Kaç kaçabilirsen

19 1 42
                                    

Yine geldin değil mi İn Ha, yine o'ndasın. Bu kadar görememek bile fazla geldi değil mi ?
Görmek için ancak bu kadar sabredebildin. Hatta yarın göreceğini bildiğin halde bile sabredemedin değil mi ?

Görmek için heyecanlandığımdan sanırım ellerim fena halde titriyordu.
Zar zor da olsa çalmıştım sonunda şu zili. Baekhyun Bey'in sesi geliyordu içeriden hatta kapıyı açtığını söylüyordu haber vererek. Yanlış anlamayın bunlar kapı dışına kadar sesi geldiği için duyulmuyor. Gereksiz yeteneğim sayesinde istemsiz duyuyorum bazı şeyleri. Hepsi bu yüzden yani kapı da dinleyen bir tip olmadığım bilinsin.

Kapı açıldığında başka yöne bakıyordum. Aniden sese dönmüştüm. Şaşıracaksınız ama Luhan ile karşı karşıyaydım. Kapıyı Baekhyun Bey açacaktı ve hatta o söylenerek yaklaşmış gibiydi kapıya aslında ama Luhan mı açtı kapıyı ?
Ben bu işten pek birşey anlamadım.

+ Luhan Bey...

- İ-İn Ha, hoşgeldin. Gelsene neden duruyorsun ?

+ Hoşbuldum, teşekkürler.

İçeri girdiğimde Baekhyun Bey de karşımda durmuş bana gülümsüyordu. Ne diyeceğimi bilemeden bende öylece güldüm.
Şuan lafa biri girsin yoksa biz böyle kalacağız burada.

- Sen, iyi ki geldin İn Ha.

Nasıl yani Luhan ? Bu sözler senden böyle bir çırpıda dökülüyor muydu sahiden ?

+ Neden böyle söylediniz şimdi ? Baekhyun Bey varken benim gelmem "iyi ki " ile karşılanacak bir durum olamaz ya hem.

~ Ne demezsin İn Ha!
Kaç gündür 10+ senelik evli çiftler gibiyiz.

+ Ama biraz abartıyor gibi gözüküyorsunuz. Senelerdir birbirinize olan tahammül sınırınız yeterince geniştir sizin. Bu da ortada olan gerçek zaten.

- Hem sen neden onu benim başıma nöbetçi diktin anlamış da değilim. Ben çocuk muyum ?
Ayrıca günlerdir ben mi ona, o mu bana bakıyor çok belli değildi.

~ Ne var abicim evcimen bir insan değilsek ne olmuş ?

+ Tamam artık ben geldiğime göre siz de biraz dinlenirsiniz fena mı olur ?

~ Harika olur İn Ha, sen birtanesin.

+ Tamamdır ben o zaman size bir çorba yapabilir miyim ? Güzelce içer iyileşir ve siz de yorgunluğunuzu atarsınız.

- Olur / ~ Olur

- Olur, çünkü dün yardımcım olan amcama izin verdim. Çok yorulmuştu.

+ İyi yapmışsınız. Ben mutfağa geçiyorum o zaman şu arkadaydı değil mi ?

- Evet orada bende geleyim seninle eşyaların yerini göstereyim.

~ Siz geçin ben birazdan geleceğim telefon görüşmesi yapayım.

- Tamam.

Ben önde o ise hemen arkamdan geliyordu. Bu hissi en son yaşadığımda düşecek gibi hissetmiştim o tutmuştu. Şimdi böyle birşey olmasın lütfen İn Ha. Ellerimde alışveriş poşetleriyle kalırım.

+ Bana bir tencere ve baharatların yerini gösterir misiniz ?

- Tamam şu dolapta tencereler şuradaki raflarda da baharatlar var.

+ Mutfağa sık sık giriyorsunuz sanırım. Yerlerini bu kadar hızlı söylemeniz şaşırttı.

- Dışarıdan yemek yapmayı bilmeyen bir adam imajım mı var ?

+ Kısmen.

- Aslında çok severim. Fırsat buldukça da giriyorum. Amcama çok yardımım olmuştur. Beni ondan dinleyebilirsin bu konuda bana inanmadıysan.

Kelebek BüyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin