Buz Diyarı

HELGEN

Uyandığında yolu yarılamışlardı.
Ralof adında bir askerle aynı at arabasındaydı. Arabada bir at hırsızı ve Ulfric vardı ama Ulfric'in ağzı ve elleri bağlıydı.Bir süre sonra Helgen'e vardılar. Bu pusunun içinde elfler de vardı. Harald'ın yüreği intikam ateşiyle doldu dedesinden ona kalan kılıca uzanmaya çalıştı ama hem elleri bağlıydı hem de silahları ortada yoktu.
Arabalardan askerler inmeye başladı. Listeden isim okunuyordu.Hadvar isimli bir İmparatorluk lejyoneri ,çavuşa yardımcı oluyordu. "Ulfric Fırtınapelerin, Miğferyeli Mevkibeyi" ve Ulfric de gitti. "Irmakkorulu Ralof" ve oda idam edilecek yeri aldı. Sırada at hırsızı vardı. "Rorik Köylü Lokir". Ama Lokir koşmaya başladı ve oklanarak öldürüldü ve Harald'ın adı okundu.
General Tullius konuşma yapıyordu. " Skyrim,İmparatorluğun bir parçası ve İmparatorluk parçalanmayacak. Her asi lejyonerlerin silahlarıyla can vericek."dedi ve sonra Harald'a döndü: " Senden böyle birşey beklemezdim Kan Kurdu.Sen onurlu şerefli bir savaşçıydın. Ama seçimini yaptın. Şimdi kurdu karda boğacağız." dedi ve bir gülüş attı. Harald da hemen cevabı yapıştırdı: " O kurt ölen her lejyonerin kanı ve Elf kanıyla beslendi. Kurdun karnına kan girdi mi bir daha kolay kolay onu geri kusmaz." General Tullius göreceğiz bakışı attı ve bir asker idam edildi. Sıra Harald'a gelmişti. Kafasını kütüğe koydu ve cellatın baltayı indirmesini bekledi ama gökten simsiyah bir ejderha karşısındaki kalenin çatısına indi ve kükredi. Kükremesiyle beraber gökten taşlar düşmeye başladı.
Bir isyancı askeri, "Ejderha!"diye bağırdı.Ejderha bir ses fırlattı. Cellat öldü.Ejderha uçup İmparatorluk lejyonerlerini öldürmeye başladı.Ralof elinde bir baltayla gelip Harald'ı yerden kaldırdı ve dediki:"Kankurdu bize bir şans verildi buradan hemen kaçmalıyız". Harald koşmaya başladı. Helgen'de kale çoktu. Bir kalenin içine girdiler. Ulfric oradaydı ve 3-4 tane asker vardı. Bir asker ağır yaralanmıştı. "Lord Ulfric ejderha gerçek mi? Efsaneler doğru mu?" dedi Ralof. Ulfric ise " Efsane köyleri yakıp yıkmaz."dedi ve arkasından ekledi " Buradan çıkmak zorundayız. Hemen !" Ulfric aşağıda kaldı. Ralof ile Harald kalenin tepesine çıktı. Ejderha,burnuyla kale duvarını kırdı ve içeri ateş üfledi. Ateşten zor kaçtılar. Ralof " Şurada han var Harald. Hanın çatısını ejderha çökertmiş. Hanın içerisine atla ben seni bulurum." dedi. Harald ekledi."Sen beni dert etme kendini koru. Bu itleri birgün öldüreceğiz ve dedemin,babamın, kardeşimin intikamını alacağım. O elf ve imparatorluk askerleri, Skyrim' de kalmayana kadar dövüşeceğim. Belki bu uğurda ölürüm ve intikamımı sizler alırsınız." Ralof hiç birşey diyemedi. Harald hanın çatısına atladı.
Biraz sendeledi. Kötü bir iniş yapmıştı ama bundan daha kötü yaralar almıştı. Vücudunda boynundan sırtına ve oradanda beline kadar uzanan kesik vardı. Büyük Savaş'ta elf kılıcını bayağı iyi sallamış ve bu yarayı almıştı. Onun için bu düşüş hiçbir şeydi. Yıkılmış olan handan çıktı ve Hadvar' ı gördü. Hadvar' da kaçmak istiyordu beraber bir avluya geldiler. O anda Hadvar ve Ralof karşı karşıya geldi iki balta vardı ellerinde. Hadvar: " Ralof lanet olasıca hain çekil yolumdan". Ralof da cevap verdi. "Bugün kaçıyoruz ve bizi durduramazsın." Hadvar: "İyi o ejderha sizi Sovengard' a götürsün." Ralof'la Harald bir kalenin içine girdik. Ralof, Harals'ın ellerini çözdü. Ayak sesleri duymaya başladılar. Harald masaya saplı hançeri gördü ve eline yerleştirdi. İmparatorluk çavuşu ve askeri kapıyı açtılar. Saklanmışlardı. İkiside hançerlerini çekip arkalarından boğazlarını kestiler.
İmparatorluk çavuşunda Harald'ın dededen kalma silahları vardı. Aile simgesi olan kurt silahlara işlenmişti. Ailede her erkek kurtlu bir lakap kazanırdı. Dedesi Eric' in Beyaz Kurt'tu. Babasının Deniz Kurdu idi. Bu lakaplar savaşta kazanılırdı.
Kalede 20 tane lejyoner katlettiler. Yol almaya devam ettiler. Kalenin altı mağaraydı ve Ayaz örümceği yuvasına girmişlerdi. Harald örümcekten korkardı. Ralof örümcekleri katletti. 10 dakika sonra Helgen'den çıkmışlardı. Helgen'in üstünden dumanlar tütüyordu kasaba adeta yok olmuştu. Ejderha da ortalıkta gözükmüyordu. Ralof: " Kız kardeşim Gerdur Irmakkoru'da yaşıyor. O bize akıl verir. Hem dinleniriz."dedi. Harald bu teklifi kabul etti ve beraber Irmakkoru'ya gitmeye başladılar.