kağıt kalem

34.3K 2.5K 31
                                    

kayboldum.....yokum....yitik zavallı çaresiz, aciz, ve kaybolmuş biriyim artık.....

karşımda ki adamın soğuk bakışlarının altında eriyen bedenim, kaybolmuşluğumun kanıtı, ne söylemeliyim, ne yapmalıyım, kaçabilir miyim, yoksa hala durduğum yerde durabilir miyim? 

donuk mat siyah gözlerinin ekseninde ki ben, kendimi bu şaşanın içinde farklıyım, bir insanın hayatı 13 günde değişir mi? 

değişmişti, hemde tamamen, mutluluk gülümseme,huzur, artık bunlar uzaktı bana, 

neden.....tek bir nedeni var.....babam.....

''konuş'' bir cümle, dolgun dudaklardan anca bu kadar kafiyeli çıkabilirdi, bir cümle anca bu kadar anlamlı olabilirdi, bir cümle ancak bu kadar can yakabilirdi, 

o karanlık gecenin masal prensi gibi yanıma gelip sonra ortadan kaybolup giden adam, karşımda,

 koyu lacivert bir gömlek, tüm o ihtişamını gözler önüne sermek için fazla dar, karın kaslarının boğumlarının arasında kaybolmuş gibi hissediyordum, 

siyah bir kot, alelade sıradan, ama onun bacaklarını sakladığı için bile kusursuz, 

siyah bir bot, belli ki kaliteli, muhtemelen gerçek deri, sert adımlarının mimarı, 

konuş demişti, konuşursam kekelerdim, kekelersem zavallı görünür kahkaha malzemesi vermiş olurdum ona, 

''susacak mısın?'' hayır yaklaşma, sakın yaklaşma, uzak dur benden, bunlar dudaklarımdan dökülmeyen cümlelerdi, keşke dilim konuşacak kadar cesaretli olsaydı, 

gözlerinin donukluğunu geriye giden adımlarıma verdiğinde bende istemsizce ayaklarıma baktım, 

çıplaktı....çorabım hatta ayakkabım bile yoktu, fark etmemiştim bile, bir kaç adım attığında yine geriledim, 

''u....uza....'' hayır konuşamayacaktım, yapamayacaktım, konuşamıyorsam, bende üniversitede gittiğim kursaların faydasını şimdi görecektim, 

işaret dili..... ben 10 yaşıma kadar kekelemekten konuşamadım, kekelemem o kadar yüksekti ki, annem bana gözlerimizle konuşmayı öğretmişti, babam öğrenemese de biz annemle gözlerimizle konuşurduk, bir kaç işaret dili kelimemiz vardı, ihtiyacımız olduğunda onu kullanırdık, 

ve annemin çabası sayesinde on yaşından sonra kekelemeden konuşmayı öğrendim, ama 12 yaşımda annem gittiğinde, bir süre yaklaşık 6, 7 ay yine konuşamadım işte o zamanda her zaman babam yanımda oldu, çabaladı benimle kekeledi, çok uğraştı ama 7 ayın sonunda yine normal konuşmaya başladım, 

üniversitede, işaret dili kurslarına gittim, hatta iki defa üst üste gittim, kendimi geliştireyim diye, şimdi karşımda bana yaklaşan adama kol ve parmak hareketlerimle bana yaklaşmamasını yoksa kendimi öldüreceğimi söyledim, 

''be..ben. anlamıyorum'' dediği anda, durdu, şaşkındı, konuşamadığımı anlamıştı, hemen etrafına bakınmaya başladı, ne arıyordu bilmiyordum, 

''sinem'' diye bağırdığı anda sanki yanımızdaymış gibi daha adını duyar duymaz kendini salona atan biraz önce ki kız, 

''buyrun efendim'' dedi, bana bakmamıştı hatta karşısında ki adama da bakmamıştı, gözleri yerdeydi, bu nasıl bir itaakarlıktı böyle, böyle davranması için sağlam maaş alıyor olmalıydı,  

''kağıt kalem getir hemen'' dedi, bana acıyor muydu? sesinde ki acınası ton sinirlerimi bozmuştu, bir kez daha konuşmayı denedim, olmadı, 

KAZANILMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin