Striknina kendini çok iyi hissediyordu.Kısa süreliğine de olsa yorgunluklarını,korkularını,umutsuzluklarını bir kenara bırakmıştı.Sonra Emma'nın sesini duydu;
"Striknina kapının önüne birkaç şey bırakıyorum.Çıktığın da alırsın."
"Zaten çıktım."dedi Striknina ve kapıyı aralayıp Emma'nın uzattığı elbiseyi aldı.
"Ama bu çiçekli."dedi Striknina elindeki elbiseye kötü kötü bakıyordu.
"Eee ne güzel işte sana çok yakışır."dedi Emma sevecen bir şekilde.
"Ama ben böyle şeyler giymem ki."
"Nedenmiş o.O elbiseyi ben diktim tam sana göre.Hem bu tür şeyler giymeye alışmalısın.Her giydiğin siyah mı senin?"
"Aslında evet.Ben elbise bile giymem ki."
"Tamam bu ilk olucak.Hadi bir dene."
"Pantolon yok mu acaba?"
"İtiraz istemiyorum.Aşşağıda görüşürüz."Dedi Emma ve Striknina'yı elbisesiyle tek başına bıraktı.
Striknina eski kıyafetlerini giymeyi düşünse de vaz geçti.O kıyafetleri daha fazla giyemezdi.Elbiseyi üzerine istemeyerek geçirdi.Elbise dizlerine geliyordu ve üzerine tam oturmuştu.Pek önemsememeye çalışarak saçlarını taradı ve çıktı.Kapının önünde Martin'e denk geldi.
"Vay be.Gerçekten güzel olmuşsun."dedi Martin şaşırarak.
"Ne önemi var."dedi Striknina gözlerini devirerek.Sonra da merdivenlerden inmeye başladı.
"Sadece söyledim.Bunda ne var.İnsan bir teşekkür eder."
Striknina arkasına dönerek;
"İltifata hiç ihtiyacım yok.Yapma."
"İlk defa senin gibi birini görüyorum.Bu yaptığım iyi bir şeydi.Ama bir daha da yapmam merak etme."
"Çok iyi olur."dedi Striknina ve mutfağa girdi.Emma yemek yapıyordu.
"Merhaba"
"Merhaba Striknina.Ooo çok yakışmış.Niye giymemek için ısrar ediyorsun ki."
"Ben pek sevmem."
"Ben sana sevdiririm merak etme."
"Hayır.Dışarı çıktığımız da ilk işim kot pantolon bulmak olucak."
"Bence elbise giymeye devam etmelisin."dedi Emma ve sofraya tabakları yerleştirmeye başladı.
"Martin nerede?Onu çağırda yemek yiyelim."
"Bilmiyorum.Ama kendi gelir.Benim çağırmama gerek yok."
"Tamam tamam sen otur ben çağırırım."dedi Emma ve mutfaktan çıktı.Martinle birlikte geri döndüğünde Striknina çoktan yemeğe başlamıştı hatta bitirmek üzereydi.
"Biraz da bize bırak"dedi Martin sırıtarak.Striknina kafasını kaldırıp baktığında biraz utanmıştı.
"Ben çok acıkmışımda.Ama bu seni ilgilendirmez Martin.Emma'ya söylüyorum."
"Umrumda değil zaten."dedi Martin ve yemeğe başladı.Yemeği bitirdikten sonra Hep birlikte dışarı çıkıp Striknina için yeni eşyalar ve Emma'ya lazım olan şeyleri almaya karar verdiler.Striknina Martin ve Emmayı beklemekten sıkılmıştı.
"Şey ben kapının önüne çıksam.Yani siz işinizi bitirene kadar."
"Tamam ben de şunları yerleştirip geliyorum."dedi Emma ve Striknina onaylayıp dışarı çıktı.Bu sokak gerçekten iç karartıcıydı.Emma'nın niye böyle bir sokakta yaşadığını gerçektem merak ediyordu.Sokağı incelerken iki kişi ona yaklaşıyordu.
"Hey!sen de kimsin?"dedi uzun boylu olan erkek.
"Vay be gerçekten çok güzelmiş."
"Siz işinize baksanıza."dedi striknina sert bir şekilde.
"Burada ne işin var.Burası sana göre değil."dedi uzun olan sırıtarak.
"Buna sen karar veremezsin.Şimdi gitmezsen senin için hiç iyi olmıyacak."dedi Striknina.
"Öylemi ne yaparsın."
Striknina daha fazla dayanamıyordu.İkisinin üzerine doğru yürümeye başladı.Tam yumruğunu kaldırdığı sırada aklına Jake geldi.Beş kişi bulmalıydı.Ve kurbanlardan ikisi şu anda karşısında duruyor olabilirdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
korku evi
HorrorKorku dolu bir eve girmek isteyen 5 arkadaşın korku ve macera dolu anları.Ama bu evde çok daha fazlası olduğu kesin....