annem bana sarılmaya çalıştı. "çok üzgünüm jimin."
karşıya bakmaya devam ederek,
arkama yaslandım,
ve herhangi bir duygu göstermeyi reddettim.
ağlamak istiyordum.
ama yapamazdım.
yapamam.
"onunla konuşacağım. bu gece jungkook ile kal, tamam mı?"
kolumu okşadı,
masadaki adama eğildi,
ve gitti.
zihinsel olarak,
utanmıştım,
ve duygusal olarak dağılmıştım.
ama bir yandan da,
çok rahat görünüyordum.
"jimin, ben-"
herkes gibi şokta olan müdürün sözünü kestim. "sadece geçebilir miyiz?"
sanırım kimse 'busan'ın mükemmel ailesi'nin de problemleri olduğunu düşünmüyordu.
ama biz sikik sorunların dağılmış haliyiz.
bayan min bana anlayışlı şekilde baktı.
bay min bana güvence verdi. "jimin, onları demek istemediğine eminim."
"kelimeler yumruklar kadar acıtmıyor."
yoongi bana üzgün bir ifadeyle bakıyordu,
gözümün kenarından görebiliyordum.
gerizekalı kız ilk defa konuştu. "bazı aileler çocuklarının homoseksüelliklerine karşı çok destekleyici değiller, ama eminim geri gelecek."
ayağa kalktım. "eminim."
"neyse, bittiyse jungkook'u bulmaya gidiyorum."
müdür masadaki telefonunu aldı. "onu sınıftan alırım."
kapıyı açtım ve çıktım.
şansıma şu an ders vardı,
çünkü odadan çıktığımda,
gözyaşlarım dökülmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 - 𝙌𝙐𝙄𝙀𝙏
Ficção Adolescente[ YOONMIN ] sessizlikten daha az acıtacak herhangi bir şey.