyorsun , ne o düşüncelerden kurtulmak için, bağırsan sesini işiten oluyor.
Karşıma çıkan o karanlık yüzlere karşı durabildim , ama
kendimi savaştan çıkmış biri gibi hissediyorum. O kadar savunmasızım ki .

Şu günlerde yeteri kadar uyku uyuyamadım. Dengem resmen altüst oldu. Toparlansam çok iyi olur .En çok doğrulmaya ihtiyacım olduğu zamanlar belkide bunlar bilmiyorum.
O yüzden artık bazı şeyleri yoluna koymanın zamanı şu an. Bazı şeylerden vazgeçmiş olsam bile belki de bana daha iyi gelecek.

Yarından sonra her şey bambaşka olacak.
Söylediğim son sözle beraber uykuya dalmayı planlayarak kafamı yastığa koydum.

..

Uyandığımda ilk olarak gözüm pencereye takıldı. Gün çoktan ışımaya başlamıştı. Telefona elimi uzattığımda saatin 6 ya geldiğini gördüm.
Pek acele etmeye gerek yok sonuçta herkes yorgun geçte gelebilirler.

Odadan temkinli bir şekilde çıkıp Eun Jin 'in olup olmadığını kontrol ettim .Evde yoktu . Tam banyoya girecektim ki kapıda asılı olan yazıyı gördüm.

" Şapşal kız senin bugün dönmüş olman gerekmiyor muydu ?
Yine bir yerine birşey olmadı değil mi? "

Canım arkadaşım ben iyiyim de aklım hiç öyle değil. Hayatımdaki en önemli kararlardan birini almak üzereyim. Yanlış yada doğru , bilmiyorum.
Sana danışmak iyi gelirdi belki ama imkanlar..
Bende kendim kararımı almalıydım.
Sadece uzak kalmalıydım .

Üzerimi giyinip anahtarı da alıp evden çıktım. Durağa yavaş yavaş ilerledim. Durağın hemen yanındaki marketten soğuk bir kahve aldım. Belki bu beni kendime getirir. Dükkandan çıkarken dergilere gözüm takıldı. Demek dergimiz çıkmış " Mega dergisinin yeni sayısı sizlerle birlikte "

O kadar güzel görünüyor ki .İçinde hepimizin emeğinin geçtiği bir dergi. Bundan daha güzeli ne olabilir ki.

Otobüse binip şirkete gelene kadar dergiyi inceledim. Okudukça daha çok hoşuma gitti.
Son durağa geldiğimizde otobüsten inip yoldan karşıya geçtim. Şirketin bahçesine girdiğimde bankın üzerinde minik bir kedi gördüm. Dayanamıyorum ne yapmalıyım .Hemen yanında gittim.
Tüyleri bembeyazdı ne sevimli bir şey.
Kucağıma aldığımda​ sevgiye hasret kalmış bir şekilde o da bana yaklaştı . Sevdikçe rahatlıyor insan :)

Kelebek BüyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin