keyifle okuyun.....yorumlarınız ve voteleriniz için teşekkürler......
üç koca gün....ölümle eş değer üç koca gün.....
geçmişi şanlı başarılarla dolu emekli baş komiser atıf devecinin kızı lina kumarhane kralını öldürmekten müebbet yedi,
işte gazete başlıkları.... ölmüştü....onu öldürmüştüm.....tamam ama bunu ört bas edenler kimdi, neden ört bas etmişlerdi, beni biliyorlar mıydı?
belki de şantaj yapacaklardı, belki de mesele babamın ve mahmut amcanın kulağına giderdi,
ölsem daha iyi.....
'''lina'' diyen sesle kendime geldim, babam yanıma oturmuştu,
''kızım neyin var senin, neden böylesin, yemiyorsun içmiyorsun durduk yere geçen gün bayıldın, kızım neler oluyor'' dediğinde ona sarıldım, hemde sıkıca,
öyle çok dolmuştum ki, çığlıklarla ağladım, durmadan, bağıra bağıra,
''affet beni baba, affet'' diye bağırdım omzunda ağlarken, bir kez olsun hastalığını düşünmedim, ve kendimi bıraktım, o kadar çok sıkmıştım ki kendimi tüm kaslarım seğriyordu,
''lina neler oluyor, sorun ilhanla olan evliliğinse, kızım hiç bir şeye mecbur değilsin, beni mutlu etmek için bu evliliğe razı olduğunu biliyorum, ama unutma burası senin evin canını sıkan her neyse gelmekte kalmakta özgürsün, ben sadece ben gittiğimde...'' dediğinde daha çok ağlamaya başladım,
ne gerek vardı şimdi tüm bu sözlere, artık çok geçti, herşey için geçti, ilhan beni asla boşamazdı, para musluğuydum ben onun,
''lina lütfen beni üzme'' zaten herşeye seni üzmemek için bulaştım baba, tüm bu bataklığa elimde ki o kana altına yattığım adama herşeye senin için bulaşmıştım neye yarardı ki şimdi dön gel demen,
''benim için üzülme baba, sen sadece kendini düşün ve hastalığını yen sinirlerim bozuk herşey üst üste geldi galiba depresyona gireceğim'' dedim,
babam göz yaşlarımı silerken, tepemde ki topuzumu karıştırdı,
''evet öylesin çünkü bu topumuz tam üç gündür bozmadın ve gidip duş al'' dedi, gülerek,
''ben hastaneye gidiyorum'' dediğinde onunla beraber ayaklandım
''hayır sen kalıyorsun ne anlaşmıştık küçük hanım, yalnız olacağım, ve döndüğümde şu mantarlı kremalı tavuğundan yapsana'' dediğinde ağlarken gülerek başımı salladım,
onu yolcu ettikten sonra, hemen duşa girdim,
daha kaç defa yıkansam üzerimde ki onun kokusunu atabilirim,
daha kaç gece uykusuz kalsam, onu öldürdüğüm gerçeğini unutabilirim,
daha kaç gece kendimi öldürmenin eşiğine gelip vazgeçebilirdim,
bergamut kokusu....öyle gerçekten hissediyordum ki, sanki yanımdaydı, odama giriyorum aynı koku, sağıma dönüyorum, soluma çarpıyorum aynı koku, odamı oda spreyiyle yıkıyorum sabah uyanıyorum aynı koku hatta yastığımda hatta saçlarımda hatta ellerimde,
havluya sarılıp odama geçtim,
yine aynı koku.....ve gördüğüm şey....donup kalmama neden oldu, üzerimde ki havlu düştü ayaklarımın dibine,
kanımla kıpkırmızı olan peluş halı.......damla damla onun kanının da izlerinin olduğu halı, odamın tam ortasındaydı.....
dizlerimin üzerine çökerken, deliler gibi ağlarken, parmaklarımın arasında tiftik tiftik etmiştim peluş halıyı, biri benimle oyun oynuyordu,

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAZANILMIŞ
ChickLitsıradan bir hayat.... 23 yaşinda evlendigi gun kocasinin kumar borcunun bedelini ödemek icin dunyanin en acimasiz insanina sunulan lina decevi.... babasinin kraliçesi. ölmüş annesinin prensesi. kocasinin borcunun altinda ezilen acizi..... "bana vere...