özel bölüm

19.8K 1.1K 195
                                    

her şeyin bir sonu vardır,bu da bu hikayemde ki sonum.....  keyifle okuyun canlarım......diğer hikayelerimde görüşmek üzere......sibel


ışık falan yok.... ölümle yüzleşen herkesin anlattığı tek şey ışık, ama yok ben ışık görmedim, belki de fazla günahkar olduğum için ışık falan olmadı geçtiğim alemde, 

kızımın çığlıklarını duydum, ağlarken ben yukarıdan gülümsüyordum, sağ salim doğmuştu, ama yalnız kalacaktı, bir annenin yokluğunu benden iyi kimse bilemezdi, kızımda benim kaderimin aynısını yaşayacaktı, ne acı ama, ne büyük bir kayıp, 

korkuyor musun? korkma... geldim sevgilim geldim,

aman tanrım....ses mayısın, ben ölmüştüm ama ya mayıs, o yaşıyordu nasıl geldim diyebiliyordu, aman tanrım ne olur düşündüğüm şey olmasın, 

mayıs....diye bağırdım, tanrım ne olur sana yalvarırım....mayıs.... tekrar bağırdım, 

ses kaybolmuştu, sukut yerini endişeye korkuya acıya bırakmıştı, bu olmamalıydı, eğer öldüysem mayıs'ın sesini duymamalıydım, 

sevgilim....burdayım...yanındayım....seni yalnız bırakır mıyım hiç? canım karım....

tanrım....ömrümce seveceğim tek adamın sesi, yanındayım diyordu, neden bu kez bari yanımda olmak istemeseydi, çocuklarımıza kim bakacaktı kim kol kanat gerecekti, zaten annesiz kalacaklardı neden onları babasız bırakmıştı ki, 

nerdesin mayıs nerdesin..... diye bağırdım, etrafımda kimsecikler yoktu ama sesi, o aşık olduğum sesi yanı başımdaydı sanki, 

burdayım karım, söz verdin elimi bırakmayacağına söz verdin, sen hiç yalan söylemedin bana, asla yalan söylemedin, hadi karım hadi sevgilim gel bana.....

gelmek istiyorum ama yürüyemiyorum, sanki ayaklarım tutmuyor adımlarım yok olmuş gibi, kalbim öyle hızlı ki, tıpkı ona baktığım her an nasıl hızlıysa yine öyle hızlıydı yine, 


her zaman bir şans vardır...yürekten istenen her dilek elbet Rabba ulaşır, ve ya Rab sevdiği kullarının dileklerini asla geri çevirmez.... ey insan oğlu sana bahşedilen bu şansı iyi kullan.... çocuklarınla kocanla uzun bir ömür seni bekliyor......  

ilahi bir kudret, ahenkli bir ses, huzurun ve sukutun dolu olduğu yerden ayrılıyor muydum bilmiyorum? belki de hiç gitmemiştim, belki de rüya görmüştüm, ama hayır, gerçekten gittim, öldüm belki de asla emin olamadım, asla gerçek anlamda bir daha öyle bir sukut beni bulmadı, 

ama ailem ve ben her zaman huzur içinde yaşamaya devam ettik, 

ölüm mü? son mu? tekrar başlamak mı? 

sol elimde ki kırmızı şarap kadehi sağ elimde ki kırış kırış olan elle, hala ilk günkü gibi bir aşkla bağlı olduğum adamla, etrafımızda koşuşturan torunlarımla, hala huzur için de yaşıyorum, 

''babaanne hadi bize dedemle nasıl tanıştığınızı anlat lütfen'' diyen torunum lina, tuğranın ilk kızı, benim adımı taşıyor, ikinci kızı ela da yanımıza oturdu, sabırla beni bekliyorlardı, 

tuğra ve kızım elif

tuğra 38 yaşında ve üniversite de öğretim görevlisi, karısı büşra oda aynı okulda çalışıyor, iki kızları var lina 16  yaşında ela da 13, 

kızım elif ilk okul öğretmeni kocası da öyle bir oğlu ve kızı var, oğlu mayıs 11 yaşında, kızı nefise 9

şimdi evimizin arka bahçesinde çocuklarım damatlarım torunlarımla oturmuş keyif sürüyoruz, 

''abi'' diyen sesle arkamı döndüm, cemal ve karısı gelmişti biraz gecikmişlerdi, 

''nerde kaldınız'' dedi mayıs, cemal'in kucağında en küçük torunu sezin vardı, oğlu ve gelini yurt dışına tatile gitmişlerdi torun da bunlara kalmıştı, 

''diş çıkarıyor mızmızlandı sabaha kadar anca gelebildik'' dedi cemal'in karısı sırma, 

''hadi oturun etler nerdeyse hazır'' dedi oğlum tuğra, sırma torununu uyutmak için içeri girerken cemal siz ne anlarsınız etten bana bırakın diyerek tuğranın yanına gitti, 

''bensiz başladınız haaa'' diyen ciyak sesi hemen tanıdım, amerikadan ne zaman gelmişti bu zilli, 

''canım çok özlemişim'' dedi bana sarılarak, elçin can dostum benim, hiç evlenmemişti, ama moda konusunda adını dünyaya duyurmuştu, 

herkes halinden memnundu ama lina kıvranıp duruyordu, 

''ya babaanne hadisene yaaa'' dedi gözlerini devirerek, 

''ne istiyor'' dedi elçin, 

''sorma dedesiyle nasıl tanıştığımızı anlatacakmışım'' dedim, elçinin gözleri kocaman olurken

''aman tüm detaya girme de çocukların beyinleri yanmasın'' dedi, kahkahasını atarak bende onunla güldüm, nasıl detaya girerdim ki, 

dedeniz beni kocamdan satın aldı sonra da biribirmize aşık olduk, diyemezdim ya, 

ben hikayenin ana hatlarını es geçip uydurma bir şeyler anlatırken cemal elçin ve mayıs hadi canım ordan der gibi bakarken, bende omzumu silktim, ne yapayım der gibi, 

''dede hala babaanneme aşık mısın?'' dedi lina ben mayısın gözlerinin içine bakarken hala o ilk gün göz yaşlarımı ipek mendiline sildiğim adamı gördüm, 

''hemde deliler gibi'' dedi, elimi o titrek ellerinin arasına aldı ve öptü, 

yemek bitip herkes evine dağıldığında, biz yine dört kişi kaldık, 

elçin ve ben, cemal ve mayıs, yılların zamanım uzaklığın bile aramıza giremediği ebedi dostluk ebedi abi kardeşlikti bizimkisi, 

'' onca olandan sonra iyi kurtardık ama paçayı'' dedi cemal, gülerek, 

''ama sağlam kurtardık haaa'' dedi mayıs, 

''en güzel dostluğa'' dedi elçin şarabından bir yudum alırken, 

''en en güzel dostluğa'' dedik kadehlerimizi tokuştururken......

sonrada hep bir ağızdan

''sonsuza kadar'' dedik, 

sonsuza kadar, sonzuluğun sonun da sonuna kadar......


aşk varsa asla mutsuz son olmaz........  

son kez yorumlarınızı benden esirgemeyin......

hepinize sonsuz kere teşekkürler......her zaman yanımda olduğunuz için......sizleri seviyorum....kısçeler kocaman öpücükler......sibel.......




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 18, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAZANILMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin