keyifle okuyun......sibel
hayatımda çok şey kaybetmiştim, önce annemi, sonra babamı, sonra da bir hiç için sevdiğim adamı tam beş yıl boyunca kaybettim, o beş yıllık süreçte ben kendimi de kaybetmiştim ve kendimi bulmamı sağlayan oğlum dostlarım ve intikamım sayesinde geri dönmüştüm,bir yerden sonra kaybetmeye bağışıklık kazanıyor insan bende mi öyle oldum diye kendime sorduğum da zaten herşeyimi kaybetmiştim,
ve ben artık hiç bir şeyi kaybetmek istemiyordum, hayatımı kaybedecek olmam herşeyi kaybettiğim anlamına gelmez dimi,
onlarla geçireceğim zamanları kaybediyordum, yılları ama hala içimde bir yerlerde bir umudum vardı, tutunmam gerekiyordu, tutunacak olduğum gerçeklerde karşımdaydı,
babası oğluna satranç öğretiyordu, gülümseyerek gittim yanlarına, ondan benden saatler önce kalkmıştı, dün gece ki uykusuzluğumla öğlene kadar uyumuştum,
''ben pişti den başlarsın diye umuyordum sen satrancı seçmişsin hayret'' dedim mayısa kısacık bir öpücük verirken, o ima ettiğimi anlamıştı,
''onun da zamanı gelir, annesi ve babası kumarbaz olan çocuk sadece satrançla yetinmez'' dedi ben onun dizine otururken,
onunda zamanı gelirdi ama ben yanlarında olmayabilirdim, kızımın büyüdüğünü göremeyebilirdim, doktorumuzun beşinci ayımızda oğlum olacak demişti nerdeyse tüm hazırlığını mavi rengin tonları üzerine yaptığım oğlumun aslında kız olacağını geçen ay öğrenmiştim,
''anne'' diye bağıran tuğranın sesiyle kendime geldiğimde ikisi de bana tuhafça bakıyorlardı,
''neden bağırıyorsun'' dedim tuğraya kaşlarımı çatmak istedim ama yapamadım
''çocuk üç defa seslendi'' dedi mayıs,
''uykum geldi'' dedi tuğra gelip bana sarılırken, mayısın dizinden kalkıp tuğrayı odasına götürdüm dişlerini fırçaladı pijamalarını giydi, üzerini örttüğüm de yorganını kaldırıp yanına yatmamı işaret edince itiraz etmedim, ve zorda olsa yanına uzandım,
''ben kıskanırım ama'' diyen sesle kapıya baktım, tanrım öyle yakışıklıydı ki öyle seviyordum ki öyle de seviliyordum ve gidecektim, ağlama istediğimi bastırmak için dişlerini sıktım,
hayır....gitmek istemiyordum, oğlumun büyüdüğünü ergenlik sorunlarını kızımın ilk anne deyişini ilk adımlarını ilk dişini, oğlumun ilk aşkını liseden üniversiteden mezun oluşunu kızımın ilk reglisini,
tanrım tıkanıyordum, ağlayacak hatta çığlıklar atacaktım ama yapamıyordum yapamazdım tuğra ve mayısı endişlendirmek istemiyordum, bu yükü yalnız sırtlanacaktım,
mayıs....belki ben gittiğimde bana çok kızacak belki doktoru öldürecekti ama ona tek kelime etmeyecektim,
böyle arada bir derede geçen zamanla, sona yaklaşıyordum, mayıs tuğra ve elçin tüm zamanlarımı onlarla geçiriyordum,
ağrılarımı yalnız başıma çekiyor doktorumun verdiği ağrı kesiciler kızıma zarar veriri diye almıyordum, alamazdım ki zaten, özellikle son ayda rahimimde ki açılma son safhaya geldiğinde ağrılarım yüzünden geceleri uyumaz hale gelmiştim,
yanıyordum, soğuk soğuk terliyor üzerime kış olmasına rağmen incecik tişörtler giyiyor balkonda oturuyordum, gece yarılarına hatta sabaha kadar, mayıs yeni restoran için çok yoğun çalışıyordu ama kaçıp kaçıp eve geldiği zamanlarda çok oluyordu,
''lina'' diyen sesle başımı çevirdim, mayıs balkon kapısındaydı, kar yağıyordu ve ben balkonda bacaklarıma sardığım battaniyenin içinde sallanan sandalyemde oturuyordum,
![](https://img.wattpad.com/cover/105307105-288-k724533.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAZANILMIŞ
ChickLitsıradan bir hayat.... 23 yaşinda evlendigi gun kocasinin kumar borcunun bedelini ödemek icin dunyanin en acimasiz insanina sunulan lina decevi.... babasinin kraliçesi. ölmüş annesinin prensesi. kocasinin borcunun altinda ezilen acizi..... "bana vere...