Sonsuza dek uyu

30.1K 1.1K 182
                                    

"Tamamdır... Seni de koyduk bebek."

"Nathalia bebekle mi konuşuyorsun?"

"Ne olmuş yani."

"Hiç bir şey devam et."

Ana benim garip davranışlarımı anlamakta zorluk çekiyordu. Oysa Andy'nin yanında da bebeklerle konuşmuştum. Ama o garipsememişti. Ana'ya zaman vermeliyim. Alışması zor olsa gerek. Dördüncü bebek de yerini bulmuştu. Son bebek İsimsiz de ve onu bana vermiyor. Haketmediği düşünüyor.  Haketmek için ne yapmalıyım ki? Hiç bir şey. İsimsiz böyle birisi işte. Benliği olmayan ucubenin teki. Onun hakkında kesinlikle böyle düşünüyordum. Bir kaç dakika sonra kapının açılması ile fırlamam bir oldu. 

"Merhaba! "

"Selam Nathalia."

"Rizzoli sen iyi misin?"

"Şu odadaki diğer kız. beni korkutuyor sadece. Annaanesinin anneannesi gerçekten var mı?"

"A..ımm.. Tabi var ama o öldü. Her insan gibi yani. Ama o öldüğünü kabullenemiyor."

"Kafamı nereye çevirsem onu görüyorum bu rahatsız edici."

"Bende onu arıyorum bu sıralar acaba gördüğüde ona benden bir mesaj iletir misin?"

"Elbette. Ne dememi istersin."

"Onu bana ver demen yeterli olur o anlar. Tekrar teşekkürler gitmeliyim."

Hızla odadan çktım. İsimsiz her yei gelen kişiyle böyle uğraşır mıydı? Bana yaptıklarını bir bir Rizzoli ye de yapıyordu ve beni rahatsız etmişti. Rizzoli bana eski beni hatırlatıyordu. Korkak beni... İlk başlarda e çok korkmuştum. Ve yalnızdım. Şimdi iki kişi daha var ve onlar sayesinde çok şey öğrendik. Kulübenin oraya oturdum ve gözlerimi kapattım. Her şey yoluna giriyor gibiydi. Galiba...

..

Çekil... sende çekil... yolu açın...  Kalabalığı delerek okul tiyatrosu seçmelerinin başına geçmeye çalışıyordum. Tiyatroya girmeyectim. Vaktimde yoktu zaten. Ama Ana'nın ünlü olma hayalleri beni buraya sürüklemişti. Ana tiyatroya yazılıyordu ve seçmeleri geçeceği kesindi. Bense ona destek olmak için buradaydım. Ve tabi tiyatronun konusu ''eski okul'' olduğu için. Okulun geçmişten günümüze gelişimi işleyekmiş bu tiyatro. Aklımda canlanan görüntü bağıran hocaların aksine dövülen öğrenciler, hamile öğrenciler ve acımazsız hocalardan ibaretti. Ana'nın repliğine bakarken gülmemek için zor duruyordum. Bu okulda hiçbir hoca Derste böyle davranamazsın demiyordu. Okulun kalitesini yükseltmek için yapılmış şeyler bunlar. Aralardaki bi sahnedeki kızın rolü garip gelmişti. Sessiz korkak bir kız. Rölü sessiz birisiydi ama aslında kötü bir kişiliği vardı ve bunu okulda herkesten saklıyordu. Bu okul tiyatrosuna uygun değil gibi geldi bana boşa vakit harcıyordum oyun da bu okul kadar berbattı. Kağıdı Ana'ya atıp çıktım...

..

"Nathalia bu oyun seni neden bu kadar sinirlendirdi."

"Benim zorum oyunla değil Ana'yla. Bu gereksiz oyun için bizi ortada bırakması beni deli ediyor."

"Zaten işe yaramıyordu."

"Yanılıyorsun Andy, o bize yeterince yardımcı oluyor. Sen şu Sue olayından haber ver. Nasıl ölmüş. Nerde ölmüş."

"Babam bana anlatmamak konusunda diretsede biraz öğrendim. Sue 6 yaşlarındaymış. Evlatlık verildiği yerde ölmüş. Ölmüş mü öldürülmüş mü pek bir fikrim yok ama babam bunu yapanın çok acımasız olduğunu söyledi. "

"O zaman öldürülmüş!"

"Bunu yapanın kim olduğunu biliyor ve bana söylemiyor. Tek bildiğim adamın adının Nicholas olduğu."

"O adam nerdedir şimdi acaba."

"Bunları düşünme. Bebeği bulmaya odaklan."

