ÖZEL BÖLÜM!

25.7K 1.1K 244
                                    

Özel Bölüm

Her sabah hadi güzellerim derdi...  Onu severdim. İyi bir üvey anneydi. Biz beş küçük kızdık. Ailelerimizden ayrılmıştık belki ama aile sıcaklığını bana o buldururdu. Her gün erkenden kalkardım. Uyuyarak bu güzel dünyada geçireceğim zamanları azalamazdım ya sonuçta? Ne kadar az uyursan o kadar çok yaşarsın. Ama uyumak... Hayatından zaman çalar. Bazense tüm yaşamını.

Ölürsün mesela. Asla kalkamazsın. O da ölmüştü. Üvey annem. Gerçek annemden çok sevmiştim onu. Gerçek annemi tanımadığımdan belki de. Zaten o zaman ben de ölmüştüm. Belki hala hayattaydım. Ama içim ölüydü. Çünkü zamanı gelmişti. Yeni bir üvey anne... 

Biz beş küçük birbirimize yeterdik. Ama inanmadılar bize. Isabel bizden bir yaş büyüktü. Bizi o da koruyabilirdi. Bilemiyorum. 5 Yaşındaydım sanırım. Hey şeyi unuturum. Yaşamımı, insanları ama unutmadığım bir şey var. O kadın. 

Sıcak bir ağustos ayıydı. Bahçede hep aynı oyunu oynardık. Bir... iki... üç... bir... iki... üç... bir...iki...üç... hadi bizi yakala! Bu koca bahçenin gerçek sahibini, bu kadınların neden bize baktığını asla sorgulamadım. Ve neden sonunda hepsinin öldüğünü... Biz vardık. 5 Küçük kız. Bakıcılarımız, üvey annelerimiz hep ölürdü. Yenisi gelirdi. Ölürdü. Yenisi gelirdi. Ölürdü. Kendi aramızda üvey annelerimi biz öldürüyoruz bizden bıkıp intihar ediyorlar derdik. Ama bu kendi aramızda bir eğlenceydi. O zamanki aklımızla ne beklenir ki. Son üvey annemiz en sevdiğimizdi. Öleceği ihtimalini aklımızdan bile geçirmezdik. Geçiremezdik. Hayat doluydu. O ölünce ise her şey değişti....

Yeni üvey anne.

Acımasız.

Korkunç.

Hepimize ne acılar çektirirdi. Oyun oynatmazdı. Bazen kaçar bahçede oynardık. Bizi yakalardı. Döverdi. Ama yine kaçardık. Bizi dayakla yola getiremedi. Asla. Aklımdaki silik görüntüler dışında bir şey daha var. Çok net hatırlıyorum. Acıyı hissediyorum. Beni dövmüştü bir kere. Buna alışıktım. Hep döverdi beni. Ve diğerlerini. Ama bu... Dövmek mi dövülmek mi? Beni önce dövdü. Sonra ise Sue'yi dövdürttü. O da benim yaşımdaydı. 5  Yaşındaki küçük kızların saç yolarak yaptığı kavgalar gibi değildi. Keşke öyle olsaydı. Elime bir bıçak verdi. Onu kullanmadım. Hep arkamda tuttum. Ama refleksler... En ufak harekette devreye girmezler mi ki? Sue'yi bıçakladım. 5 yaşında! Psikolojim mi? Berbat. Bana bağırdığını hatırlıyorum. Öldür onu Carolyn Nefret ettim. Buradan. O kadından. İsmimden... Kendime bir söz verdim. Buradan çıkınca bu ismi sildirip yaşadıklarımı unutacaktım. O gün yıllar boyu bir ilk yaşandı. Üvey anneler ölürdü. Bu sefer...

Küçük bir çocuk öldü.

Evet. Ben öldürdüm. Keşke ölen ben olsaydım.

Carolyn... Carolyn...Carolyn...Carolyn...Carolyn...  O yaşıma reğmen denedim. Ölmeyi.  İmkansız değildi. Ama ölmeyince ölmüyor insan. Bende sonsuz bir uykuya dalmak istedim. Bu bitti mi? Asla. Bir hafta mı oldu? 10 Gün? 

Isabel öldü.

O bizim koruyucumuzdu. Ona herkesten daha çok güvenirdik. Aramızdaki 1 yaş onu hep en üstte tutmuştu. Ama hepimizden önce öldü.

Anne öldü.

İyi kızdı. Korkaktı. Bu ölümleri gerçekleştiren o kadın mıydı? Üvey anne. Hiç birini öldürdüğünü görmemiştim. Ama biliyordum. Yapıyordu.

Karen öldü.

Gördüm. Onu ölürken gördüm. Küvete atarken küçücük o kızı gözlerindeki korkuyu gördüm. Hiç acıma kalmamıştı onda. Ve bende ölecektim. Bu yaşananları daha dün gibi hatırlıyorum. Biliyor musun? Küçükken yaşadıklarımı zaman geçtiği için unutmayız. Dikkat etmediğimiz için unuturuz. Geçen yık bugün ne yaptığını kimse bilebilir mi? Hayır. Önemli bir gün değildir. Kimse dikkat etmez. Geçen yıl ki doğum günü? Yılbaşı? Herkes ne yaptığını biliyor. Çünkü unutmuyorlar. Dikkat ediyorlar. O kadın geldiğinden beri her gün benim unutulmaz günümdü. Geceleri uyumayıp da olanları hatırladığım günler. Unutamadım. Denedim. Yaklaşık iki gün sonra beni de öldürmek istedi. Ama ben onun kurallarını bozdum.

O beni değil,

Ben onu öldürdüm.

5 yaşında işlediğim 2. cinayet. Gerisini hatırlamıyorum. Benim için önemli günler bitmişti. Unutulmaz gün kalmamıştı. Dikkat etmedim. Doğal olarak unuttum. 

Bir göl kenarında oturduğumu hatırlıyorum.

10 yaşlarıma gelmiştim.

Elime bir kağıt aldım ve kurşun kalemle adımı yazdım.

Carolyn...

Göle attım kağıdı. Adımı sildiğim o gün. Artık ben Carolyn değildim... Bir ismin yoktu benim. Evet. Artık İsimsiz'dim. 

İsimsiz.

Ama Carolyn ismi hayatımdan tamamen çıkamadı. Kurşun kalemle yazmıştım adımı. Şimdi gölün derinliklerinde olmalı kağıt. Ama ismim yazılı değildir. Kurşun kalem akmış, gitmiştir. İsmimi bilen kimse olmasın istedim. Hala vardı karşıma çıkanlar. Carolyn diyenler. Buraya geldim. Bu okula. İsmim yoktu benim. 

Benim adım Carolyn Gardner. Yada sadece

İsimsiz...

Yatılı Okul | WATR yaz '14 En Iyi Paranormal HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin