bunun hakkında daha çok düşünmeye başladım.
şimdi üç seçeneğim vardı.
bir, bütün hayatımı depresyonda olarak harcamak ve sefilce sürekli yoongi'yi düşünmek.
iki, devam etmeye çalışmak ve jungkook'a bir şans verip ne olacağını görmek.
ya da üç, kendimi öldürmek.
bu üçü dışında, sadece birini göz ardı ettim.
yoongi ile zamanımı harcayamam.
o çocuk beni yıkacak.
beni yıktı.
bu yüzden ya jungkook ile gidecektim, ya da ölecektim.
bir yandan da, memnun olacak mıyım?
ölüm gerçekten acının sonu mu?
yoksa sadece başlangıcı mı?
bir sürü insan etkilenecek.
hoşlansam da, hoşlanmasam da, birkaç insan varoluşumu önemsedi.
yoongi anladığında ağlamıştı.
seokjin, hepsinin acayip suçlu hissettiğini söylemişti.
jungkook harap olacak.
ailem yas tutacak.
gerçekten değecek mi?
ya da jungkook ile olacağım.
yoongi kız arkadaşıyla mutlu olacak.
seokjin ve diğerleri hayatlarını huzur içinde yaşayabilecekler.
jungkook değersiz hissetmeyecek.
ailem her zaman oldukları gibi yine boktan insanlar olacaklar.
sanırım, o zaman bu kadar.
sanırım jungkook'u seçiyorum.