"İsimsiz yokken bu mümkün değil."

"Nerede bu acayip yaratık?"

"Andy acayip yaratık da nerden çıktı?"

"Öylesine. Ben derse yetişmeliyim sen İsimsiz i bul."

İmkansızı başar diyordu bana resmen. Odama geldim ve yarına kadar kendime izin verdim. Sabah Rizzoli ile konuşurdum. İsimsiz onu rahat bırakmazdı...

....

Sabah hemen hazırlanıp odadan çıktım. Arka bahçede Rizzoli ile konuşacaktım. Oraya geldiğimde Rizzoli yoktu. Hala okula alışamamış olabilir miydi ki? Oturup beklemeye başladım. Arkadan biri beni dürttü. 

"Rizzoli neden bu kad..."

Arkamı döndüğümde şaşırmıştım. Bu Rizzoli yada beklediğim başka birisi değildi. Bu babamdı.

"Senin burda ne işin var baba."

"Kızım bunu sende biliyorsun. Artık pes et."

"İnsan öldürmemi mi istiyorsun? Köle olmamı?"

"Sadece yerime geç istiyorum. Bunu senin yapman için neler yaptım bir bilsen!"

"Ne yaptın baba! Ne! Sen hiçbir şey yapmadın. Tek kız benim ve bu senin seçimin değildi."

"Benim seçimimdi! Sen nesil ol diye çok uğraştım."

Arkamı dönüp gidecekken babam kolumu yakaladı. Elime zorla bir şeyler tutuşturdu. Ondan kurtukmak için konunu kıvırdım. Hemen okula koşmaya başladım. Arkamdan bağırıyordu:

"Bul orayı ve bir bak. Hepsi senin.."

Koşarak içeri girdim. Odama dalıp kendimi yatağa attım. Elime tutuşturduğu bir parça kağıdı incelemeye başladım. Mor bir kapının arkası... seni bekliyorduk... Giy onu... Çok anlamsız geldmişti bana. Kağıdın içine bir anahtar sarılıydı. Babam neyin peşindeydi böyle. İçeri Ana girdi. 

"Ana neler oldu bir bilsen."

"Nathalia ben bu tiyatro işini sevmedim. Ayrılmak istiyorum."

"Neler oluyor, iyi misin?"

"Beni korkutuyor sadece. İsimsiz bile bir rol almış."

"Onu hayatta böyle bir oyuna almazlar şaka mı bu?"

"Değil... Gerçekten orada. O senin garipsediğin rolü oynuyor."

"Bir sonraki çalışma ne zaman."

"Yarın."

"Bende geliyorum. Ona ulaşmayı başarabilirim böylece."

"Dikkatli ol. Garip davranıyor. Bir şey saklıyor belli ki."

"Onu bulmam lazım biliyorsun. Bunu düşünecek zamanda değilim."

"Sen ne diyordun Nathalia?"

"Hiç. Babam geldi ve bana bunu verdi."

Ana yavaşça eline alıp incelemeye başladı. Sonra bana geri verdi.

"Bu mor kapı dediği şey gerçekten var. Okulda."

"Emin misin?"

"Evet, onu görmüştüm."

"Yarın İsimsizi bularak işe başlıyoruz. Önceliğimiz  bu."

"Peki."

Babamın dedikleri aklımdan çıkmıyordu. Özellikle bunu senin yapmanı istedim. Neden ben? Müdür kızını düşünürken benim babam??? Senin için her şeyi yaptım. Ne yaptı benim bunu yapmam için? Ne olabilir ki özellikle benim yapmam için. Zaten tek kız bendim.

Değildim...

Sue? O da verdı. Babam benim için her şeyi yaptıysa Sue'yi o mu öldürmüştü? Nicholas RAMOS. Evet bunu o yapmıştı. Sue'yi o öldürmüştü. Yorganı başıma çektim. Babam bu yıla kadar bana böyle birisi gibi görünmemişti. Acımasız... Cani.... Katil!! Andy'ye gidip kardeşini babam öldürmüş nasıl diyecektim. Gözlerimi kapatıp babamı 6 yaşında küçük bir kızı öldürürken hayal etmeye çalıştım. Babamı katil olarak göremiyordum. Göremezdim. Bana 6 yaşımda nasıl iyi davrandığını hatırladım. O eski babamı özlüyordum. Ağlamaya başladım. Yorganın altında gözlerimi gezdirdim. Her şey karanlıktı. Tekrar gözlerimi kapattım.

..

Uyudum.

Yatılı Okul | WATR yaz '14 En Iyi Paranormal HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin