Hoşbulduk:))
Matematik sınavı iğrençti😂😂 50'yi geçen şapkayı göğe attı, o derece zordu😴😴
Geçen bölüme sonradan eklenen yer oldu, okumamış olanlar için burayada yazdım. Okuyanlar nerede kaldığını bilir zaten:)
Bölüm sonunda görüşürüz Bb:*
Keyifli okumalar
©©©
Emre saf saf Kağan'ın yüzüne bakarken yanaklarıma hücum eden sıcaklıkla yerimden kalkıp salonun girişinde duran valizlere uçmamak için kendimi zor tuttum.
"Sanane? Keyfimin kahyası mısın?" bence Emre için oldukça net bir cevaptı. Emre'ye kaçamak bir bakış attığımda ağzı şaşkınlıkla aralanmış kendini koltukta geri yaşlamıştı.
Bunu neden benimde olduğum bir ortamda söylemeyi tercih etmişti ki?
Utançla yerimden kalkıp dudağımı kemirerek valizlerin ikisinide elime geçirdim. Hararetli nefesler alarak salonun kapısına çekeledim. Kaçmak için iyi bir fırsattı bence.
"Oda koridorun sonundaki en son oda."
Kağanın tarifiyle salondan çıkıp koridorda iki valizide sürükledim ve koridorun sonundaki odaya girecekken iç güdüm ortaya çıkıp ayaklatıma dolandı. Az önce bana odasına girmememi söylemişti, acaba şimdi girsem kızar mıydı?
Ama kendisi dememiş miydi git dolabımı yerleştir diye?
Elimle tşörtümün yakasını çekiştirerek rahatlamaya çalıştım. Bide onun yanına gidip soracakmıydım?
Kapıya koyulmaktansa sormayı tercih ederek koridoru geçip tekrar salona yürüdüm. Konuşmaları her adımda belirginleşirken içimde ortaya çıkan şeytana kızarak göndermeye çalıştım. Onları kesinlikle dinlemeyecektim.
"Sen şimdi Nehir'e dokunmadın?"
Evet, şeytan galip gelmiş, beni yenmişti. Adımlarımı yavaşlatarak duvara yasladım bedenimi. Kağan'ın vereceği cevabı beklerken kalbimin haddindan fazla çırpındığını farkettim. Derdim neydi
"Küçük bir erkek fatma işte, abartma." diye geçiştirdiğinde kaşlarımın çatıldığını hissettim. Sensin erkek fatma!
"Güzel kız hadi itira-"
"Siktirtme çeneni, kalk git şurdan!"
Kağan'ın onu kovan sert çıkışıyla istemsizce irkilirken salonda ayak sesleri ortaya çıktı. "Ben biraz gecelere akayım, malum artık sen evli barklı bir adamsın."
"Siktiriboktan esprilerini alıp defol evimden, evli olmadığımı söyledim." ayak sesleri odanın bana yakın bir yerinde durduğunda yakalanırım korkusuyla nefes bile almıyordum. "Ne yani o kızı bırakıp Ebru'yla mı takılacaksın, çakma şarısın, süreklü fok balığı gibi konuşan Ebru'yla?"
"Hayır..." cevabı netti. Ekleyeceği varmış gibi nefes aldı. "...ama hayatımı gerçek olmayan ve sevmediğim birine adayacak değilim, oda bana adayacak değil. Buna kendini alıştırsan iyi edersin."
Dudaklarım büzülüp sessizce onu yuhaladığında elimi ağzıma kapayıp ayaklarımı tekrar koridor boyunca yürüttüm.
Ne yani? Ben bu evde onun karısı vasfıyla dolanırken ve dışardaki insanlar beni öyle bilirken o barlarda kadınlarla mı oturup kalkacaktı? İnsanlar arkamdan ne söyleyecekti acaba? 'Boynuzları çıkmış' diye arkamdan dalga bile geçebilirlerdi. Bu...iğrençti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN ERİĞİ
Humor"Can Eriği kadar seviyorum onu. Hani çocukken bahçelerden tırtıkladığımız yeşil yeşil erikler vardı ya. İşte onlar kadar." •...