" Tanıdığım en cesur kişi "

64 5 32
                                    

Unuttuğun bir şeyi hatırladığında yüzünde oluşan gülümsemeni bir kadraja alsalar belki ömründe çekildiğin en paha biçilmez anları biriktirdiğin hazinenin arasına iliştirirsin.Ya da belkide o an donup kalsan öyle , çevrendeki herkesi " Neden bu kadar mutlu ? " diye soru içinde bırakırsın.

Aynı bu his gibi içimi şu an biri görse der ki " Burada hangi bayram kutlanıyor? "
Yada " Hangi sebepten kuşlar böyle huzurla ve kelebekler mutluca uçuyor ? " diye sorardı.
Tek farkı hepinizden , bu olan onca heyecan ve coşku yüklü bayramın yüzümde değil de içimde olması..
Dışa vuramamak tek farkım.Ne mutluluğumu ne üzüntümü belli edebilirim ona. Çünkü belli edersem ya umut olursa ona diye korkarım.
Gerçi içimdeki coşku şu an yüzüme yansısaydı.Kuşkusuz beni deli bile sanabilirdi.Sebebini bilmediği için.
Ve hiç bir zaman da bilemeyeceği için..

Uzunca bir vakittir dışarıda olduğumuzdan bir ürperti gelmiyor değildi .Ama bu beni kötü bir duruma sokmazdı.
Yüzüme inen kar taneleri eşliğinde ona uzunca bakmak fena fikir değil ama abarttığımızın farkına birimizin vardırması gerektiğinden hareketle konuya girdim.

+ İsterseniz içeri geçelim.Malum montumu da almadım.Ee kar da yağıyor.

- A..şey haklısın tabi geçelim.

+ O zaman siz geçin ben mutfağa uğrayıp geliyorum.

Az önce yüzüne gayet bakabiliyorken şimdi neden bakamıyorsam sanki kendimi çözemiyorum şu an bildiğiniz aptal gibi durdum mutfağın önünde kalakaldım.
Herşey silindi sanki ne yapacaktım ki ben ?
........
Ne ne heh mutfak mutfağa girip çocuklara bakacaktım.Evet şimdi hatırladım.
Kendime gelsem iyi olacak.Soğuktan beynim mi dondu nedir ?
Ya da sarılman....neyse ne .Geçti bitti . Bir anlık birşey bir his , bir anlam yüklemem çok saçma olabilir.O yüzden şimdi gereken yaklaşık 10 dakika öncesinde devam eden rutin şeylere geri dönmek.

Mutfaktan içeri girdiğimde herkeste bir telaş vardı. Son müşteriler ağırlanacak ve yaklaşık 30 dakika sonra kafe kapanacaktı.
Pestilleri çıkmış bütün çalışanların sırtını sıvazladıktan sonra Eun Jin ve Joon ' un yanına gittim.

+ Ne yapıyorsunuz bakalım ?

- Son siparişler hazırlanıyor şimdi öyle yani sen ne yapıyorsun ?
Nasılsın ?
Daha iyi misin ?

Joon ile konuşmama rağmen Eun Jin'e bakıyordum.O kadar eminim ki bakışlarımı hissettiğine ama bir türlü bir geri dönüş vermemişti.
Joon 'a gözlerimle onu işaret edip "ne oldu ? " diye ağzımı oynatarak sormuştum. Joon ise söyleyeceğini , onunla dışarı gelmemi söyledi.
Gözüm Eun Jin'in üzerinde bir şekilde Joon 'un peşinden gittim.

Mutfaktan dışarı adım attığımızda hemen koluna yapışıp merakla sordum.

+ Nesi var yüzüme bile bakmıyor?
Kızgın mı bana , tahmin ettiğim sebepten mi yoksa ?

- Tahmin ettiğin sebebi bilmem ama kızgınlığını az önce kurabiyelerden çıkardı.Senin kendinden başka herkesi düşündüğünü ama niyeyse kendini yoksaydığını , ve sana birşey olacak diye ödünün patladığı halde senin bir türlü kendine dikkat etmediğini bu yüzden kızgın olduğunu söyledi.

+ Çok kızgındı.Ama ya ben...

- In Ha , Eun Jin tamamen haksız değil.
Sen eskiden beri böylesin kendini değil ikinci planda o plan listene bile almıyorsun.Bunun fedakarlık ötesinde birşey olduğunu biliyorsun.
Az önce eğer yetişemeseydim...

+ Hepinizi çok korktuğumu biliyorum.Ama içinde olduğum şu durumda kendimi düşünemiyorum.O kadın o insanlara birşey yapacak diye uyku uyuyamıyorum ben Joon .İlaç bizim özelliklerimizi bastırıyordu.Uyuyabiliyorduk en azından ama ben şu an bu düşünceler nedeniyle eski günlerime geri döndüm .Üstelik şu an doğuştan bir uyku uyumama yetisi değil bu.İnsan özelliklerimle uyku uyumam gerekirken ,yaşadığım uykusuzluk .Sebebi de o tehlikeli yaratık.Söyleysene sen kendini düşünebilir misin ?

Kelebek BüyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin