Bencilliğin Altındaki " AŞK "

68 6 3
                                    

Bir insanı bu soğuk kış akşamında dışarıda beklesede üşütmeyecek tek kalkan varsa o da sevgi.
İllaki üzerinizde bir kaban olmasına gerek olmaz içinizde sevgi denen duygu baskın ise illaki bir fiziksel ısıya ihtiyacınız kalmaz.
Benim durumum da işte bu .

Ben Eun Jin 'e gidip şimdi birşey demeyeceğim.Sinirli ve siniri kendine değil ,bana . Bana ve kendime karşı umursamaz tavırlarıma ,o yüzden şimdi konuşmam hiç doğru olmaz .

Kafeden içeri girdiğim sıra biraz bekledim ve Joon 'a bakındım.
+ Joon bir bakar mısın?

- Geliyorum.

Yanıma gelip efendim demesine bile fırsat vermeden konuya girmeliydim.

+ Joon , sen Eun Jin 'i eve bırak olur mu ?
Ben çıkıyorum.

- Bizde şimdi toparlayıp masaları çıkacaktık.Sen nereye ?

+ Ben..bilmiyorum yani kafam allak bullak ,yürüyeceğim.Kar da yağıyor.Belki iyi gelir .Eun Jin 'in karşısına da çıkamam zaten.Sen onu eve bırak olur mu ?

- In Ha saat 12 'yi geçti bu saatte nereye gideceksin ?
Ben seni bu saatte bir yere göndermem.Bunu asla yapmam haberin olsun .

+ Joon biraz yürüyeceğim.Sonra eve geçerim yada eve hiç geçmem şirkete geçer biraz çalışırım.Bilmiyorum .Gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum .Sadece Eun Jin 'i eve bırak olur mu ?

- In Ha...

+ Görüşürüüüz...

Ardımdan seslensen de Joon , inan gerçekten iyi değilim.
Kendimi bir bilinmezin içinde hissediyorum .Kalbim uyuştu sanki atıyor mu atmıyor mu emin bile değilim.
Soğuğu zerre hissetmiyorum.Hissettiğim sadece yüzüme dokunan , varlığını gözlerimle zar zor seçsem de tenimde hissettiğim o narin kar taneleri...
Sanki böyle her biri yüzüme indikçe içim hafifliyor.Nefesim genişliyor.
Biraz daha yağarsa bu kar .Sadece yerleri değil içimdeki o dünyayı da bembeyaz yapacak.

Ve bu bana çok iyi geliyordu hissedebiliyordum.
Düşüncelerimi , fikirlerimi bembeyaz ediyordu .
Hepsi bir bir kara karışıyordu.Sadece birinden kurtulamıyordum.Sadece biri , o kara meydan okuyup yerini apaçık koruyordu.
" Ben ona katlanıyorum.
Ama kalbimin bu karmaşık hallerine nasıl katlanacağım ? " düşüncesi , öyle duruyordu ki yerinde hiçbir kar tanesi onu aydınlatmıyor.
Ben ona katlanabilirim.Onun inadına , isteğine , nefretine , laflarına bana karşı olan herşeyine katlanabilirdim.Ama içimde bu akşam taşlar yerinden öyle bir oynadı ki onun bana karşı olan küçücük bir adımında yerle bir olabilecek derecedeyim. Sürekli yüzüne bakıp kendimi dizginlemem gerekiyor ama ben bunu başarabilme yetimi kaybediyor gibiyim.

Uzunca yol yürüdükten sonra çalan telefonuma cevap vermek için çantamı açtım.
Arayanın Joon olduğundan zihnimce emindim .Dur bakalım kimmiş ?
Emindim demiştim.Merakından uyuyamazdı zaten .

+ Alo Joon .

- İn Ha yeter mi bu kadar ?

+ Yetmiyor Joon gerçekten baya hasta olmuşum sanırım , iyileşemiyorum .

- Hasta mısın ?
Ve soğukta yürüyorsun saatlerdir öyle mi ?
İn Ha , nerede olduğunu tahmin edemiyorum .Neredesin ben zaten Eun Jin'i eve bıraktım.Yola çıktım şimdi seni almaya geleceğim.

+ Nehir kenarındayım .Her zaman ki yerimdeyim.

- Bekle yarım saat sürmez gelmem .Zaten tahmin etmiştim orada olduğunu.

....

Taneleri yüzümde daha da net hissedeyim diye
Yüzümü gökyüzüne doğru çevirdim.
Bir an için rahat etmeye çalıştım.
Herşeyden herkesten uzak böyle sade bir hayal kurdum .Birazda kendimden uzak bir yer olmalı ki...

Kelebek BüyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin