Kelebek Büyüsü

"Hiçbir şey göründüğü gibi değil "

Bana sunduğu bu öneri ki öneri niteliğinden ziyade emir vasfina daha uygun olan bu şeyi az önce bana resmen sunmuştu.Bana kendi elleriyle bir yol çizdi .Yolun belkide en kötüden az hallice olduğunu da kurduğu emir cümlesinin içinde altını çizerek belirtti.Ben inanamıyorum.Bu adam beni daha nasıl şaşırtabilir , kizdirabilir diyorum.Yine başarıyor yine ödüle layık bir performans sergiliyor.

+ Luhan Bey bu olmaz ben bunu kabul edemem....

- Az önce ben ne istersem demiştin.
Ben asistanım olmanı istiyorum.
Eğer kabul etmeyeceksen şimdi gidebilirsin seni tutacak değilim.

Gerçekten beni tutmayacağına emindim .Kalmam için yalvarıp , benim işimi kolaylaştıracak biri değil biliyorum.
Ondan ziyade ,bu şirkette olup onları korumaya benim ihtiyacım var .
Ne kadar işimi zorlaştırmaya çalışsa da yenilmek diye bir seçeneğim yok ki benim .Ben yenilirsem hepsi....bunu düşünmenin hiç sırası gelmeyecek , o sırayı getirmeyeceğim.
Hiç birinin kılına zarar gelmeyecek.

+ Peki kabul ediyorum. Ne zaman başlamalıyım.Yarın için...

- Hemen şimdi .
Örneğin ilk görevin elindeki o dosyaları Baekhyun 'a imzalatmak.

+ Luhan Bey ama ben daha...

- Çok konuşuyorsun asistan çoook .

Tepkisiz bir şekilde kaldığım sırada,

- Gitmiyor musun ?

+ Gi..gidiyorum tamam ona da tamam ama bu konuda benim de bazı isteklerim olacak.

- Olur illaki olacaktır.Ama son sözü söylenin ben olacağımı sende kabul ettin.

+ Kabul ettim ve zaten yapacağım.Ama ben bir sınırınız olsun istiyorum. Sizi tanıyorum ve sinirlendiğinizde bana karşı oluşturduğunuz tavrın da net bir biçimde bilincindeyim.Hatta suan aklınızdan geçenleri bile tahmin edebiliyorum.Aklınızda beni yormak uğraştırmak ,bıktırmak var . Ben sizin her dediğinizi yapacağım hemde hepsini...Ama şunu unutmayın ben bir insanım.Gururum ve incinebilecegim gerçeği de var . Ben bu işi kabul ediyorsam da sizin köleniz olarak değil asistanınız olarak yanınızda duracağım.

Açıkça ifadelerimden mi yoksa benden beklemediği dobra tavrımdan mı bana öyle bakıyordu anlayamadım.Ortamdaki kasvetli havayı dağıtmak amaçlı dosyaları öne atıp ,

+ Dosyalar...onları götürsem iyi olacak.

- Asistan !!

Kapıya doğru gitmiştim ki seslenmesiyle durdum ve yavaşça ona döndüm.

+ Siz istediniz.Bende yapıyorum.Şimdi öğlen arası girmeden gidip bunu teslim edeyim.

Önüme dönüp yoluma devam ettim odadan çıkar çıkmaz kapıyı kapatıp durdum.Yavaşça kafamı duvara yaslayıp kalbime elimi koydum ,düşündüm .Ben herşeye tamam dedim ama karşısında durup gözlerine bu kadar yakından bakmak...çok zor çok.Sesi dışarı çıkacak gibi atıyor kalbim .Ne yapacağım ben ne ?

Sabır ne güzel bir kelime değil mi ?
Bir elektrikli süpürge misali içine bütün sustuklarını çekiyor ama dışarı bir zerresini bile vermiyor.

.
.

Baekhyun Bey'in odasının önüne geldiğim gibi alel acele kapıyı çaldım .Ses vermesini bekleyip içeri girecektim ama bir ses duyamamıştım .Kulağımı kapıya iyice yaklaştırıp yeniden tıklatmayı denedim .Ama sonuç yine beklediğim olmayınca arkamı döndüm geri dönüyordum ki birine baya bir çarpmıştım.Üstelik elindeki kahveyi de üzerine döktüm.

+ Ay ben çok çok özür dilerim .Gercekten istemeden oldu .Çantamda mendil olacak.Hemen vereyim bir san...

Ikimizde birbirimizle göz göze geldiğimizde şaşırma ünlemlerini avaz avaz dillendirmiştik.