dipsiz

36.1K 2.2K 61
                                    

keyifle okuyun......


MAYIS......

bir şeyler oluyordu.....hislerime her zaman haddimden fazla güvenirdim, bilmediğim bir şeyler oluyordu, içimden imkansız diye bağırıyorum ama neyin imkansız olduğunu bile bilmiyorum, 

bilmemek bilememek kavrayamamak, kendime zaman tanımak, 

hayır bunlar benim lugatımda yok, hiç bir zaman olmadı, olmayacakta, ben hiç bir şey için beklemem bekletilmeyi sevmem geç kalandan nefret ederim, ama kimseyi de bekletmem, 

ilhan onu kollrının arasına almış arabadan indirirken içimi kemirmeye başlayan küçücük bir sıçan peydah oldu vücudumda, sevmedim o sıçanın içimi kemirmesini, 

yardımcılarıma onun için büyük odayı hazırlamalarını söylemiştim, kızlarda ilhanı büyük odaya yönlendirmişlerdi, 

işlerim vardı yoğundum ama evden çıkmak istemiyordum, 

''abi'' diyen sese döndüm, başımı salladım ne var der gibi,  cemal sıkıntılı görünüyordu, 

''fulden hanım yine kapıya dayanmış'' dediğinde başımı salladım onunla konuşmanın zamanı gelmişti, bir kereliğine mahsus onu altıma almıştım, fazla abartmıştı, 

yavaş adımlarla kapıya gittiğimde onu yine ultra mini elbisesiyle gördüm, arabasına dayanmış elindeki sigarasını titreyerek dudaklarına götürdü, beni gördüğü an, elinde ki sigarasını yere atıp hızla yanıma geldi, çakıl taşlı yolda o topuklularla nasıl düzgün yürüyebiliyordu, 

''ahhh mayıs, seni o kadar özledim ki çok aradım seni, adamların seni görmeme engel oldu'' dedi, tıpkı bambu ağacına yapışan koala gibi kollarını boynuma dolamıştı, hiç hoşlanmadığım şeyler, 

''özellikle de cemal'' derken arkamda ki adama bakıyordu, kollarını bedenimden ellerini yüzümden çektim, 

''ne sanıyordun, hımm neydi adın'' dedim, yattığım kadınların hiçbirini aşşağılamazdım ama o bunu hak etmişti, hayatıma yapışmaya çalışıyordu, 

yüzü yerde ki parke taşları gibi kırk parçaya bölündü ve fulden dedi, biraz önce ki işveli çilveli halinden eser kalmamıştı, 

''kendini ne sanıyorsun, bak ilk ve son kez karşı karşıya geliyoruz bir daha kapıma gelmek gibi bir hata yaparsan bedelini ağır ödersin, adını bile hatırlamadığım bir gecelik bir kadınsın sen'' dedim, tam arkamı dönüp gidecekken, kolumu yakaladı 

''bunu ödeyeceksin mayıs'' dediğinde gözlerimi boyalı gözlerinden çekip kolumda ki eline koyduğumda yavaşça gevşetti parmaklarını ve ben içeri girerken ilhan koridordaydı, 

''buyrun'' dedim ona çalışma odamı göstererek, arkamdan çalışma odama girdiğinde cemal bizi elinde ki çantayla bekliyordu, çantayı masanın üzerine koyup açtı, 

içinde bir miyon lira ve borç senetleri vardı, karşımda ki ucubenin resmen gözlerinin içi parlıyordu,  kızın değil, ama ilhanın fiyatı buydu demek ki, 

''teşekkür ederim'' dedi ağzını yaya yaya, bir adam, namusunu böyle mi satılığa çıkarırdı, aynı soru bana sorulmuş olsaydı, 

önce o soruyu soran dili keserdim, sonra da soruyu soran adamı, ama o karısını bana getirmişti, 

geriye kalan tek şey de onunla ne yapacağımdı.....

elinde ki çantayla, çıkıp giderken, arkasından sadece gülümseyerek baktım, 

''abi'' diyen sesle arkamı döndüm, 

''söyle'' 

''abi, kumarhanelerin aylık kazançları geldi, hesaba yatırdım, ayrıca bu giden paranın...'' dediğinde elimi kaldırdım, anında sustu

KAZANILMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin