Yanımda Kal

92 11 14
                                    

O olaydan sonra zor toparladığını hatta toparlayabileceğinden  bile tam emin olamadığım anda beni yanılttığın için ancak bu kadar mutlu olabilirdim .

Şaşkınlığıma bir dur diyemediğim o anlarda gülümsemesini hemencecik yok edip ,

- Sen neden böylesin çalışan ?
Başardığın bir iş yok mu senin ?

Yani tamamen beni 180 derece duygu karmaşasına sokmayı başaran tek insan .Duygusallığı üzerimden çabucak atıp , yerini alan sinirle cevapladım.

+ Kabahat bende sizi neden çağırdıysam sanki rahat battı.

- Efendim .

+ Yok birşey müsaadenizle uçurtmamla konuşuyorum.

Ona arkamı dönüp suratımla resmen onu dövüyordum.Iki dakika aramız iyi olamayacak zaten bizim kesinlikle buna kanaat getirdik ben .

Ucurtmayı yeniden elime aldım.Olduğum yerden uzaklaşıp onu rüzgara doğru bıraktım.Yükseliyordu ama sanırım ipini iyi ayarlamam gerek.Ben uzaklaştıkça ipin elimde çubuğa dolaştığını hissettim.
Neden takıldı şimdi bu yaa tam sırası gercekten . İp o kadar da dolaşmadan ilgilendim.Birazcık uğraştan sonra açmıştım. O anda aniden arkamda birinin olduğunu hissettim.Uçurtma göğe yükseldikçe benimle birlikte ipi tutuyordu.
Omzumun iki yanından elimin üzerine iki elini koyup seri bir şekilde uçurtmayı zaptetmeme yardım ediyordu.

Oldukça yakındık hatta kokusunu almamanın mümkün olmadığı yakınlıktaydık.Kafamı o kadar yavaşça ve şaşırmış şekilde ona dönmüştüm ki o sırada yanimdaki bu güzel kokunun Luhan Bey 'e ait olduğunu , tahminlerimin doğru çıktığını görmüştüm .Ona baktığımı anladı ve o da diğer elini çekip, bir diğer elini uçurtmanın üzerinde sabitleyip kafasını bana döndü.Aramızdaki mesafe kalbimde büyük bir sarsıntı yapacak kadar yakındı.Nefes alışım saçma bir hal aldı resmen yada kalbim durmuş da olabilir.

Bir an gözlerimiz birbirimizde sabitlendi.Ne ben kendimi alıkoyabildim ona karşı ne o ayrılabilmişti. Düşüncelerime ters düşen şeylere daha fazla direnmek yerine bir anlık aklımızda oluşan şimşek çakmasiyla birbirimizden hızlıca ayrılmıştık.Saf saf olayın etkisiyle farklı yönlere dönmüştük.Yüzümün kıpkırmızı olduğunu hissedebiliyordum.

O sırada tanıdık bir sesle o yöne döndük. Bu Joon 'un sesiydi .Ama beni nasıl bulduğunu idrak edememiştim.Yüzü hiç normal değildi o güler yüzlü hali tamamen bir kenara , yüzünde mimik bile oynamıyordu.
Yanına gidecektim ki o bizim yanımıza yaklaşmıştı.

- Jessi senin ne işin var burada dinlenmen gerekmiyor muydu elin tamamen iyileşmiş olamaz değil mi ?

+ Tatildeyiz Joon şirket ile birlikte böyle birşey düzenledik ne var bunda ayrıca ben iyiyim .

- Yürü gidiyoruz .

Dedi ve diğer elimden tutarak beni götürmek için hızlı bir adım attı.

~ Memnun oldum Bay...Joon .Ama atladığınız bir detay .O burada benim şirketimin çalışanı olarak bulunuyor.Onu buradan götürürken bana danışmanız gerekir.

Joon kolumu bırakıp arkasını dönüp daha da sinirli bir ifade takınıp ,

- Kusura bakmayın Luhan Bey ama gördüğüm kadarıyla çalışmıyorsunuz .In Ha 'nın burada olması veya olmaması pek anlam ifade etmez sizin gibi büyük bir patron için. İzninizle.

+ ( Sessiz şekilde ) Joon ne yaptığını sorabilir miyim ? Gitmiyorum ben bir yere ben iyiyim dedim ya .

Joon beni dinlemiyordu.Yine elimden tutup götürürken aniden diğer kolumdan ise o sıkıca tuttu.

Kelebek BüyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin