Neden kolay kolay unutamayız? Neden istenmeyen her anı bile hatırlamak zorundayız? Ve neden hata yapıp hatırlamak zorunda kalacak anılar biriktirebilecek kadar uzun yaşarız?
Peki unutsak daha mı mutlu olurduk? Ya da kısa yaşasak?
Her şeyi unutsak ne farkımız kalırdı bir balıktan.
Bir gün yaşasaydık ne farkımiz kalırdı kelebekten?
Kelebek yaşadığı bir günu unutarak geçirseydi ne anlamı kalırdı hayatın?
Kelebek belki 1 gün yaşayabilmişti fakat ona çok uzun gelmişti. Sadece 24 saatti hatırlaması gereken. Ve o her saniyesini hatırlıyordu. Acıkınca konduğu o çiçeği... ve diğer çiçeği... ve ağaçları... hepsini ayrı ayrı hatırlıyordu. Fakat uzun sürmedi. Hatırlamasına gerek yoktu artık hayatın acı yönünüde tatlı yönünüde... Çünkü artık yoktu...
Balık ise uzun süre yaşadı. Kış gelince buz tuttu biricik evi gün ışığı göremez oldu. Üzüldü. Ama ertesi gün baktı ki erimiş buzlar. Işık aralardan başlamış süzmeye. Çoktan unutmuştu bile üzüldüğü o günleri. Hergün sanki yeni bir şeymiş gibi baktı ışıklara. Her seferinde unutuyordu o ışıkların orda olduğunu. Ve herseferinde neden ışıkları görünce mutlu olduğunu da unutuyordu.
Unutup mutlu mu olmak isterdik yoksa üzüntüleri unutmak için ölmeyi seçip mutlulukları da yanında öldürmeyi mi?
Yoksa her anı unutup hiçbirşey hatırlamadan ölmeyi mi?
Hayır. Biz her anı hatırlayıp ve o anlarla yaşayan bir varlığız...
Unutmak sadece acılara mahsus değil bu yüzden unutamıyoruz. Güzel günleri unutmamak için. Ne kadar az da olsalar onları hatrımızda tutmalıyız.
Uzun yaşıyoruz, hatırlayacak anılar biriktirmek için...
Anıların yoksa sen zaten var olmamışsın demektir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MONOLOG
Non-FictionBu bir hikaye kitabı değildir fakat herkes bu kitapta kendi hikayesini bulacaktır.