Beni Yalnız Bırakma

38 2 17
                                    

Birinci , ikinci ve işte sonuncu adım...
Artık tam karşısındaydım. Konuşmamız gereken şeyler olduğunun ikimizde bilincindeydik. Konuşabilir miydik ?
Eğer birimiz bir gayretle konuşmaya başlarsa evet başarabilirdik.

- İn Ha

+ Luhan Bey bugün ben size karşı kabalık yaptım. Size sesimi bile yükselttim belki ama derdimi anlatamadığım için oldu hepsi.

- Haklıydın. Zoraki bir tavır sergilemek isteklerim arasında yoktu.
Anlaşamadığımız için kendimizi dahi ifade edemiyoruz birbirimize , inan bu durum o kadar gülünç ki.

+ Başaramıyoruz sanırım. Dediğiniz gibi birini yerime bulabilirsem eğer tüm bu konuştuklarımız bir daha tekrarlanmayacak. Çünkü şirkette sizin karşınıza ne olursa olsun çıkmayacağım.

- İn Ha ben o cümleyi....

+ Siz söylediniz diye değil inanın diken üstünde olmak, sizi de yormak istemiyorum artık. Biz normal hayatımızda bile anlaşamıyorken bir patron - asistan diyaloglarını zaten beceremezdik. Siz sadece doğrusunu söylediniz.

-  Yine aynı kalıp cümleler kuruyorsun.

+ Nasıl yani ?

- Az önceki gibi işte " Biz " ile başlayan. Ama sonunu ben ve siz olarak iki ayrı noktada bitiren sana özel , kalıp cümleler.

+...

- Birde ardından büründüğün bu sessizlik var. Bunu unutmuşum.

+ Gideyim ben artık. Geç oldu Eun Jin...

- Ve son olarak kaçmak , gitmek konulu bir cümle. İşte benimle konuşmanın girişi , gelişmesi ve sonucu bu senin. Ben bunun sebebini arıyorum. Ama bulmamda ne senin yardımın oluyor bana ne de başka birinin yardımı.
Kendi kendime kafayı yiyerek senin bana karşı bu mesafenin sorguluyorum.

+ Luhan Bey...

- Evet söylemelisin. Başladığın her cümleyi bitir lütfen. En azından bana karşı kurduğun her cümleyi bitir.

- Ya da bitirme ben devam edeyim. Ben..

+ Sizinle konuşmalıyım. Yani eğer bildiğiniz bir yer varsa konuşmamız gereken şeyleri konuşalım. Sorduğumuz her cevapsız soru cevabını bulsun. Yok sa siz de ben de...tarihte kendi kendini tımarhaneye tıkmış iki kişi olarak bahsedileceğiz.

- Sen baya ciddi gözüküyorsun şuan. Ben de senden bunu isteyecektim cümlem devam etseydi tam bunu söylemek istiyordum.
Az önce sahiden herşeyi konuşmaya cesaret mi ettin sen asistan ?

+ Cesaret etmedim. Sadece artık haksızlık yaptığımın farkına vardım.

- Sen..

+ Bildiğiniz bir yer yok mu ?
Kimsenin olmadığı sadece doğanın bize eşlik ettiği bir yer.

- Va-var tabi sahil kenarında bir yer biliyorum. Ama geç olmadı mı senin için ?
2 saat sonra güneş doğacak.

+ Geç...çok geç ama sorun değil gidelim isterseniz.

O kadar şaşkın bir ifadesi vardı ki size bunu anlatmaya kalkışsam sanırım bir yerleri kesin atlarım. O yüzden sizin anlamanızı umuyorum.
Arabanın etrafını dolanıp şoför kapısını açana kadar onu izlemek istedim. Aslında az önceki cümlem , yani onunla konuşmak istemem tamamen öylesine bir cümleydi. Ben sadece son son onunla vakit geçirmek istedim. Yüzünde bakmadığım görmediğim tek bir yeri bile kalmasın ve çevrede tek bir insan sesi olmasın ki sesi başkalarının sesine karışmasın. Gelecekte hatırlamaya çalışırsam onun hakkında herşey zihnimde belirgin olsun. Çünkü az sonra eğer cesaretimi toplarsam sonsuza kadar çevresinden ayrılmayı düşündüğümü söyleyebilirim.
O şirkette olan kadın konusu... onun ile , zor ama bir şekilde çevremdeki insanların ilgilenmesini düşünüyorum. İcabına bakmaları için rica edeceğim bir kaç kişi çıkacaktır. Yoksa onunla şirkettekileri yalnız bırakmam o kadar bencilce bir davranış olurdu ki..

Kelebek BüyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin