Haksızlık. Tek kelime ile haksızlık. Insanın haketmediği sözleri işitmesi, haksızlık. Kırıyorlar, parçalıyorlar, ağlatıyorlar. Sonra mız mız'sın, her şeye ağlıyorsun. Belkide her konuda kırıyorsunuzdur. Ve karşıdaki sırf susuyor, içini dökmüyor diye, içine attıkları olamaz mı? Içi bu kadar birikmişken, kalbine serpiştirdiğin haksızlık tozları ağır gelmez mi? Kırık bir kalbi kıramazsın fakat tekrar tekrar acıtabilirsin. Tabi sen anlamazsın. Başına gelmedi ondan değil ki? Hissedemezsin. Benim duygularımı görmezden gelirsin. Çünkü senin için önemli olan sensin. Ne benim duygularım ne de düşüncelerim.
Önemli olan bedenim değil, ruhum. Beden olarak yıkılmam mı gerekiyor anlaman için? Beden ayaktayken ruh yıkılamaz mı? Yüz gülerken için ağlayamaz mı?
Haksızlığa uğradığında bazen susar, bazen konuşur insan. Ya konuşurken susturuluyorsa. Içine atmayı kendi seçmediyse. Ve acılar içinde patlayıp yüreğini yakıyorsa. Yüreğini geçtim, ruhundan yaralandıysa. O kül olmuş yüreğin, sönmüş ruhun hesabını nasıl vereceksin? Içine attığı sözleri bir gün yüzüne vurursa nasıl kaldıracaksın? Ya intikam almak isterse, senin gücünüde geçerse gücü. O zaman mı anlayacaksın halini? Anlasan, yalvarsan bile geç kaldın. Bu sınav kaldırabilecek olanlara verildi. Bu sınavı da sana o veriyor. Bu yüzden sen kaldıramazsın. Sen onu nasıl sınadıysan saçmalıklarınla, o da seni sınar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MONOLOG
Kurgu OlmayanBu bir hikaye kitabı değildir fakat herkes bu kitapta kendi hikayesini bulacaktır.